ويكيبيديا

    "أفضلُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daha iyi
        
    • en iyi
        
    • tercih ederim
        
    • daha iyidir
        
    • en güzel
        
    • daha güzel
        
    • iyiyim
        
    • en iyisi
        
    • daha iyisin
        
    Eski bir kutuyu kazıp çıkarmaktan daha iyi şeylerim var. Open Subtitles عِنْدي أشياءُ أفضلُ لتَعمَلُ مِنْ الحفرِ فوق بَعْض الصندوقِ القديمِ.
    Bir patlamayı, kaza gibi göstermeyi herkesten daha iyi biliyor. Open Subtitles أنهُ يعلم أفضلُ من غيرهِ كيفية صنع أنفِجار ليبدو كحادثةً
    Annelik taslamana gelince bir kedi bile, senden daha iyi bir annedir. Open Subtitles أما بالنسبة لأحاسيسك بالأمومة فإن القطة أماً أفضلُ منكِ
    Bay Min. Burada en iyi iş oyuncak makinelerinde var. Open Subtitles سيد سوه, أتعلم بأنّ ألة المخلب هي أفضلُ التجاراتِ هُنا.
    Benim için önemli olan, kimin Mikey için en iyi olduğu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يَهْمُّ لي الذي أفضلُ لميكي.
    Ancak onlarla yatacaksam sarhoş olmayı tercih ederim. Open Subtitles لكن عندما أفعلُ ذلك أفضلُ أن تُسكبَ علي البيرة
    Bazen, sabahleyin temiz bir sayfa açmak daha iyidir. İyi geceler çocuklar. Open Subtitles أحياناً هو أفضلُ لبَدْء جديدِ في الصباحِ.
    Ama daha iyi ihtimallerim olmalıymış, dedi. Open Subtitles لَكنَّه قالَ بأنّني بالتأكيد وجدت فرصا أفضلُ
    daha iyi bir gelecek için kendi kendimizi güçlendirmeliyiz. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَقوّي أنفسنا لِكي يكون لنا مستقبلُ أفضلُ
    Chandni Chowk'da yaşamak daha iyi olmaz mıydı? Open Subtitles لا هو كَانَ أفضلُ أنْ الحياة في ساحة جاندي أفضل من ذلك
    Ve, ümit ediyorum ki TV'de göründüğümden daha iyi göründüğümü söylersiniz. Open Subtitles ثمّ، على أمل، أنت سَتَقُولُ أَنا أفضلُ المظهرُ مِنْ أَظْهرُ على شاشة التلفزيون.
    Bunun nedenlerini kendisi benden daha iyi açıklayacaktır. Open Subtitles قال انه سيكون قادرا على شرح الأسباب أفضلُ مني
    Yani, kendi başlarına yapacaklarına bize gelmeleri daha iyi, değil mi? Open Subtitles أَعْني، هو أفضلُ يَجيئونَ إلينا مِنْ أحد هذه إصنع بنفسك طرق. الحقّ؟ ماذا قادم؟
    İnsanları tanımlaması ve işlerin yürüyüş şeklini anlatması hapishane hakkında yazılmış okuduğum en iyi kitaptı. Open Subtitles تعلَم، الطريقة التي يصفُ بِها الأشخاص و طريقة مُضي الأشياء إنهُ أفضلُ كتابٍ عن الحياة في السجن قرأتُه من سنوات
    Hayır ama en iyi bilim adamlarımız üzerinde çalışıyor. Open Subtitles ليس بعد، لَكنَّ أفضلُ علمائُنا يعملون عليه
    Elimden gelen en iyi şey, o alçakları vurmak olur, Charlie. Open Subtitles ،نعم، حسناً أفضلُ ما أستطيعُ فِعلُه هو أن أقتُلَ أولئكَ الحقيرين يا تشارلي
    Bize verilen zamana bakarsak bence en iyi seçeneğimiz bu. Open Subtitles نظراً للوقتِ المُتاح أمامنا، أظنّ هذا هو أفضلُ خيار
    Yangını söndürmenin en iyi yolu oksijensiz bırakmaktır. Open Subtitles أفضلُ طريقةُ لإخماد الحريق هو عن طريق حرمهُ من الأوكسجين
    Yola odaklanmanı tercih ederim. Open Subtitles أفضلُ بأن تركزَ جل إنتباهكـَ على القيادة
    Güzel anıların hayaletlerinin yaşaması, kötü olanların yaşamasından daha iyidir. Open Subtitles هو أفضلُ لكي يُطاردَ بأشباحِ الذكريات الجيدةِ مِنْ أشباحِ الواحدِ السيئةِ.
    Bütün bunların içinde en güzel şey ne biliyor musun? Open Subtitles أتَدري ما هوَ أفضلُ شيءٍ في الأَمرِ كُلِه؟
    Üniversite okula gitmiyorken çok daha güzel. Open Subtitles الكُلية أفضلُ بكثير دون دراسة هانحنُ ذا، ننطلق
    Sana başka bir şey daha söyleyeyim. Ben o işte senden daha iyiyim. Open Subtitles وأودُ أن أخبرُك شيئاً، أنا أفضلُ منك بالجنس
    - Yapabildiğinin en iyisi bu mu? Open Subtitles أهذا أفضلُ ما يُمكنُكَ فعلهُ ؟
    - Yaşlı zengin koca isteyen kızlardan daha iyisin. Open Subtitles أنتِ أفضلُ بكثير من الفتيات اللاتي يُلاحقنّ العجائز الأثرياء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد