Şiirin yanı sıra müzikaller ve kısa filmler de yapıyorum. | TED | أكتب المسرحيات الغنائية ، و أصنع أفلاما قصيرة جنبا إلى جنب مع قصائدي. |
Onlar kültürel olarak görünmezdir. Biz onlar hakkında filmler yapamayız. | TED | هي مغيّبة ثقافيا. لا نصنع أفلاما حول هذه الزواحف. |
Kurt, eğer senin gibi bir sanatçı için yazılmış filmler ve piyesler yoksa kendin yazmaya başlamalısın. | Open Subtitles | كورت ، أنا أقول اذا كانوا لا يكتبون أفلاما ومسرحيات لمؤدين مثلك فانه يجب أن تبدأ في الكتابة لنفسك |
İkimiz evde oturup, her taraf bembeyaz olurken eski filmleri izledik. | Open Subtitles | جلسنا داخل البيت وشاهدنا أفلاما قديمة بينما يكتسي العالم كله بالبياض |
"ŞÜPHE GÜVENİ GETİRİR" Eski filmleri gösterip duruyor Bir yanlışlık olmalı öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه يلتقط أفلاما قديمة هذا لا يمكن أن يكون صحيحا.. |
Diğer taraftan, eminim ki kendiniz hakkında ve hatta bizim hayatımızı idame etmemiz adına zor şartlarda çalışan iş arkadaşlarınız hakkında filmler çekebilirsiniz. | Open Subtitles | بالمقابل , أنا متأكد أن بإمكانكم صناعة أفلاما ً ... ... عن أنفسكم ... ... عن اهتماماتكم ... |
Yaptığımız şeyi yapan insanlarla ilgili filmler çektiğini... | Open Subtitles | وأردف أنه صور أفلاما ...عن أشخاص يقومون بهذه الأشياء |
Bazılarının propaganda olarak gördüğü filmler yapıyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | في الواقع أنا أصنع أفلاما لبعض أولئك الناس ... يرغبون في الاتصال للدعاية، لذلك، اه |
İnsanlarla ilgili filmler çekmeliyiz. | Open Subtitles | علينا صنع أفلاما ً عن الناس |
Ben sadece iyi filmler yapmaya çalışırım... | Open Subtitles | ...أنا هنا لأصنع أفلاما جيدة ، لا أكثر |
Bay Mirtahmasb, belgesel filmleri yapıyor. | Open Subtitles | إنه السيد ميرتهماسب الذي يخرج أفلاما وثائقية |
Festivalde, iş hayatı ile ilgili filmleri gösteriyoruz. | Open Subtitles | نقدم أفلاما ً لأناس وهم يعملون |