GC: Bakın, bu nasıl oldu anlıyorum. | TED | جريتشين كارلسون: أترى، أنا أفهم كيف حدث ذلك. |
Ama hislerini anlıyorum. | Open Subtitles | ولكن أنا أفهم كيف شعرت .ليسأنىقدأقتل حيواناً. |
Her şey güzel, ama Queenstown'ı nasıl geçeceğimi anlamadım? Çok uzun bir yol. | Open Subtitles | ولكني لازلت لا أفهم كيف سأعبر كوينزتاون، إنها طريق طويلة |
Sonunda bu şeyin çalışmasını anladığımı sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأنني بدأت أفهم كيف تحدث هذه الأشياء |
Açıkçası ben sizin nasıl beraat kararı verdiğinizi anlayamadım. | Open Subtitles | بصراحة, لا أفهم كيف أمكنك أن تصوت لصالح البراءة. |
Bu adamların benimle böyle çalışmalarına nasıl izin verdiğini Anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم كيف تسمح لهؤلاء الشباب بإذلالى بمثل هذا الشكل؟ |
Hala bu ikisinin birlikte iş yapmaya nasıl başladıklarını anlayamıyorum. | Open Subtitles | ما زلتُ لا أفهم كيف انتهى بهم المطاف يعملان معًا. |
Bütün bunların nasıl çalıştığını gerçekten hissediyor ve anlayabiliyorum. | TED | و أستطيع أن أشعر و أفهم كيف يعمل كل هذا. |
Anlayamadığım şu, nasıl oluyor da biz Mud'un evinden çıkıyoruz, şehre geliyoruz, Sosyal Hizmetlere geliyoruz, ve o iki adam bizi bekliyor ve mallarını geri vermemizden bahsediyorlar? | Open Subtitles | لست أفهم كيف نترك ماد كيف نرحل ونترك ماد ونذهب الى وسط المدينة ونخرج من الظمان الأجتماعي ليكون بانتظارنا سافلان |
- Evet, ama bu defa farklı. - anlıyorum. Nasıl? | Open Subtitles | . نعم ولكن هذه المرة مختلفة - أنا أفهم,كيف ذلك؟ |
Son zamanlarda bir rüya görüyorum ve bu rüyada Duddits'in bize bu yeteneği nasıl verdiğini anlıyorum. | Open Subtitles | مؤخرا كان يراودنى حلم و فى هذا الحلم.. أفهم كيف يمكن لدوديتس أن يعطينا هديه كهذه |
Ben sadece işimi yapıyorum, nasıl hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقوم بعملي، ميشيل. حسنا؟ أفهم كيف تشعرين. |
Koca heykeli küçük bir yüzükle nasıl kaldıracağımı anlamadım. | Open Subtitles | حسناً، و لكننى لا أفهم كيف سأقوم برفع هذا التمثال الكبير بواسطة هذا الخاتم الصغير |
Hala yanlış alarm olduğunu nasıl bildiğini anlamadım. | Open Subtitles | أنا لم أفهم كيف علمتي بأنه كان إنقباضا خاطئا أترين أية أطفال؟ |
Baban kaybolduğunda nasıl hissettiğini anladığımı sanmıştım... | Open Subtitles | أعتقدت أنى أفهم كيف .. كان الأمر بالنسبة لكِ . عند أختفاء والدك |
Yani, sizi anladığımı sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أفهم كيف شعورك |
Teşekkürler. Ama kim olduğumu nasıl bildiniz, anlayamadım. | Open Subtitles | حسناً , شكراً لك , ولكن لا زلت لا أفهم كيف عرفت من انا |
Hiçbir zaman Bill'in nasıl William'ın kısaltılmışı olduğunu anlayamadım. | Open Subtitles | أنا لم أستطع أن أفهم كيف يكون بيل إختصارا لإسم ويليام |
Bunu nasıl yapabildiklerini Anlamıyorum. Ben asla bir böcek yiyemem. | Open Subtitles | لا أفهم كيف يفعلون ذلك، ما كنت لآكل حشرةً أبدا |
Anlamıyorum bana gerçeği söylemeyecek bir adamla nasıl beraber olabilirim.. | Open Subtitles | أنا لا أفهم كيف أكون مع شخص لا يخبرني بالحقيقة |
Ellsworth'ün nasıl bu kadar güçlendiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفهم كيف استطاع إلسورث أن يزداد قوة |
Bütün gazeteler yazıyor. Sana bu şekilde nasıl düşman olur, anlayamıyorum. | Open Subtitles | الأمر بكل الجرائد، لا أستطيع أن أفهم كيف انقلبت عليك على هذا النحو |
Ben bu türden birçok olayda çalıştım ve neler hissettiğinizi anlayabiliyorum. | Open Subtitles | لقد مررت ببعض هذة الحالات أفهم كيف تشعرين |
- Çünkü o tutkuyu nasıI hissettiğini... anlayabiliyorum. | Open Subtitles | لأنني أفهم كيف تشعر تلك العاطفة و أن تتشارك بها مع أناس آخرين أعتقد أن هذه هي مسألة الحياة |
Ranier Gerhardt gibi bir adama nasıl oluyor da en büyük potansiyel tehlikeye sahip olan bir silahı veriyorsun Anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفهم كيف استطعت أن تسلم ما هو على الأغلب أخطر سلاح عرفه العالم |