| Buradaki insanlar en kısa zamanda kumaş yumuşatıcıyı icat etmeli. | Open Subtitles | على الناس هنا اختراع منعم الأقمشة في أقرب وقت ممكن |
| Onu en kısa zamanda görmek istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبره أنني أريد أن أراه في أقرب وقت ممكن |
| Binbaşı Gant'ı alın. En kısa sürede bana rapor verin. | Open Subtitles | خذوا مايجور جانيت وارجعوا لي بالتقرير في أقرب وقت ممكن |
| Ya Hemen buradan gitmeliyiz ya da kurt adamlar çıldırıp bizi öldürmeden, birinin en kısa sürede şeytan çıkarma ayininin nasıl yapıldığını öğrenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | إما أننا نحتاج إلى الخروج من هنا أو أنه يجب على أحد أن يتعلم تعويذة فى أقرب وقت ممكن قبل أن يُجن المذءوبون ويقتلونا |
| Burada olması gerekirdi ve şimdi nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok... ve onu Olabildiğince çabuk bulmam gerek çünkü... | Open Subtitles | هي يفترض بأنها كانت هنا، والآن ليس لي أيّة فكرة اين هي وأنا أحتاج لإيجادها في أقرب وقت ممكن لانها... |
| mümkün olduğunca çabuk bir araya gelmenin kritik olduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | شعرنا أنه من الأهمية بمكان تجميعها في أقرب وقت ممكن. |
| Sadece en kısa zamanda beni aramasını söyleyin,Bunu yaparmısınız? | Open Subtitles | فقط أخبره أن يتصل بي فى أقرب وقت ممكن هل ستفعل ذلك؟ |
| Biliyorsun, en önemlisi, en kısa zamanda alfa önderi oluşturmaktır. | Open Subtitles | تعلمون، فإن مفتاح هو إقامة الزعيم ألفا في أقرب وقت ممكن. |
| 3,12 ve 15 numaralı SG ekiplerinin mümkün olan en kısa zamanda brifing odasına rapor vermelerini sağla. | Open Subtitles | أحصل على س ج فرق 3 ، 12 و 15 تقرير لفرقه التلخيص فى أقرب وقت ممكن |
| Peki, tamam ama en kısa zamanda eve gelmelisin. | Open Subtitles | حسنا، ودفع غرامة، ولكن بحاجة لكم العودة الى الوطن في أقرب وقت ممكن. |
| Lütfen mesaj bırakın. En kısa zamanda sizi aramaya çalışırım. | Open Subtitles | أترك رسالة رجاءً و سأعاود الأتصال بك في أقرب وقت ممكن |
| Sperm bankasından mektup aldım, en kısa zamanda aramamı istiyorlar. | Open Subtitles | وصلني خطاب مسجل من بنك المني يخبروني أن أتصل بهم في أقرب وقت ممكن |
| Her şeyin en kısa sürede eski haline döneceğini umuyorum. | Open Subtitles | وأنا مُتأكد بأن الخدمات العادية ستعود في أقرب وقت ممكن |
| Lakin en kısa sürede, kapıda halktan insanlar da görmek istiyorum. | Open Subtitles | ولكن أريد بعض الناس الآخرين في بابي، في أقرب وقت ممكن. |
| Geri kalmak istemeyen Amerikan Başkanı Eisenhower, donanmaya, kendi projelerini hızlandırmak ve en kısa sürede uzaya bir uydu göndermek için talimat verdi. | TED | ولم يكن التأخر مطلوبا أمر الرئيس ايزنهاور البحرية لتسريع مشروعها وإطلاق القمر الصناعي في أقرب وقت ممكن. |
| Çok çalışmalı ve bütün anlatılanları, en kısa sürede öğrenmelisiniz. | Open Subtitles | يجب عليكم الدراسة جيدا وتعلم كل هذا في أقرب وقت ممكن |
| Bu bir kis ve Kyle'ın solunum yolunu tıkıyor Olabildiğince çabuk temizlememiz gerek. | Open Subtitles | أظهرت التحاليل أنه كيس ويضغط على مجرى الهواء لذا علينا أن نستأصله في أقرب وقت ممكن |
| Buradan mümkün olduğunca çabuk ayrılırsanız mutlu olurum. | Open Subtitles | أقدر الأمر إن رحلت من هنا في أقرب وقت ممكن |
| Bir an önce yeni kurbanlar bulmak istedim. | Open Subtitles | أردت الحصول على ضحايا جُدد في أقرب وقت ممكن |
| Ameliyat için derhal Fencton Memorial'a götürmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب أن نأخذه إلى مُستشفى بيتشلي موميريال لإجراء عملية جراحية في أقرب وقت ممكن. |
| Marty, en yakın zamanda şehri terk et lütfen. | Open Subtitles | مارتي ماذا تفعل ؟ غادر هذه المدينة في أقرب وقت ممكن |
| Yarın Dr. Lauren'ı tekrar arayalım ve ona ihtiyacımız olduğunu ve ilk fırsatta gelmesini söyleyelim. | Open Subtitles | نتصل به هذا الدكتور ونقول له ماذا يحدث وأن يأتى فى أقرب وقت ممكن ؟ |
| Araştırmayı şimdi yapabilecek birini bul. olabildiğince hızlı ol. | Open Subtitles | فلترى من تستطيعين دفعه لهذا العمل فى أقرب وقت ممكن |