| Ve lanet, pis bir hırsızla değil. -Ben artık hırsız değilim. bıraktım. | Open Subtitles | لم أعد لص من الآن, لقد أقلعت, لقد إنتهيت من هذا كله |
| Oh. Evet, ben, hm... Birkaç hafta önce Sigarayı bıraktım. | Open Subtitles | آوه ، أجل لقد أقلعت عن التّدخين منذ بضعة أسابيع |
| Dürüst olmak gerekirse, geçenlerde bıraktım ve sizde aynı şeyi yapmalısınız. | Open Subtitles | لأكون صادقا , لقد أقلعت مؤخراً ويجب عليك القيام بنفس الشيء |
| Seni bıraktın sanıyordum. Paan'ın ne yaptığını biliyor musun? | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنك أقلعت هل تعلم ماذا يفعل البآن ؟ |
| Harfi harfine, beni evden kovdu ve o aptallarla gitti. | Open Subtitles | انها طردتني من البيت وبعد ذلك أقلعت مع البلهاء |
| Bana bu hayatı Bıraktığını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت لي أنك أقلعت عن هذا النوع من النشاطات |
| - Sigaram yok. - Sorun değil, birkaç ay önce bıraktım. | Open Subtitles | ـ ليس لديّ سجائر ـ لقد أقلعت عنها منذ بضعة أشهر |
| Bitkileri sevmeye başlayınca sigarayı bıraktım. | Open Subtitles | لقد أقلعت عن التدخين بعد أن بدأت في حبّ النباتات. |
| Teşekkürler ama sigarayı 13 gün önce bıraktım. | Open Subtitles | شكراً لك. لكني أقلعت عن التدخين منذ ثلاثة عشر يوماً. |
| Bir süre bıraktım, çok zor geldi. | Open Subtitles | أقلعت عنه لفترة، لكن كان ذلك صعبًا للغاية |
| Büyüyünce, çocukça davranışları bıraktım. | Open Subtitles | وعندما أصبحت رجلاً أقلعت عن التصرفات الطفولية |
| - Ben şunlardan alayım. - Ben de. Sigarayı bıraktım. | Open Subtitles | ـ أعطنى واحدة ـ و أنا أيضاً لقد أقلعت عن التدخين لتوّى |
| - "Hayır, sigarayı bıraktın sen." - "Sen de." - "bıraktım diye... | Open Subtitles | لقد أقلعت وأنت كذلك قيامي بتدخين سيجارة لا يعني أنني.. |
| - Hayır, hayır. bıraktın. Biraz tökezledin ama neyin doğru olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لا، لا، لقد أقلعت عن الإدمان تعثرت قليلا لكنك تعرفين الصواب |
| gitti! Gerçekten, bütün kötü alışkanlıklarım gitti. | Open Subtitles | السجائر، أقلعت عنها تخلصت من كل العادات السيئة |
| - Bıraktığını sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنك أقلعت آخذُ راحةٌ من الإقلاع |
| Buradan çok uzakta olan Nijerya'dan kalkan bir uçağa bindirildi. | Open Subtitles | تم وضعه على طائرة و التي أقلعت من مطار بـنيجيريا في الجانب الآخر من العالم |
| 55 gündür içmiyorum, o yüzden iyi insanlar gerçekten önemli. | Open Subtitles | أقلعت عن الشراب لـ55 يوماً لذلك وجود الأشخاص الطيبين مهم |
| Sovyet uçakları hava sahalarında bekleyen Alman bombardıman uçaklarına hasar vermek üzere şafak vaktinde havalandı. | Open Subtitles | المقاتلات السوفيتيه أقلعت عند الفجر وهدفها تدمير القاذفات الألمانيه القابعه على الممرات |
| İslamabad ofisine göre, o saatte yalnızca tek bir uçak havalanmış. | Open Subtitles | حسب فرعنا في إسلام اباد, رحلة واحدة أقلعت في تلك الساعة. |
| Ama yakıt bilgilerine göre uçak sadece 300 millik yakıtla kalkmış. | Open Subtitles | وفقًالسجلالوقودهنا .. أقلعت الطائرة وفي خزانها وقود لـ 300 ميل فقط |
| Annem 15 yıldır ayık. | Open Subtitles | فلقد أقلعت أمّي عن الشرابِ منذٌ 15 عاماً |
| O uçak kalkarsa ve sen Onunla gitmezsen pişman olacaksın. | Open Subtitles | لو أقلعت هذه الطائرة وأنتِ لستِ معه، ستندمين. |
| - Gibss ve Ziva dün gece yola çıktı. | Open Subtitles | - طائرة غيبز و زيفا أقلعت مساء أمس |
| kalkış yaptığı gemi sahilin 80 mil uzağındaymış ve eğer bir yolunu bulup onlarla iletişim kurabilirse hepimiz kurtulacakmışız. | Open Subtitles | تقول أن الباخرة التي أقلعت منها على بعد 80 ميل من الغرب و أنه إن وجدت طريقة |
| Evliliğim kötü gidiyordu ve sigarayı bırakmıştım. | Open Subtitles | كانت فترة زواج سيئة، وكنت أقلعت عن التدخيـن |