Şirketi ayağa kaldırmak için sandığımızdan çok daha az vaktimiz olduğumuzu öğrendim. | Open Subtitles | اكتشفت للتو أن أمامنا وقت أقل مما اعتقدت لاسترجاع مكانة هذه الشركة |
Dağılımın en solunda yer alan pek çok insan var, bunlar haklarında beklenenden 10 kat daha az konuşulmuş olan insanlar. | TED | هناك الكثير من الناس ينتهون في أقصى يسار التوزيع تم الحديث عنهم حوالي 10 مرات أقل مما يجب أن يكون. |
Daha küçük bir alan daha az fatura demek. Dolayısıyla burada daha çok tasarruf söz konusu ama bu aynı zamanda daha az ayak izi demek. | TED | ومساحة أصغر تتطلب مرافق أقل مما يوفر مزيدًا من المال والحيز المطلوب أيضًا |
Şunu kastediyorum: Eğer insanlar Peter Dodson'ın çalışmasını dikkate alsalardı ve onunla yol alsalardı şu an sahip olduğumuzdan daha az dinozora sahip olurduk. | TED | ما أعنيه هو ,انهم لو تفهموا عمل الدكتور بيتر دودسون, وانطلقوا به, لكان لدينا الاَن دينصورات أقل مما هو لدينا |
Şimdi, maymunlar kendilerine ödül vermeyen iki kişiyle karşılaştılar; aslında beklediklerinden daha azını veriyorlar onlara. | TED | الآن، القردة تقابل شخصين لايعطوهم أي مكافأت; بل في الواقع هم يعطوهم أقل مما توقعوا. |
Alzheimer ilimini diğer hastalıklara göre daha az anlıyoruz çünkü onu araştırmak için daha az zaman ve para yatırımı yapıyoruz. | TED | نعرف عن الزهايمرز أقل مما نعرف عن الأمراض الأخرى لأننا وضعنا القليل من الوقت والمال لمحاولة فهمه. |
Yaşamı desteklemeye yetebileceğini düşündüğümüz enerjiden daha az ama şaşırtıcı ve güzel bir şekilde bu yeterli geliyor. | TED | وتعد هذه طاقة أقل مما كنا نظن أنه سيكون كافيًا للحياة، لكن بطريقة ما، مدهشة وجميلة، هي كافية. |
Ama şu anda kazandığımızdan daha az alamayız. | Open Subtitles | نعم ، ولكننا لا يمكن أن نعمل مقابل أقل مما نحصل عليه الآن |
Ama şu anda kazandığımızdan daha az alamayız. | Open Subtitles | نعم ، ولكننا لا يمكن أن نعمل مقابل أقل مما نحصل عليه الآن |
Benden çok uzakta yaşayan... benim sevdiğimden daha az seven birine aşık olmak beni çıldırtıyor. | Open Subtitles | و أنني مجنونة كوني أحب شخصاً يعيش بمكان بعيد جداً و يحبني أقل مما أحبه |
Bu dünyada bazı insanlar sırf ten renginiz ve isimleriniz yüzünden normalden daha az bilgili olduğunuzu düşünüyor ama matematik bunu eşitleyecek. | Open Subtitles | هناك أناس في هذا العالم يفترضون أنكم تعرفون أقل مما تعرفون حقا وذلك بسبب أسمائكم ولون بشرتكم |
Bütün işlerde ödedikleri kadar-- Hak ettiğinden daha az... ve daha fazlası için seni süründürmeye yetecek kadar. | Open Subtitles | يدفعون ما يُدفع للجميع ,أقل مما تستحق لكنه كاف لجعلك تطلب المزيد. اذهب الآن. |
Peşinde olduğu yalnızca eşinin babasını parasıydı. Ancak tahmin ettiğinden daha az çıktı ve hepsi de harcanıp bitti. | Open Subtitles | كان مال أبيها هو ما يريده وكان أقل مما أعتقده |
Onunla başa çıkacağına dair endişem, sana duyduğum endişeden daha az. | Open Subtitles | حسناً، أنا قلقة عليها أقل مما أقلق عليك أنت. |
Evet, Bay Galliatto, şu an ödediğiniz tutardan %10 daha az ödeyeceğinizi söylesem? | Open Subtitles | نعم , سيد غالياتو , مارأيك بدفع عشرة بالمئة أقل مما تدفعه الآن ؟ |
Bu kadarı şimdikinden daha az, bunu yapmayı neden isteyeyim? | Open Subtitles | هذا أقل مما أحصل علي الان فلماذا أفعل ذلك |
Bundan daha az zamanı kabul edemem, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لن آخذ وقتاً أقل مما أحصل عليه من قبل, حسناً؟ |
Gerekenden daha az verirseniz vücut nakli reddeder. | Open Subtitles | حسناً . إذا أعطيناهما أقل مما يحتاجون فعلاً |
Benden daha az şey başarmış ve hiçbir işi olmamış tanıdığım tek kişi. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الاخر الذي أعرفه أنجز أقل مما انجزته هو أيضاً لم يحظى على عمل |
Ama şimdi bu kişilerin beklediklerinden daha azını vereceklerini öğreniyorlar. | TED | ولكن الآن هم يتعلمون أن هؤلاء الأشخاص سيعطوهم أقل مما توقعوا. |
Bu para, bugün buraya gelmek için harcadığım paradan bile az. | Open Subtitles | يا إلهي, هذا أقل مما كلفني للقدوم هنا اليوم |