DNA testini asla geçemezsin, Vanessa. Senin Yalanların bile yeterli olmaz. | Open Subtitles | لم تنجحي في اختبار الكذب وحتى أكاذيبكِ لم تعد كافية لكِ |
Senin söylediğin Yalanların arkasındaki gerçek seni gördüm ben. | Open Subtitles | لقد رأيتُ ما وراء أكاذيبكِ وأخذتُ لمحةٍ عن ماهيتكِ الحقيقية |
Yalanlarını içine saklayarak geri ödemen bu mu? | Open Subtitles | وهكذا تكافئيني ؟ بأن تخفي فيها أكاذيبكِ ؟ |
Artık senin Yalanlarını dinlemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن استمع لمزيدا من أكاذيبكِ |
Çünkü büyük bir parçam bunu senden ve yalanlarından kaçmak için yapıyor. | Open Subtitles | جزء كبير مني يريد أن يفعل ذلك لأهرب منكِ ومن أكاذيبكِ |
Yalanları bana yutturuyordun. | Open Subtitles | وكُنتِ تُخبريني بالمزيد من أكاذيبكِ ولمَ؟ |
Nicholas başka kızlarla yatmadığına dair yemin etti ama senin Yalanların yüzünden ona inanmadım. | Open Subtitles | لقد أقسم لي أنه لم يضاجع ،أيّ من الفتيات الأخريات لكني لم أصدقه من جرّاء أكاذيبكِ |
Yalanların ne yaptığını görüyor musun? | Open Subtitles | -أترين ما أدت إليه أكاذيبكِ ؟ |
"Artık senin Yalanlarını dinlemek istemiyorum" | Open Subtitles | لا أريد أن استمع لمزيدا من أكاذيبكِ |
Yalanlarını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أكاذيبكِ مكتب التحقيقات الفيدرالي؟ |
Belki yalanlarından ve ihanetlerinden bıkmışlardır. Seni bırakmaktan başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | ربما سأموا من أكاذيبكِ و خيانتكِ- لم يكن لدي خيار سوي أن أتركك- |
Babana tüm bu Yalanları onun adına akıttığın kanları anlatınca ne olacak düşündün mü? | Open Subtitles | هل إهتممتي بما سيحصل عندما تخبرينه بكل أكاذيبكِ أو الأموات التي تسببتي بهم بإسمه؟ |