ويكيبيديا

    "أكاذيبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalanlarına
        
    • yalanlarını
        
    • yalanları
        
    • yalanlarının
        
    • lies
        
    • Yalanlarından
        
    • söylediği yalanlar
        
    Tüm halk onun yalanlarına inandı. Open Subtitles نحن و كل المستوطنين الذين صدقوا أكاذيبه
    yalanlarına inanma Bu o Öldür onu Open Subtitles لا تصدق أكاذيبه إنه المقصود، اقتله
    Onun yalanlarına inanma. O aradığın kişi. Onu öldür. Open Subtitles لا تصدق أكاذيبه إنه المقصود، اقتله
    Bütün yalanlarını ortaya çıkartacağım. Uyuyabileceğim... Open Subtitles ـ أريد أن أرى أكاذيبه البيضاء ـ عندى مكان
    Yeni oda arkadaşın hızlı taşınıyor; ama onun yalanlarını ortaya çıkaracak kişi sensin. Open Subtitles زميلك الجديد بالسكن ... ينتقل بسرعة لكن أنت من سيكون عليه كشف أكاذيبه
    Yaptığım şeyin büyüklüğü yanında onun yalanları sönük kalır. Open Subtitles أكاذيبه لا شيء مقارنةً بالفداحة التي فعلت
    Onun yalanlarının ve bahanelerinin perde arkasına ulaşarak kendisini geçmişiyle yüzleştirip gerçeği ortaya sermek için bu benim son şansım. Open Subtitles ،هذه هي فرصتي الأخيرة للأكشف عن قناع أكاذيبه و أعذاره لأواجهه بأمور من ماضيه . حتى أكشف الحقيقة
    Ama inkar etti onun yalanlarına inandım. Open Subtitles لكنني ضللت اكذب نفسي و اصدق أكاذيبه
    - Yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi - yalanlarına inanma! Open Subtitles تقول أنها بحاجة إلى مساعدتك - لا تصدقى أكاذيبه -
    300 yıl önce yalanlarına kandık. Open Subtitles وقعنا في أكاذيبه منذ 300 سنة مضت
    Aslında onun yalanlarına inanmıyorum, siz inanıyor musunuz? Open Subtitles بالطبع انتي لا تصدقي أكاذيبه,صحيح؟
    Belki de sen onun yalanlarına inanmak istemişsindir. Open Subtitles أو ربما أنت من أراد تصديق أكاذيبه
    yalanlarına inanma Open Subtitles لا تصدق أكاذيبه
    Hayatımın büyük bir kısmını yalanlarını ortaya dökmeye çalışarak geçirdim. Open Subtitles أمضيت الكثر من حياتي محاولا الكشف عن أكاذيبه.
    Cehenneme kadar yolu var, yalanlarını dinlemek zorunda değilim! Open Subtitles إلى الجحيم معه! أنا ليس من الضروري أن أستمع إلى أكاذيبه.
    Saklandı, böylece mahkemede yalanlarını söyleyip yalancı şahitlik yapmasına gerek kalmadı. Open Subtitles و إخبار أكاذيبه في المحكمة و إدانة نفسه
    - Bence baştaki yalanları Laura'yla ilişkisini saklamak içindi. Open Subtitles أعتقد أكاذيبه في البداية كانت تعني تغطيته لعلاقته مع لورا
    Yıldızlı bir gecede yalanları bile çekicidir. Open Subtitles أكاذيبه تبدو جيدة عندما تخرج النجوم
    Onun yalanları yüzünden annemi kaybettim. Open Subtitles . بسبب أكاذيبه أنني فقدت أمي
    Onu ve yalanlarının hepsini geride bırakmalısın. Open Subtitles كل ما تبقى لكِ هو أكاذيبه وخيانته
    But his lies can't disguise what you fear Open Subtitles لكن أكاذيبه لا تستطيع إخفاء ما تخاف
    - Yalanlarından bıktım çünkü! Open Subtitles لأنّي سئمت أكاذيبه.
    Zavallı yaşlı bir adam ve söylediği yalanlar. Open Subtitles هذا الرجل العجوز المسكين مع أكاذيبه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد