Aşk kimyasal bir süreç ama biraz daha karmaşık bir durum. | Open Subtitles | الحب هو تفاعل كيميائي لكنه شيئا ما أكثر تعقيدا من ذلك |
Biz insanlar, senin o şapşal mikroplarından çok daha karmaşık yapıdayızdır. | Open Subtitles | نحن البشر أكثر تعقيدا من مجهرياتك السخيفه. |
Kolay görünüyor olabilir, ama bir düğmeye basmaktan daha karmaşık bir şey bu. Acele et lütfen. | Open Subtitles | كما تعلمون ، هذا قد يبدو سهلا ، لكنه فى الواقع أكثر تعقيدا من مجرد ضغط زر |
Bence bundan daha karışık bir durum. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر أكثر تعقيدا من هذا أكثر تعقيدا من هذا؟ |
Aslında biraz daha karışık, elinde kamera ile dolaşabileceğin bir yer değil. | Open Subtitles | في الحقيقة هو أكثر تعقيدا من ذلك وفي الحقيقة هو ليس مكانا يمكن أن تجري فيه بالكاميرا |
İnsan zekâsı tarafından üretilmiş her aygıttan çok daha karmaşıktır. | Open Subtitles | إنها أكثر تعقيدا من أي جهاز قد صقله ذكاء الانسان. |
Sizin konektomunuz bundan çok daha karmaşıktır çünkü sizin beyninizde 100 milyar nöron ve bundan 10.000 kat daha çok bağlantı vardır. | TED | الشبكة العصبية خاصتك هي أكثر تعقيدا من ذلك، لأن المخ لديك يحتوي على 100 بليون خلية عصبية 10.000 ضعف عدد الوصلات. |
Ama görünüşe göre bundan daha karmaşık. | Open Subtitles | ولكن من الواضح أن ألأمر أكثر تعقيدا من ذلك |
Normal öğretmen-veli konuşmasından daha karmaşık bir şey olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر في أن هذا سيصبح أكثر تعقيدا من المعتاد مناقشه الآباء والمعلمين |
Muhtemelen olayda tek bir suçlu aramak doğru olmayacaktır, çünkü bu olanlar görüldüğünden çok daha karmaşık. | Open Subtitles | ربما يكون محبطا البحث عن شخص واحد لإلقاء اللوم،عليه لأن ما حدث كان كثيرا أكثر تعقيدا من ذلك |
Durumun bundan biraz daha karmaşık olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن انها ربما كانت أكثر تعقيدا من ذلك. |
Durum bundan çok daha karmaşık. | Open Subtitles | الأمر أكثر تعقيدا من ذلك بقليل |
Melissa! Bu durum senin düşündüğünden daha karışık ve sen de bunu biliyorsun! | Open Subtitles | ميليسا , الامر أكثر تعقيدا من ذلك وأنتي تعرفين ذلك |
Aslında sıvı halde olduğunda durum biraz daha karışık hal alır. | Open Subtitles | ولكن في الواقع عندما يكون السائل نوعا ما أكثر تعقيدا من ذلك. |
Eğer biri sorarsa daha karışık anlatabilir misin? | Open Subtitles | إذا كان أي شخص أن يسأل، هل يمكن أن تجعل الأمر يبدو وسيلة أكثر تعقيدا من ذلك؟ |
Bundan daha karışık bir durum, farkındasını değil mi? | Open Subtitles | إن الأمر أكثر تعقيدا من ذلك ، ألا تظن؟ |
Açıkça, insan hareketi, kedi ve semender hareketinden çok daha karmaşıktır. Fakat aynı zamanda, sinir sistemi diğer omurgalılarla çok benzer yapıdadır. | TED | من الواضح أن الحركة الإنسانية أكثر تعقيدا من حركة القطط والسمندل، ولكن في نفس الوقت، الجهاز العصبي الإنساني مشابه للفقريات الأخرى. |
Bazen işler göründüğünden daha karmaşıktır. | Open Subtitles | أحياناً تكون الأمور أكثر تعقيدا من ذلك. |
Bir teorisi vardır: İnsan işitsel sisteminin aslında müzik duymak için evrimleşmiş olması muhtemeldir, çünkü sadece dil için olması gerektiğinden daha karmaşıktır. | TED | يملك نظرية تقول أنه من الممكن-- من الممكن-- أن النظام السمعي البشري تطور بالفعل لسماع الموسيقى، لأنه أكثر تعقيدا من أجل الحاجة لللغة فقط، |