"أكذب عليك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Sana yalan
• Size yalan
• yalan söylemedim
• yalan söyleyeyim
• Bana yalan
• Yalan söylediğimi
• yalan söylemeyeceğim

- Sana yalan söylemedim. Artık kürtaj yapamayız çünkü doğum başlamış bile.
لم أكذب عليك قط لا يمكننا فعل ذلك الآن، أنت في المخاض

Ne seni yanlış yönlendirmek istiyorum, ne de Sana yalan söylemek.
لا أريد أن أضللك، ولكني لا أريد كذلك ان أكذب عليك

John, hayatın boyunca bir sürü insan Sana yalan söyleyecek.
جون ، وجميع أنواع الناس ستعمل أكذب عليك في حياتك.

Sana yalan söylemeyeceğim. - Sana istihbarat sağlaması kolay olmayacak.
مع ذلك، أنا لن أكذب عليك لن يكون التسليم سهلا

Size yalan söylemeyeceğim. Şuradaki makineler en iyiler.
لن أكذب عليك ، هذه إلكترونيات عالية الجودة

Korktuğumuz için. Sana yalan söylemediğimi biliyorsun.
كذبنا بسبب خوفنا يا أبي أنك تعرف أني لا أكذب عليك

Bunu senden başka kimse yapamazdı. Yalan söylemiyorum. Sana yalan söylemiyorum Rupe.
لا أحد يمكنه عمل هذا سواك لن أكذب عليك يا روب

Mary Jane, bak, Sana yalan söyledim çünkü senden çok hoşlanıyorum... ve seninle olmak istiyorum.
ماري جين أسمعي السبب الوحيد الذي جعلني أكذب عليك هو أني أحبك وأردت أن أكون معك

Sana yalan söylemeyeceğim - ...çok iyi görünmüyorsun ama başaracaksın.
. أنا لن أكذب عليك . أنت لا تبدو بحالة جيدة . لكن تستطيع ان تفعل ذلك

Aslında, bu konuda düşünmedim dersem Sana yalan söylemiş olurum, fakat bu yapacağım anlamına gelmiyor eğer daha iyi bir seçeneğim olursa.
حسنا أكذب عليك إذا قلت أني لم أفكر بذلك أبدا, لكن ذلك لا يعني أن أفعلة

Tatlım, Sana yalan söylemem. Ama şunu unutmamalısın.
عزيزي أنا لن أكذب عليك ولكن يجب أن نتذكر شيء واحد

Sana yalan söylemeyeceğim. Uzun zamandır senin bu aileyi sömürdüğünü düşünüyor.
انظر، لن أكذب عليك ، إنّه يشعر أنّك أصبحت عالة على هذه العائلة، منذ فترة ليست بالقصيرة

Sana yalan söylemeyeceğim. Bu iş beraberinde sorumluluk getirir
بالتأكيد ,فلن أكذب عليك وهذا العمل له مسؤليات أكثر

Sana yalan söylemiyorum. Seni kandırmıyorum. - Senden kesinlikle kaçmıyorum.
أنا لا أكذب عليك و لا أخونك و بالتأكيد أنا لا أتجنبك

Yani Sana yalan söylememek için yeminlerimizin ortasında düğünü durdurdum.
أقصد , أنا أوقفت زفافي في منتصف النذور حتى لا أكذب عليك

Süpürgeyle asla dans etmedim desem Sana yalan söylüyor olurdum.
سأكون أكذب عليك لو قلت لك أنني لم أرقص مع مكنسة من قبل

Mia'nın ruhu yetişkin diyerek Sana yalan söylemeyeceğim.
أعلم أنا لن أكذب عليك , وأقول أن ميا هي روح قديمة

Kendi şirketimin CEO'su olmak... Sana yalan söylemeyeceğim, birçok olanağa sahibim.
أصبحت سي إي أو من شركاتي الخاصه انا لا أكذب عليك حصلت على الكثير من الفوائد

Üç gündür Size yalan söylüyordum ve şimdi siz beni satıyorsunuz.
كنت أكذب عليك منذ ثلاثة أيام والآن كلكم تخذلونني.

Evet, elbette. Neden sana, böyle bir konuda yalan söyleyeyim ki?
أجل ، بالطبع لما قد أكذب عليك حول شيء كهذا ؟

- Bana yalan söyleme, doktor. - Bakın, ben yalan söylemiyorum.
ـ لا تذكب على يا دكتور ـ انظر، أنا لا أكذب عليك

Ne sanıyorsun, bunca yıldır Size yalan söylediğimi mi?
ماذا تظن، أني كنت أكذب عليك طوال تلك السنين؟