- Hayır, hayır, dur. Geçen ay New York'ta beraber midye yemiştik. | Open Subtitles | لكننا أكلنا بلح البحر في أمريكا الشهر الماضي |
Biraz bekleseydin ya, yeni yemek yemiştik. | Open Subtitles | يجب أن تنتظري فترة لقد أكلنا الأن فقط |
Bak, bizi yemek istemelerini anlıyorum ama bu nasıl planlarına uyar? | Open Subtitles | أنه أعرف أنهم يريدون أكلنا لكن كيف يكمن ذلك في خطتهم؟ |
Alışveriş merkezinde karşısına oturdum. yemek yedik. | Open Subtitles | نعم كان لدي, جلست بجانبها بالسوق و أكلنا مع بعض. |
Kevin, biliyorsun ki annem çok kızar eğer bu şeyleri yemeyi düşündüğümüzü duysaydı bu çikolatalı kremalı leziz şeyleri... | Open Subtitles | كيفن.. أنت تعلم أن أمي ستكون مستائة لو علمت أننا أكلنا شيئاً من هذه شوكولاته... |
Evet ama neden bizi yemeye çalıştı da kayakdaki adamı yemeye çalışmadı? | Open Subtitles | بلى، لكن لمَّ كان هذا يُحاول أكلنا على عكس الرجل بقارب الكايك؟ |
Neticede, hepimiz yediğimiz et porsiyonunu yarıya indirseydik, yarımız vejetaryen olmuş gibi olurdu. | TED | فوق كل شئ، إذا أكلنا جميعاً نصف كمية اللحوم، فسيكون مثل أن نصفنا كانوا نباتيين. |
Ailecek beraber en son ne zaman yediğimizi hatırlamıyorum bile. | Open Subtitles | مر زمن طويل للغاية منذ أن أكلنا معاً كعائلة |
Benzin, moteller ve eğer sadece Funyun mısır cipsi yersek, 250 dolar. | Open Subtitles | مع الوقود و النزلات إن أكلنا حلقات بصل فحسب فهي 250 دولار |
Epey konuştun telefonda, çok yemişiz gibi gelmiştir. | Open Subtitles | طال حديثك على الهاتف. يبدو أننا أكلنا كثيراً. |
En son ne zaman bu kadar yemiştik acaba? | Open Subtitles | متى كانت آخر مرة أكلنا بهذه الكثرة؟ |
Yamii, Ama ne yazık ki yemiştik. | Open Subtitles | .لذيذ ! من المؤسف إننا لن نأكله لإننا سبق وأن أكلنا |
Sonra da hepimiz yatağımda çikolatalı pasta yemiştik. | Open Subtitles | ثم جميعنا أكلنا كعكة شوكولاة على سريري |
Evinde o kadar yemek yedik, hâlâ bana bir rakamdan ibaretmişim gibi davranıyor. | Open Subtitles | أكلنا بمنزله طعام العشاء ومازال يعاملني كأنني رقم بالنسبه له |
Evlendiğimizden beri bir otelde yemek yemedik. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا قد أكلنا في فندق منذ أن تزوجنا. |
En son ne zaman yemek yedik biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف كم من الوقت هو منذ أكلنا اللحم؟ |
Bizi yemeyi planlıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعتزمون أكلنا |
- En azından bizi yemeye kalkmadılar. | Open Subtitles | حسنا ، على الأقل لم يحاولوا أكلنا |
Ama tüm istiridyeleri yediğimiz için ve plankton ile beslenen tüm balıkları yediğimiz için planktonu yiyen hiç bir şey yok. Ve daha fazlası çok daha fazlası var. Bu yüzden yaşlılıktan ölüyorlar Bu plankton için duyulmamış bir durum. | TED | ولكن منذ أن أكلنا جميع المحارات وأكلنا جميع الأسماك التي تأكل عوالق الكائنات الحية لن يوجد شي واحد ليأكل عوالق الكائنات الحية وسيوجد الكثير والكثير منه هكذا ستموت بعد ان تعيش طويلا والتي تكون مجهولة بالنسبة لعوالق الكائنات الحية |
500 yıl sonra birtakım insansılar ve uzaylılar bu kutuyu bulup, türümüzün fikirleri nasıl birbirlerine aktardığını öğreneceklerini düşündüm, belki spagettimizi nasıl yediğimizi. | TED | وفكرت في أن يجد الصندوق بعض أشباه البشر أو القادمين من الفضاء بعد 500 سنة ليتعلموا عن كيفية تبادل جنسنا لأفكاره أو عن كيفية أكلنا للسباغيتي. |
Örneğin bir metro kondüktörü beyni yersek benzer sorunlar olacaktır. | Open Subtitles | إذا أكلنا أدمغة موصل القطار، على سبيل المثال قضية مماثلة |
Epey konuştun telefonda, çok yemişiz gibi gelmiştir. | Open Subtitles | طال حديثك على الهاتف. يبدو أننا أكلنا كثيراً. |
Otelin restoranı vardı. Neredeyse her öğün orada yiyorduk. | Open Subtitles | كان عندهم مطعم فى الطابق السفلي حيث أكلنا تقريبا كل وجبة طعام |
Teşekkürler. Uzun zamandır et yememiştik. | Open Subtitles | شكراً لك لقد مضى الكثير من الوقت على آخر مرة أكلنا فيها اللحم |