Çok dikkatli olmalıyız, zira yanılmıyorsam, mes amis, (arkadaşlarım,) | Open Subtitles | يجب أن نكون حذرين جداً لأني ان لم أكن مخطئ يا عزيزي |
Ayrıca, eğer yanılmıyorsam bu konservede salça varmış. | Open Subtitles | مرة أخرى ، إن لم أكن مخطئ هذه العلبة تحتوي على صلصة الطماطم |
Eğer yanılmıyorsam, hükümetiniz Batı kapitalizminin şeytanlarıyla birlik olan kadınlara karşı pek iyi şeyler düşünmüyor. | Open Subtitles | إذ لم أكن مخطئ حكومتكم لا تستفيد من النساء الذين لديهم صداقات مع الشياطين الغربين الرأسمالين |
yanılmıyorsam John Jay şifresi. | Open Subtitles | شفرة جون جاي ، إذا لم أكن مخطئ جون جاي أحد الآباء المؤسسين للولايات المتحدة و دبلوماسي و أول رئيس للمحكمة العليا |
Porfiri hakkında yanıldım ama sinir sistemi hakkında hatalı değildim. | Open Subtitles | لكنني لم أكن مخطئ بشأن الجهاز العصبي |
- Hayır, hatalı değildim. | Open Subtitles | لا، لم أكن مخطئ |
yanılmıyorsam daha çok aile üyesine uyduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | وهو إجراء أحق به أفراد الأسرة، إن لم أكن مخطئ ؟ |
İkinci hüküm giyişindi yanılmıyorsam. | Open Subtitles | إدانتك الثانية إذا لم أكن مخطئ |
Eğer yanılmıyorsam.. O zaten burda! | Open Subtitles | إذا لم أكن مخطئ فانه دخل المدينة |
Ve yanılmıyorsam biz de öyleyiz. | Open Subtitles | . وإذا لم أكن مخطئ ، وكذلك نحن |
Eğer yanılmıyorsam dünden beri. | Open Subtitles | من الأمس , إن لم أكن مخطئ |
yanılmıyorsam El-Amir Camii. El-Amir? | Open Subtitles | مسجد الأمير، إذا لم أكن مخطئ |
yanılmıyorsam, Şerif ve Gisborne her an gelebilir. | Open Subtitles | إذا لم أكن مخطئ ، عمدة البلده . و (غيسبون) سيصلان في أي لحظة |