ويكيبيديا

    "أكياس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • torbası
        
    • çuval
        
    • torbalarını
        
    • torba
        
    • poşeti
        
    • yastığı
        
    • paket
        
    • poşetleri
        
    • poşet
        
    • çantaları
        
    • torbalara
        
    • yastıkları
        
    • poşetlerini
        
    • torbalar
        
    • çuvalı
        
    "Artık torbası." Yemeğini bitirememiş bile, peki neden yemek yapıyordu? Open Subtitles عندها أكياس متنقلة لم تستطع إكمال وجبتها، لماذا إذا تطبخ؟
    Sıradan bir durum. Emf, sülfür veya büyü torbası yok. Open Subtitles المعتاد، لا يوجد موجات كهرومغناطيسية، ولا كبريت، ولا أكياس سحر
    Tek bir zerre doğru bulunca, çuval çuval pirinç içinde inceleme yaparsınız. Open Subtitles تنخلون أكياس رز عادات وتقاليد الشعوب بعد معرفة ذرة واحدة من الحقيقة
    Ve üç hafta sonra Londra'ya gelip, alışveriş torbalarını taşıyacağım. Open Subtitles و بعد ثلاثة أسابيع سآتي إلى لندن لحمل أكياس التسوق
    Sonra torbalara dolduruluyor, ve yeteri kadar torba olmayınca Narew Nehri üzerindeki bir köprüye gidip kemik tozlarını suya döküyorduk. Open Subtitles ووضعوها في أكياس وعندما نجمع أكياس كثيرة نذهب للجسر عند النهر الصغير
    Marul, salatalık, jambon, ampul ve çöp poşeti. Open Subtitles خيار ، خس ، لحم ، أكياس قمامة و مصابيح كهربائية
    Mercedes 1988 yılına kadar yolcuların tarafına hava yastığı koymamıştı. Open Subtitles مرسيدس لم تصنع أكياس هوائية حتى عام 1988
    Ya ekibiniz beraberinde sadece birkaç paket tohum getirebilse ve birkaç saat içinde ürün alabilseydi? TED ماذا إن استطعت أن تجلب معك بضعة أكياس صغيرة من البذور، ثم تزرع المحاصيل خلال ساعات؟
    Yeteri kadar ceset torbası kalmadığında duyduğunuz şeydir. TED هو ما تسمعه حين لا يبقى ما يكفي من أكياس للجثث.
    Sporcuların partnerlerine kum torbası gibi davrandığı profesyonel sporları desteklemeyi bırakabiliriz. TED يمكننا التوقف عن دعم الرياضة المهنية حيث يعامل الرياضيين شركائهم باللعب كما لو كانوا أكياس مخصصة للكم.
    Ve bu kamplarda ölen insanları taşımak için kaç tane ceset torbası gerektiğini tahmin etmede usta hale geldim. TED وقد أصبحت متمكنا في توقع كم من أكياس الجثث ستحتاج للأشخاص الذين سيموتون في هذه المخيمات.
    Aman Tanrım, kahve kokusu mu bu? Yolculuk ederken yanımızda birkaç çuval getiririz. Open Subtitles هل اشم رائحة القهوة؟ نحن دائما نجلب بضعة أكياس من الحبوب عندما نسافر
    Ya da dolabına stokladığı gerçek kan torbalarını kullanır. Bir dakika. Open Subtitles أو ستشرب من أكياس الدماء التي في ثلّاجتنا، والتي مونتها للتوّ.
    Newman, hadi birkaç torba postayı çıkartıp bu güzel şeyleri oraya taşıyalım. Open Subtitles نيومان، دعنا نذهب لاحضار بعض أكياس البريد لنأخذ هذه المأكولات الجميلة من هنا.
    İstersen 8-9-10 tane poşeti bir kupaya koy. Open Subtitles ضع ثمانية، تسع، عشرة أكياس شايّ في القدح
    Yakıt tasarrufu, hava yastığı, radyolu teyp.. Open Subtitles استهلاك ممتاز للوقود .. أكياس هواء و مذياع كاسيت
    Uyuşturucu. Görünüşe göre bağırsaklarında en azından 10 paket uyuşturucu var. Open Subtitles أنها مخدرات أنه 10 أكياس على الأقل في أمعائه
    Sıradan, çirkin alışveriş poşetleri bile hayal edilemeyecek ölçüde sağlam köprülere dönüşebiliyor. TED حتى تلك الأمور المملة، المكروهة، أكياس البقالة البلاستيكية يمكن أن تصبح جسراً أقوى مما يتصوره أي شخص
    Planktondan çok poşet torbalardan bahsedebiliriz. TED وحدِّثْ عن أكياس البلاستيك الأكثر من العوالق.
    Ann Perkins, bu yaklaşım çok iyiydi. Davul ekibi, kişisel hediye çantaları, kaplanlar. Open Subtitles آن بيركنس هذا كلام جميل قرع الطبول و أكياس هدايا و نمور أيضا
    1998'de, 13 yaşındayken hava yastıkları olmayan bir arabada kaza yapmış. Open Subtitles أصيبت قبل عام 98 في حادث دراجة نارية لعدم وجود أكياس هوائية.. في عمر الـ13
    Afedersin. Çay poşetlerini bulamıyorum. Bana gösterebilir misin? Open Subtitles ،اعذريني، لم أجد أكياس الشاي أيمكن أن تريني مكانها؟
    Aslında düşününce bir nevi sıvı ve tuhaf dokulardan oluşan torbalar gibiyiz, etrafı ince bir deri tabakasıyla kaplı. TED عندما تفكر بالفعل في ذلك، فنحن نوعًا ما مثل أكياس السوائل وبعض الأنسجة الغريبة محاطة بطبقة رفيعة من الجلد.
    Çünkü tam o saatte yaşlı kadın para dolu çuvalı sürüklüyor. Open Subtitles 35 لأنه حينها تجرّ السيدة الشقراء المسنة أكياس المال عبر الأرضية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد