"ألا تظنين" - ترجمة من عربي إلى تركي

• düşünmüyor musun
• Sence de
• mı sence
• mi sanıyorsun
• düşünüyor musun
• düşünmüyor musunuz
• - Sence
• Sizce de
• Öyle değil mi
• mi düşünüyorsun

Sizin bahçelerinizden geldiğinde çok daha lezzetli olacağını düşünmüyor musun?
ألا تظنين أن طعمه سيكون ألذ لو أنه من بساتينكِ؟

Kötü bir şey olduğunda üçüncü kişinin olmamasının garip olduğunu düşünmüyor musun?
ألا تظنين أن من الغرابة ألا يوجد أبداً شخص ثالث حين يقع شئ غير سار ؟

Ama, Allah aşkına, Dharma, biraz sıkıcı olduğunu düşünmüyor musun?
ولكن دارما , ياإلهي ألا تظنين أنها باردة

Birimiz onun yanında olmalıyız Sence de Öyle değil mi?
ينبغي لأحدنا أن يكون هناك من أجله، ألا تظنين ذلك؟

Biraz sert davranmadın mı Sence de?
أنتِ قسوتِ عليها بعض الشئ، ألا تظنين ذلك؟

Arkadaşlarınla benim hakkımda nasıl konuştuğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
ألا تظنين أني أسمع طريق حديثك عنّي مع أصدقائك؟

fazla tepki verdiğini düşünmüyor musun? burada kesinlikle güvendeyiz.
ألا تظنين أن رد فعلكِ مبالغ فيه نحن بأمان تام هنا

Yine de, sessiz ve çekingen tavrımın beni havalı yaptığını düşünmüyor musun?
لا زلت, أعنى , الشيء الهادىء المحتاط... ألا تظنين أنه يجعلنى لطيفاً؟

- Konuşmamız gerektiğini düşünmüyor musun?
حسناً ، ألا تظنين أنه يجب أن نكلمه بشأن هذا ؟

Onu arkadaşlarından uzaklaştırsan ondan hoşlanabileceğini düşünmüyor musun?
ولكن ألا تظنين أنكِ لو أبعدتيه عن هذه المجموعة الفاشلة وقابلتيه وحده فربما يكون فعلا فتى ظريف

Sizin bahçelerinizden gelince çok daha lezzetli olacağını düşünmüyor musun?
ألا تظنين أن طعمه سيكون افضل لو انه جاء من البساتين خاصتكِ؟

Küçük bir şirkete göre buranın oldukça büyük olduğunu düşünmüyor musun?
أنه مكتب ضخم مقارنة لعلامة ليست معروفة، ألا تظنين ذلك؟

Sence de lamayı Foo Fighters'dan daha çok sevmezler mi?
ألا تظنين أنهم سيحبون اللاما ؟ أكثر من مقاتلين الفو

Sence de insanları kalabalık hapishanelere tıkmak yerine sosyal sorunlarla ilgilenmemiz gerekmiyor mu?
ألا تظنين علينا النظر للمشاكل الإجتماعية بدلاً من ملئ السجون بالناس؟

Yılın bu zamanı için biraz geç kalınmamış mı sence?
الوقت متأخر من العام لفعل ذلك , ألا تظنين ذلك ؟

Onu elinde bir kar tanesi tutarken söylemen biraz kaba olmadı mı Sence de?
قول ذلك بينما تحملين رقاقة ثلج هو غباء بعض الشيء, ألا تظنين ؟

Tüm gezegenim yok oldu, bütün ailem. Geri dönüp, onları kurtarmak hiç aklıma gelmedi mi sanıyorsun?
لقد مات كوكبي بأسره ، وعائلتي كلها ، ألا تظنين أنه قد خطر ببالي أن أعود في الزمن وأنقذهم ؟

Gerçekten şu sıralar burdan taşınmayı düşünüyor musun?
حقيقى ألا تظنين انه الوقت لكى تخرجى من هنا ؟

Sen biraz aşırı tepki vardır düşünmüyor musunuz?
ألا تظنين أنك تبالغين قليلا فى ردة فعلك ؟

- Sence de bunca yıldan sonra ona umut vaad etmek biraz acımasızca değil mi?
ألا تظنين انه من القاسي قليلا أن نمنحه الامل بعد كل تلك المدة؟

Oldukça belirli bir sezgi, Sizce de değil mi?
هذا أكثر تحديداً من الحدس، ألا تظنين هذا؟

Çocuklarıma güzel şeyler vermek istemediğimi mi düşünüyorsun?
ألا تظنين أنني أحب أن أعطي أطفالي أشيائاً لطيفة؟