Eski kocasıyla birlikte olabilmek için benimle öğle yemeği... - ...randevusunu iptal etti. | Open Subtitles | لقد ألغت موعد الغداء معي لتكون مع زوجها السابق |
Banka kartını almayı unutma. Ordu benimkini iptal etti. Dostum, olmaz. | Open Subtitles | لا تنسى كرت البنك الخاص بك الوحدات ألغت الخاص بي |
Spor Bakanı, Ulusal Lig final maçı sonucunu iptal etti. | Open Subtitles | وزارة الرياضة ألغت نهائي البطولة الذي أقيم مسبقاً |
Evet, ve makale çıktıktan sonra Washington Eyaleti ehliyetini iptal etmiş. | Open Subtitles | بلى,و ولاية واشنطن ألغت رخصة قيادته بعد أن ظهر الخبر. |
Veer'in öldüğünü duyunca Zaara düğünü erteledi. | Open Subtitles | بعد ان سمعت عن موتِ فير ألغت زارة الزواج |
Güney ve güneydoğu bölgelerinde fırtına var. Kilise toplantısı iptal edildi. | Open Subtitles | عاصفة رعدية في الجنوب ومجموعة "ترو" ألغت |
Evet. Donanma bütün savaş tatbikatlarını iptal etti. | Open Subtitles | أجل، ألغت البحرية كل خطط الحروب المقررة. |
Al bunu. Dün pilates için öğle yemeğini iptal etti. | Open Subtitles | اسمع هذا، ألغت الغداء البارحة لتذهب للبيلاتي |
Ama artık yardımına gerek yok. Öyle mi? Ursula, Marlowe'un alkol testini iptal etti. | Open Subtitles | لكن لسنا بحاجة مساعدتك بعد الآن اورسلا ألغت طلبها لفحص المخدرات |
NYADA tüm dersleri kar yüzünden iptal etti, bu yüzden bir film maratonuyla birbirimize dayanmaya çalışalım. | Open Subtitles | الجامعة ألغت جميع الحصص بسبب الثلج، لذا دعوني نشعر بالدفئ في سلسلة أفلامنا. |
Yalanlarını açığa çıkardığım için üzgünüm, kız kardeşi iptal etti. | Open Subtitles | معذرةً لإعتراض حفنة أكاذيبك ولكن أخته قد ألغت السفر أطفالها مرضى |
Adayımız, kampanyasındaki pek çok anahtar durağı iptal etti. | Open Subtitles | لقد ألغت مرشحتنا وقفات عديدة مهمة في الحملة |
Çünkü, her zamanki bakıcım biraz önce iptal etti. | Open Subtitles | لأنّ جليستي المعتادة قد ألغت الموعد للتو |
Pekala, pekala, dışarı çıkmayı planlıyorduk ve son anda iptal etti ve nereye gittiği hakkında bana yalan söyledi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان يفترض أن نتعشّى معاً، وبعدها ألغت الموعد في آخر لحظة، وبعدها كذبت عليَّ بشأن وجهتها. |
Kız arkadaşının evine gidiyormuş ama kız iptal etmiş. | Open Subtitles | لقد قال بأنه كان متوجهاً لبيت صديقته و بأنها ألغت الموعد بينهما. |
Onu Hong Kong'dan çıkarmayı başardık, fakat Moskova'ya indiğinde görüldü ki... ..Amerkikan hükümeti pasaportumu iptal etmiş. | Open Subtitles | استطعنا إخراجه من "هونغ كونغ" لكن عندما حط في مطار "موسكو"، الحكومة الأمريكية ألغت جواز سفره، |
- Maris kredi kartını iptal etmiş. | Open Subtitles | لقد ألغت بطاقتك |
Kanal, bölümü erteledi ama yazar internet üzerinden yayınladı. | Open Subtitles | القناة الناقله ألغت البرودكاست لذا فالكاتب قرر نشرها بنفسه |
Libby Grant iptal edildi. Oh, o Rafael. | Open Subtitles | ليبي جرانت ألغت |
- Karides yürüyüşü... - Bekle, bekle... Lindsay iptal mi etti yani? | Open Subtitles | مهلاً، ألغت (ليندسي) مشروعكما؟ |
Hükümet izci kamplarını kaldırıp beni Hitler Gençlik koluna göndermeden... önce 20.yi almak için uğraşıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل حتى سن العشرين عندما ألغت الحكومة الكشافة وأرسلتنى إلى جيش "هتلر" بدلاً من ذلك |
Hasta karısının sigortasını iptal ettirdi. | Open Subtitles | ألغت التأمين الطبي عن زوجته المريضة، |