| Bölüştürmüş. Bir poşetin içine 2 bin koyup verdi. Ne yapsaydım? | Open Subtitles | لقد قسم المال وأعطاني ألفين بكيس، وما الذي كان بوسعي فعله؟ |
| Benim sahtekârlıkla ilgili ilk profesyonel deneyimim, bu şahıslardan biraz daha sonra, birkaç bin yıl sonra oldu. | TED | الآن لقائي المحترف مع الخداع كان لاحقاً قليلاً عن هؤلاء الرجال, ألفين عام لاحقاً. |
| 10,20... 24,220 bin. | Open Subtitles | وفئة العشرين دولار؟ أربع وعشرين ألف، ألفين فئة العشرين دولار |
| Görebileceğiniz gibi neredeyse iki bin yıl önce başlayan bir araştırmayı tamamlamak üzereyiz. | Open Subtitles | و كما ترى الآن دكتور جونز نحن على وشك إكمال بحثنا العظيم الذى بدأ منذ ألفين عام |
| - Alvin de. Ama itiraf edemiyor. - Evet, maçoluktan. | Open Subtitles | وكذلك (ألفين), إنه فقط خجول, لِيقُلها - نعم, للغاية - |
| Ya şarkı söylersiniz ya da sizi tutuklarız, Elvin ve Ellie. | Open Subtitles | عندى زوائد لحمية أما تغني أغنية أو أنت موقوفين، ألفين وإلى |
| İki bin personelim, bir o kadar... müşterim vardı, teknisyen greviyle oyalanamazdım. | Open Subtitles | لدي ألفين موظف والله يعلم كم عميل وليس لدي وقت لهجوم عمال الألات |
| Yolabileceğim kadar yoldum. Kartta iki bin var. | Open Subtitles | استمريت بفعل ذلك حتى سجلت ألفين دولار على ورقة التقييم |
| Bu... iki bin dolar... $2,056 dolar 10 sent mi? | Open Subtitles | ألفين دولار ألفين دولار و ست و خمسين دولار و 10 سنتات ؟ |
| İki bin yaşında bir mumyayım! İki bin yıl önce doğdum! | Open Subtitles | قبل ألفين سنةً، أَنا مومياء لقد ولدت قبل ألفين سنةً ، وااه |
| Rus bölgesinde iki bin yardlık alanda ipek paraşütler var. | Open Subtitles | ألفين متر من المظلات فى الأقاليم الروسيه |
| Tamam, ...bu o kadar zor olmamalı.2 bin ya da 3 bin satır kodu değiştirerek. | Open Subtitles | حسنا ، هذا لا ينبغي أن يكون بالغ التعقيد تغيير ألفين و ربما ثلاثة آلاف سطر من التكويد |
| Bulmak 2 bin dolar geri getirmek 2 bin dolar, toplam 4 bin dolar ediyor. | Open Subtitles | .. ألفي دولار لإيجادها و ألفين أخرتين لإعادتها فيكون المجموع 4 آلاف دولار |
| Birkaç saatlik bir işimi halledeceksin. Şimdi ve iş bitince ikişer bin vereceğim. | Open Subtitles | أريد أن أعطيك ألفين الآن ومثلها لاحقاَ على بضعة ساعات من وقتك |
| Başkent polisi iki bin saatlik video kaydını taradı. | Open Subtitles | ظنوننا مبنية على أكثر من ألفين ساعة من مشاهدة أشرطة كاميرات المراقبة |
| Resmi tatillerde ne kazanabilirim? Ne kadar? İki mi? | Open Subtitles | في عطلة البنك لنهاية الأسبوع، يمكنني جني حوالي ألفين أو ألفين ونصف جنيه |
| - Alvin, bugün Noel! | Open Subtitles | ألفين, انةعيدالميلاد. |
| Biz müzisyeniz, beyler. Adım Elvin Williams. Eşim, Ellie. | Open Subtitles | نحن فقط موسيقيان، أولاد أسمى ألفين وليامز. |
| Bir öpücük için sana 2 binlik öderler ve ruhun için ise sadece 2 papel. | Open Subtitles | سيدفعون لك ألفين مقابل قبله ودولارين لروحك |
| Alvin'in yeterince mastürbasyon yapmadığı açık. | Open Subtitles | بشكل واضح، ألفين لا يَستمنى بما فيه الكفاية. |