Korkusuzluğuyla ve dünyaya açılıp ruh ışığımı bulmamda bana ilham verdi. | Open Subtitles | لقد ألهمني لأكون جسورا و لأخرج للعالم و أجد ضوئي الداخلي |
Kendinden gereğinden çok nefret ettiğini ve tutkunun bana ilham verdiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين بأنك تكرهين نفسك أكثر من اللازم و أن شغفك ألهمني ؟ |
Ulusal parklar üzerine yakın zamanda yaptığım bir seride bana ilham verdi. | TED | ألهمني في السلسلة الأخيرة التي قمت بها في المتنزهات الوطنية. |
Bu videoyu daha sonra tekrar izlemek bana bunu yapmaya devam etmem için ilham verdi. | TED | ومشاهدة شريط الفيديو ذاك ألهمني للاستمرار في القيام بما أفعله. |
Çocukları yanlış yiyeceklerle beslediğimiz gerçeği konusunda okulu eğitmek için Jamie'den ilham aldım | TED | ألهمني جايمي لأن أوعي المدرسة عن أننا نقدم للأطفال أغذيةً غير صحية. |
Galiba bay Heisenberg'den esinlendim, tıpkı Charlie'nin söylediği gibi. | Open Subtitles | أعتقد أن السيد هايزنبرج قد ألهمني كما اقترح شارلي |
Fakat onların teşvik etmemesi beni caydırmadı tam tersine bana ilham verdi. | TED | لكن عدم تشجيعهم لي لم يثني عزيمتي، بل ألهمني. |
Bu bana ilham kaynağı oldu ve kıçımı kaldırdım ve şu anda duvarımda tüm zenci akrabalarıma gösterdiğim bir posteri var. | Open Subtitles | لقد ألهمني هذا، يا إلهي لقد جعلني أحرّك مؤخرتي و لديّ ملصق لهذا على جداري و أريه كل أقاربي وأصدقائي وبقية الزنوج |
Fazlasıyla, hatta, seni buraya çağırıp söyleyeceğimi söylememde bana ilham verdi. | Open Subtitles | لدرجة أنه ألهمني في الواقع كي استدعيك هنا وأخبرك أني كنت أريد |
Sanırım sana bunu başarmanda yardım etme isteğim kendi kuluçkamı kurmada bana ilham veren şey. | Open Subtitles | و اعتقد ان ادواتي ستساعدك في تحقيق ذلك, هذا ما ألهمني لكي ابدأ حضانتي |
Ölmeden önce bana ilham verdi. Burada bir şeylerin değişebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | قبل أن يموت، ألهمني أن أفكر بأن الأشياء يمكن أن تتغير هنا |
Kumbh Mela'da başarı elde etmek izdihamlardan mağdur olan başkalarına da yardım etmek için bana ilham verdi. | TED | بنجاحي في مرجان ""كومبه ميلا" ألهمني ذلك في مساعدة الآخرين الذين قد يعانون من التدافع. |
Ve bu aileyi görmek bana tekrar ilham verdi. Programı kapatmak yerine daha ciddiye almaya karar verdim. | TED | وقد ألهمني ذلك إلى حد بعيد، وبدلًا من التوقف عن العمل، قررت أن أعمل بجدية أكبر. |
Burada çalışmak, polislikle ilgili daha çok şey yapmaya ilham verdi. | Open Subtitles | العمل هُنا ألهمني أن أفعل المزيد فى مجال تنفيذ القانون |
Birçoğundan ilham aldım ve umarım bir gün onlar kadar güçlü olabilirim. | TED | لقد ألهمني الكثيرون، وأتمنى أن أكون قويةً مثلهم يوماً ما. |
Retmim için büyükannemin ölümünden esinlendim. | Open Subtitles | (بالنسبة لـ (مبولة لقد ألهمني موت جدتي |
- Benim esin kaynağım bu adamdı. | Open Subtitles | -وهذا هو الشخص الذي ألهمني |