ويكيبيديا

    "أماكن مثل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gibi yerler
        
    • gibi yerlere
        
    • gibi yerlerde
        
    • gibi yerlerin
        
    • Öyle yerlere
        
    • böyle yerlere
        
    • Böyle yerlerin
        
    Burada Orta Kuzey Florida'da büyürken, hep bu büyüleyici isimler vardı, Loxahatchee, Fakahatchee, Corkscrew, Big Cypress gibi yerler. TED نشأت هنا في شمال وسط فلوريدا، كانت دائماً مقترنة بأسماء فاتنة، أماكن مثل لوكساهاتشي وفاكاهاتشي، كوركسكرو، وبيج سيبريس.
    Namibya gibi yerler hakkında hiçbir şey bilmesem bile. TED ناهيك عن عدم معرفتي بأي شئ عن أماكن مثل نامبيبيا.
    Kar yağışı başladıktan sonra şanslı kişiler bunun gibi yerler buldu. Open Subtitles بعد أن بدأت الثلوج جدت المحظوظين أماكن مثل هذا.
    Bu 1800'lerin sonunda insanlar Montana gibi yerlere yerleşmeye başladıkları zaman başladı. TED حسناً .. ان الامر بدأ منذ عام 1800 عندما بدأ الناس يقطنون أماكن مثل مونتانا
    Böyle teleskopların kurulmasının gereği, Atakama Çölü gibi yerlerde, yüksek irtifalı çöller olmasından kaynaklanıyor. TED السبب الذي جعلنا نبني هذه التلسكوبات في أماكن مثل صحراء أتاكاما هو بسبب علو ارتفاع الصحراء.
    - "Terapist"i tercih ederim ama evet, Chester's Mill gibi yerlerin bir doğal felaketten sonra iyileşmesine yardım ederim. Open Subtitles أفضّل أن تناديني بالطبيبة المعالجة ولكن، أجل، أنا أساعد أماكن مثل هذه البلدة في التعافي بعد حدوث الكوارث الطبيعية
    Ve bu gibi yerler, yeryüzünde hayatın başladığı yerler olabilir. Open Subtitles و أماكن مثل هذه قد تكون الأماكن التي بدأت فيها الحياة على الأرض.
    Yani, orası gibi yerler insanların içeriye girmesini değil dışarıya çıkmasını engellemek için tasarlanır. Open Subtitles أعني أماكن مثل هذه مصممة لتمنع الناس الخروج، لا من الدخول.
    Birazcık güzel olan haber ise; Belize, Barbuda ve Bonaire gibi yerler bu VIP'leri koruyor, Çok Önemli Papağan balıkları. TED القليل من الأخبار السارّة أن أماكن مثل بيليز، وباربودا، وبونير تقوم بحماية... أسماك الببغاء الهامّة.
    Yüz binlerce insanın hükûmet altyapısı ya da hizmetleri olmadan sudaki kazıklar üzerinde derme çatma yapılarda yaşadığı Lagos’taki Makoko gibi yerler… TED أماكن مثل ماكوكو في لاغوس، حيث مئات الآلاف من الناس يعيشون في هياكل مؤقتة على ركائز على الماء، بدون حكومة والبنية التحتية أو الخدمات.
    Nazilerin bu amaçla inşa ettikleri Auschwitz gibi yerler için daha önce Almanya'da kurmuş oldukları toplama kampları model alınmıştı. Open Subtitles و أن ذلك يساعدهم على تحقيق هذا الهدف النازيون انشأوا فى البداية "أماكن مثل "آوشفيتس على شاكلة نماذج معسكرات إعتقال قائمة بالفعل فى المانيا
    Şimdi bunun gibi, disko gibi yerler var ve barlarda müzik kutuları var, bu yüzden artık gruplara bile ihtiyaç yok. TED الآن هناك أماكن مثل هذا، قاعة الديسكو، و مشغّل الموسيقى الآلي (الجيوك بوكس) في الحانات، حيث لا يتطلب الأمر وجود فرقة على الإطلاق.
    - Bunun gibi yerler. Open Subtitles مم-هم. أماكن مثل هذا.
    Ya hayal ettiğimiz özellikler deveyi Sahra gibi yerlere tamamen uyumlu hâle getirerek aslında kışı atlatmasına yardımcı olmak için evrim geçirtiyorsa? TED ما إذا كانت الميزات التي نتصورها تجعل الجمل يتكيف في أماكن مثل الصحراء، تطورت في الواقع لمساعدته على مواجهة الشتاء؟
    Bangladeş gibi yerlere daha ucuz emek satın almak dışında başka bir nedenle gitmez. Open Subtitles انهم لا يذهبون إلى أماكن مثل بنغلاديش لا لسبب إلا يمكنهم الحصول على العمالة الرخيصة يمكن أن تعمل.
    İşte hayalci olmayan bir gerçek-- Rönesans Almanya'sında dedikleri gibi, şehir sizi özgür kılıyor. Bazı insanlar Şangay gibi yerlere gidiyorlar, fakat çoğu da estetiğin hüküm sürdüğü gecekondu şehirlere gidiyor. TED وهذه هي الحقيقة غير الرومانسية-- وهواء المدينة يجعلك حُراً قالوا في ألمانيا الناهضة. حتى أن بعض الناس يذهبون إلى أماكن مثل شنغهاي، لكن معظمهم يذهبون الى مدن عشوائية حيث يحكم الجمال
    Bu liderler Budrus gibi yerlerde pasif gücün işe yaradığını ispat ettiler. TED وقد أثبتت هذه القيادات أن اللاعنف ينجح في أماكن مثل بدرس.
    ama Cabo Pulmo gibi yerlerin yenilenmesini ilk elden görmek bana umut verdi. TED ولكن عندما رأيت بأم عيني عملية إحياء أماكن مثل "كابو بومو"، عاد لي الأمل.
    - Öyle yerlere gitmek yerine neden pratik yapmıyorsun? Open Subtitles مهلاً، لماذا لا تتدرّب بدلاً من الذهاب إلى أماكن مثل هذه؟
    Önemli değil. Eskiden böyle yerlere gelirdim. Open Subtitles ليس بالأمر المهم ..إعتدت على القدوم إلى أماكن مثل هذا
    Böyle yerlerin internette olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف بالتأكيد أماكن مثل تلك يمككنا الدخول منها على الإنترنت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد