Evet, anne. Sana söylemem gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم يا أمي هناك أمر آخر علي أن أخبركم به |
Holografiyle ilgili henüz söylemediğim bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. | TED | هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد. |
Ve sayfalar çevrildikçe, başka bir şey daha olmaya başladı. | TED | وكلما قمت بتغيير الصفحة، بدأ أمر آخر بالتغير أيضاً. |
Tasarım bir şey ve öğrendik ki, hayata geçirmek başka bir şey. | TED | التصميم هو أمر مستقل بذاته، وتطبيقه، كما تعلمنا، هو أمر آخر تقريباً |
Şahidiniz yoksa boşa kürek çekiyorsunuz. başka bir şey var mı? | Open Subtitles | مالم يكن لديك شاهد لا شيء لديك , أمر آخر ؟ |
Bana başka birşey daha söylüyor. | TED | وهذا يقودني إلى أمر آخر. إن كنتم تذكرون، |
Dallas bir şey daha, lütfen onu çok kızdırma. | Open Subtitles | دالاس ، أمر آخر أرجوك ِ ، لا تحاولي استفزازه. |
- Teşekkür ederim, Bay Atkins. - Bilmeniz gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | شكراً لك سيد اتكينز هناك أمر آخر أعتقد يجب عليك معرفته |
Bir şey daha var, fakat henüz tam olarak nereye ileteceğini bilmiyorum, bu nedenle... | Open Subtitles | هناك أمر آخر لكني لا أعلم إلى أين يقودني |
Uzasam iyi olur. Küçücük, minnacık bir şey daha var. | Open Subtitles | حسناً، من الأفضل أن ارحل، لكن هنالك أمر آخر |
Sadece bir şey daha. Bir ya da iki saniye farkla... | Open Subtitles | أمر آخر فقط هل هناك متسابق آخر كان وقته عند كل نقاط التدقيق |
Bir şey daha, atanma ve istifalarla ilgili teknik aksaklıklara son ver. | Open Subtitles | أمر آخر المماطلة بطلبات النقل و الاستقالات تتوقف الآن |
Yani bu parçayı olduğu gibi basarsınız ve o başka bir şey haline dönüşebilir. | TED | إذ تقوم بطباعة هذا الجزء كليّا، ويستطيع أن يتحوّل إلى أمر آخر. |
başka bir şey yüzündendi. Beni üzen başka bir şey vardı. | Open Subtitles | لا بل كان هناك شئ آخر, لقد كنت قلقة بشأن أمر آخر |
Nedenlerim beni ilgilendirir. başka bir şey var mı? | Open Subtitles | لأسباب شخصية تتعلق بى, والآن, هل هناك أمر آخر ؟ |
Çünkü bebeğin sıkıntısı tamam ama doğum sonrası psikoz başka bir şey. | Open Subtitles | لأن إزرقاق الطفل هو أمر لكن ذهان ما بعد الولادة أمر آخر تماماً |
Ellerin ve gözlerin onunkilerden daha hızlı olabilir, ama hayatta kalma mücadelesinde bize başka birşey gerekli tecrübe. | Open Subtitles | قد تكون يداك ونظرك أسرع لكنك تحتاج إلى أمر آخر كي تبقى حيا الخبرة |
Ve diğer şey, biz gizlilik içinde çalışırız. | Open Subtitles | كما يوجد أمر آخر نحن نعمل في الخفاء |
bir şeyler oluyor. Hala tabloyu içeri sızdırmaya çalışıyorlar, biliyorum. | Open Subtitles | لا زال هناك أمر آخر, ما زالوا يحاولون تهريب اللوحة, أنا متأكد |
Okumak bir şeyse, anlamak bambaşka bir şey. | Open Subtitles | قراءته أمر، وفهمه أمر آخر أكد لي الشخص الذي حصلت عليه منه.. |
Anneannem gibi kadınların Türkiye'de yaptıkları bir başka şey de aynaları kadifelerle örtmek veya ters çevirerek duvara asmaktır. | TED | أمر آخر تفعله نساء كجدتي في تركيا هو تغطية المرايا بقماش من القطيفة, أو تعليقها على الجدران وهي مقلوبة. |
Formula 1 ile ilgili bir başka önemli husus her zaman arabayı değiştirmemizdir. | TED | هناك أمر آخر بسباق الفورميلا 1 خاصّة وهو أنّنا دائماً نقوم بتغيير السيارة. |
Dostane bir ilişkimiz var, ve evet, erkeğim, ama farklı bir şey ima ettiğinizi düşünüyorum. | Open Subtitles | هناك علاقة ودّ تربطنا، وأجل، أنا ذكر، ولكنني أشك بكونكِ تلمحين إلى أمر آخر. |