Biri de bana vermişti karım bir süreliğine yılın annesi olduğu zamanlarda. | Open Subtitles | أعطاني شخص واحدة مرة عندما تخلت .زوجتي عن كونها أمّاً مثالية لفترة |
Çocuğun annesi olduğunuzu kanıtlamanız gerektiğini söyleyen bir mahkeme emrim var. | Open Subtitles | لديّ أمر محكمة موقّع يجبرك على السماح لنا بالتأكّد من كونك أمّاً للصبيّ |
Ben annem olmadan büyüdüm. Nasıl annelik yapacağımı bile bilmiyorum. | Open Subtitles | نشأتُ دون والدة و لا أعرف كيف أكون أمّاً حتّى |
Arkadaşlarıma bakardım ve iyi bir anne olmadığımı ve yetersiz bir anne olduğumu düşünürdüm. | Open Subtitles | كنت أَنْظرُ إلى صديقاتي وأَعتقدُ أني لم أكن أمّاً جيدة ما كنت أَكْفِ |
Artık bir anneyim farklı bir yoldan yürüyorum. | Open Subtitles | أنا أصبحتُ أمّاً لذلك، سأتبع نهجاً مختلف |
Ölümüne korkmuş bir anneye en iyi şansımızın bir sihir numarası olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | ،لن أخبر أمّاً يتمكّن الهلع منها أنّ أفضل فرصة لنا هي خدعة سحريّة |
O bir anneydi, tıpkı benim gibi... ..ve bizimki gibi bir çocuk. | Open Subtitles | لقد كانا أمّاً وطفلها لقدكانتأمّاً،مثلي.. |
İntihar eden kadınlar da her zaman iki çocuk annesi. Bu da annesini ya da karısını temsil ediyor olabilir ama bu adamın evli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | وبعدها تكون المنتحرة قفزاً أمّاً لطفلين دائماً، ولعلّ ذلك يمثّل أمّه أو زوجته |
Geçen sene sekiziz annesi olmuştum ama bütün o oyuncak bebekleri taşıyıp durmak çok can sıkıcıydı. | Open Subtitles | العام الفائت كنتُ أمّاً لثمانية، لكن حملُ تلكَ الدمى طوال الليل كان مزعجاً للغاية |
Ve Randy'nin annesi ile evlenme nedeni buydu. | Open Subtitles | والذي تَزوّجَ أمّاً الشبقةَ. |
Bir zamanlar Sonny'nin bir annesi vardı onu çok severdi. | Open Subtitles | كان لـ(سوني) أمّاً ذات مرّة. أحبّته حباً جمّاً. |
annelik yapmak yerine, annelik üzerine nasihat vermek daha kolay herhalde. İstiyor musun? | Open Subtitles | يبدو أنّه من الأسهل أن تسدي نصائحاً شهرياً على أن تكون أمّاً .. |
Oğluna, sayesinde kendini tamamen yalnız hissetmediğini söylemenin iyi annelik olduğunu düşünen elini kaldırsın. | Open Subtitles | إذا كنتم تعتقدون أنّ أمّاً صالحة تقول لإبنها أنّه الشيء الوحيد الذي لا يدعها تشعر بالوحدة |
Sonuçta, berbat bir anne olacağım çünkü, hiç annelik içgüdüm yok. | Open Subtitles | سأكون أمّاً مريعة لأنّ غريزة الأمومة لديّ معدومة. |
Tanrı'nın, benim iyi bir anne olamayacağıma karar verdiğini ve bunu gerçekleştirmediğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | وفكّرت أن الرّب قرّر أنني لن أكون أمّاً صالحة، لذا .. لم يجعلني أُنجب |
İki kızım daha var. 10 ve 12 yaşındalar. En azından onlar için hala iyi bir anne olabilirim. | Open Subtitles | لديّ إبنتان، بعمر 10 و12، على الأقل يمكنني أن أكون أمّاً صالحة لهما. |
Bekar bir anne olmak zor olmalı, değil mi? | Open Subtitles | لا بدّ أنّه أمرٌ يملؤه التحدي أن تكوني أمّاً عزباء، أليس كذلك؟ |
- Kendimce yeni bir anneyim ben de. | Open Subtitles | أنا أصبحتُ أمّاً في الآونة الأخيرة هل أنتِ كذلك ؟ |
Şu anda da bekâr bir anneyim. | Open Subtitles | والآن، أَنا حالياً غيرُ تَتزوّجُ أمّاً. |
Ben, göğüs pompasını unutmuş, çok yorulmuş, çalışan bir anneyim. | Open Subtitles | أَنا a أبلىَ أمّاً عاملةً الذي نَسى مضخّةَ صدرِها. |
Tabii sırf havanızda olduğunuz için çocuğunun hayatıyla nasıl kumar oynadığınızı matem tutan bir anneye izah etmek istemiyorsanız. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تخبر أمّاً مفجوعة أنك راهنت بحياة طفلها لأنك شعرت أنك محظوظ |
Bence sen sadece, seninle ilgili çok net istekleri olan çok güçlü bir anneye sahipsin. | Open Subtitles | إنّما أعتقد أنّ لكَ أمّاً قويّة، تملكُ فكرةً واضحةً لما تريدكَ أن تكون، و عندما زحتَ عن المسار... |
Kıskanma, Margherita ama Ada hepimiz için bir anneydi. | Open Subtitles | لا أريدكِ أن تشعري بالغيرة يا (مارغريتا) ولكن بالنسبة لمعظمناً، فـ (آدا) كانت وستبقى أمّاً لنا |
Rita harika bir anneydi. | Open Subtitles | كانت (ريتا) أمّاً رائعة |