"أمّاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • annesi
        
    • annelik
        
    • bir anne
        
    • anneyim
        
    • anneye
        
    • anneydi
        
    Biri de bana vermişti karım bir süreliğine yılın annesi olduğu zamanlarda. Open Subtitles أعطاني شخص واحدة مرة عندما تخلت .زوجتي عن كونها أمّاً مثالية لفترة
    Çocuğun annesi olduğunuzu kanıtlamanız gerektiğini söyleyen bir mahkeme emrim var. Open Subtitles لديّ أمر محكمة موقّع يجبرك على السماح لنا بالتأكّد من كونك أمّاً للصبيّ
    Ben annem olmadan büyüdüm. Nasıl annelik yapacağımı bile bilmiyorum. Open Subtitles نشأتُ دون والدة و لا أعرف كيف أكون أمّاً حتّى
    Arkadaşlarıma bakardım ve iyi bir anne olmadığımı ve yetersiz bir anne olduğumu düşünürdüm. Open Subtitles كنت أَنْظرُ إلى صديقاتي وأَعتقدُ أني لم أكن أمّاً جيدة ما كنت أَكْفِ
    Artık bir anneyim farklı bir yoldan yürüyorum. Open Subtitles أنا أصبحتُ أمّاً لذلك، سأتبع نهجاً مختلف
    Ölümüne korkmuş bir anneye en iyi şansımızın bir sihir numarası olduğunu söyleyemem. Open Subtitles ،لن أخبر أمّاً يتمكّن الهلع منها أنّ أفضل فرصة لنا هي خدعة سحريّة
    O bir anneydi, tıpkı benim gibi... ..ve bizimki gibi bir çocuk. Open Subtitles لقد كانا أمّاً وطفلها لقدكانتأمّاً،مثلي..
    İntihar eden kadınlar da her zaman iki çocuk annesi. Bu da annesini ya da karısını temsil ediyor olabilir ama bu adamın evli olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles وبعدها تكون المنتحرة قفزاً أمّاً لطفلين دائماً، ولعلّ ذلك يمثّل أمّه أو زوجته
    Geçen sene sekiziz annesi olmuştum ama bütün o oyuncak bebekleri taşıyıp durmak çok can sıkıcıydı. Open Subtitles العام الفائت كنتُ أمّاً لثمانية، لكن حملُ تلكَ الدمى طوال الليل كان مزعجاً للغاية
    Ve Randy'nin annesi ile evlenme nedeni buydu. Open Subtitles والذي تَزوّجَ أمّاً الشبقةَ.
    Bir zamanlar Sonny'nin bir annesi vardı onu çok severdi. Open Subtitles كان لـ(سوني) أمّاً ذات مرّة. أحبّته حباً جمّاً.
    annelik yapmak yerine, annelik üzerine nasihat vermek daha kolay herhalde. İstiyor musun? Open Subtitles يبدو أنّه من الأسهل أن تسدي نصائحاً شهرياً على أن تكون أمّاً ..
    Oğluna, sayesinde kendini tamamen yalnız hissetmediğini söylemenin iyi annelik olduğunu düşünen elini kaldırsın. Open Subtitles إذا كنتم تعتقدون أنّ أمّاً صالحة تقول لإبنها أنّه الشيء الوحيد الذي لا يدعها تشعر بالوحدة
    Sonuçta, berbat bir anne olacağım çünkü, hiç annelik içgüdüm yok. Open Subtitles سأكون أمّاً مريعة لأنّ غريزة الأمومة لديّ معدومة.
    Tanrı'nın, benim iyi bir anne olamayacağıma karar verdiğini ve bunu gerçekleştirmediğini düşünmüştüm. Open Subtitles وفكّرت أن الرّب قرّر أنني لن أكون أمّاً صالحة، لذا .. لم يجعلني أُنجب
    İki kızım daha var. 10 ve 12 yaşındalar. En azından onlar için hala iyi bir anne olabilirim. Open Subtitles لديّ إبنتان، بعمر 10 و12، على الأقل يمكنني أن أكون أمّاً صالحة لهما.
    Bekar bir anne olmak zor olmalı, değil mi? Open Subtitles لا بدّ أنّه أمرٌ يملؤه التحدي أن تكوني أمّاً عزباء، أليس كذلك؟
    - Kendimce yeni bir anneyim ben de. Open Subtitles أنا أصبحتُ أمّاً في الآونة الأخيرة هل أنتِ كذلك ؟
    Şu anda da bekâr bir anneyim. Open Subtitles والآن، أَنا حالياً غيرُ تَتزوّجُ أمّاً.
    Ben, göğüs pompasını unutmuş, çok yorulmuş, çalışan bir anneyim. Open Subtitles أَنا a أبلىَ أمّاً عاملةً الذي نَسى مضخّةَ صدرِها.
    Tabii sırf havanızda olduğunuz için çocuğunun hayatıyla nasıl kumar oynadığınızı matem tutan bir anneye izah etmek istemiyorsanız. Open Subtitles إلا إذا أردت أن تخبر أمّاً مفجوعة أنك راهنت بحياة طفلها لأنك شعرت أنك محظوظ
    Bence sen sadece, seninle ilgili çok net istekleri olan çok güçlü bir anneye sahipsin. Open Subtitles إنّما أعتقد أنّ لكَ أمّاً قويّة، تملكُ فكرةً واضحةً لما تريدكَ أن تكون، و عندما زحتَ عن المسار...
    Kıskanma, Margherita ama Ada hepimiz için bir anneydi. Open Subtitles لا أريدكِ أن تشعري بالغيرة يا (مارغريتا) ولكن بالنسبة لمعظمناً، فـ (آدا) كانت وستبقى أمّاً لنا
    Rita harika bir anneydi. Open Subtitles كانت (ريتا) أمّاً رائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more