Bu ofiste parası tehlikede olan bir sürü insan var. | Open Subtitles | و هناك أناس كثيرون في املكتب يملكون مالاً في الاستثمار |
Bence, tecavüzlerden ve cinayetlerden... bıkıp usanmış bir sürü insan var dışarıda... ve kanunu kendi elleriyle uygulayan bir adama sempati duyabilirler... bu adam siyah olsa bile. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك أناس كثيرون سئموا من الاغتصاب والقتل وسيكونون متعاطفين مع رجل طبق القانون بيديه |
Lütfen başveziri ikna edin... Babamın etrafında toplanmış bir sürü insan var. | Open Subtitles | أخبر رئيسِ الوزراء أن الأب حوله أناس كثيرون |
Umarım öyledir yani. Onlara ihtiyacımız var. Ölmesi gereken çok insan var daha. | Open Subtitles | أقلّه هذا ما آمله، سنحتاج إليهما، فثمّة أناس كثيرون ما زال يجب موتهم. |
Ve tahminen gününde pek çok insan, biraz çılgın olduğu kanısındaydı. | TED | وأعتقد أن أناس كثيرون فى أيامه إعتقدوا غالباً أنه مجنون |
Benim öldürdüğüm herkes böyle bir olasılık olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد قتلت أناس كثيرون |
Bunu yapmana izin veremem. Ortada bir sürü insan var, polis asla izin vermez. | Open Subtitles | لن تتمكنى، يجب أن نحذر أناس كثيرون الشرطة لن تسمح بذلك |
Etrafta bir sürü insan ölüyor ve sen hiçbir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | كما تعلم، أناس كثيرون ماتوا حولك في ذلك الوقت ولم يبدو أن هذا أزعجك |
Bir sosyopat ile anlaşma yaptın ve bir sürü insan öldü. | Open Subtitles | إنّك عقدت اتّفاقًا مع مختلّ، والآن مات أناس كثيرون. |
Daha eklemen gereken çok şey var. Bir sürü insan senin için savaşmaya çok istekli. | Open Subtitles | ما زالت لديك ارتباطات مفرطة، أناس كثيرون يودون القتال في سبيلك. |
Bir sürü insan sana methiyeler düzüyor. | Open Subtitles | أناس كثيرون قد مدحو لي كثيراً عنك |
-Bir sürü insan girip çıkacak. | Open Subtitles | ثمة أناس كثيرون فى الداخل والخارج. |
Pek çok insan öyle olduğumu düşünebilir ama o insanlar yanılıyorlar. | Open Subtitles | أناس كثيرون يظنوني غبياً، ولكن هؤلاء الناس مخطئون. |
Bu gece orada çok insan olacak. | Open Subtitles | الليلة، سيكون هناك أناس كثيرون متواجدين. |
Bu gece orada çok insan olacak. | Open Subtitles | الليلة، سيكون هناك أناس كثيرون متواجدين. |
Bu gece yaptıkların yüzünden pek çok insan zarar gördü. | Open Subtitles | أناس كثيرون عانوا بسبب أفعالك الليله |
Umarım öyledir yani. Onlara ihtiyacımız var. Ölmesi gereken çok insan var daha. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}،أقلّه هذا ما آمله، سنحتاج إليهما فثمّة أناس كثيرون ما زال يجب موتهم. |
Benim öldürdüğüm herkes böyle bir olasılık olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد قتلت أناس كثيرون |
- Hiç böyle kalabalık gördünüz mü? | Open Subtitles | هل سبق ورأيت أناس كثيرون مثل هذا ؟ |
Gidemezsin. Çok fazla insanı uyarmalıyız. Polis buna asla izin vermeyecektir. | Open Subtitles | لن تتمكنى، يجب أن نحذر أناس كثيرون الشرطة لن تسمح بذلك |