Herkes biraz bencil olurdu. | Open Subtitles | سيكون سهل لاي شخص بأن يكون أنانيّ قليلاً |
Herkes biraz bencil olurdu. | Open Subtitles | سيكون سهل لاي شخص بأن يكون أنانيّ قليلاً |
bencil, kimilerine göre zeki, fakat zorba biri. | Open Subtitles | إنـّه أنانيّ ، البعض يقولون عبقريّ، لكنـّه شقيّ. |
İşin aslı, ben-- Ben bencilim. Sadece yalnız olmak istememiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا أنانيّ لم أرغب فقط أن أبقى بمفردي |
Haklısın, şu an bencilce davranıyorum. ama oğlumu tanımak için bir şans istiyorum ve bence küçük bir çocuğun da babasını tanımaya hakkı var. | Open Subtitles | بلى، أنت محقّة، إنّي أنانيّ. لكنّي أودّ فرصة للتعرّف على ابني، وأعتقد أن صبيًّا يستحق الفرصة لمعرفة أبيه. |
- Eskiden böyle tepeden bakan, kendini beğenmiş, eleştirici hıyar biri değildin. | Open Subtitles | وأنت اعتدت ألاّ تكون مدعياً للتهذيب أنانيّ ومصدراً للأحكام أحمق |
Sence de bunu yaparak bencillik etmiyor musun? | Open Subtitles | لا تعتقد أنكَ أنانيّ جداً في فِعلك هذا ؟ |
Bunu göremeyecek kadar da bencilsin. | Open Subtitles | وليس لي، وأنت أنانيّ للغاية لرؤية ذلك. |
"O hiç de umut vaat eden bir asker değil." "Yüreği intikamla dolu bencil bir çocuk sadece." | Open Subtitles | فهو ليس مجنّداً واعداً، سوى صبيّ أنانيّ توّاقاً للإنتقام. |
Ben buraya televizyon programı yapmaya gelen bencil bir pisliğim. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا وغدٌ أنانيّ أتى إلى هنا لتصوير عرض تلفازيّ، إتّفقنا؟ |
Ben bencil bir sokak faresi olabilirim ama sen de bencil bir prensessin | Open Subtitles | صحيحٌ أنّي مشرّد أنانيّ أمّا أنتِ، فأميرة أنانيّة |
bencil sokak faresi Bunu bir sokak satıcısından çaldı | Open Subtitles | مجرّد مشرّد أنانيّ سرقتها مِنْ بائع متجوّل |
O bencil bir sokak faresinden daha fazlası olabileceğime inanan ilk kişiydi | Open Subtitles | كانت أوّل شخص يؤمن بقدرتي لأكون أكثر مِنْ مجرّد مشرّد أنانيّ |
Netice itibariyle duanın gücü bencil ve önemsiz bir şeye dönüşmüştü. | Open Subtitles | "وآل الأمر لهذا: قوّة الدعاء محرّفة لأمر أنانيّ وتافه" |
Neden bazılarımız doğuştan bencil davranıyorken bazılarımız hayatta kalmak için bencil davranıyor? | Open Subtitles | اعني, لماذا بعضاً منّا أنانيّ بطبيعته و... بعضاً منا أناني للبقاء على قيد الحياة؟ |
Bak ben bencil biriyim. Narsistim, gereksiz yere şiddet gösterme eğilimindeyim... | Open Subtitles | أنصتي، إنّي أنانيّ ونرجسيّ أميل لنوبات عنف غير ضروريّة... |
Ince. bencil ı'm. Kızgın ı'm. | Open Subtitles | لا بأس، أنا أنانيّ وغاضب وعديم الصبر. |
Ben bencil bir orospu çocuğuyum. | Open Subtitles | يا لي من ابنِ عاهرةٍ أنانيّ |
Britta haklıymış, sen yaşayan en bencil yaratıksın! | Open Subtitles | (بريتا) محقة، أنت فعلا أكثر شخص أنانيّ في الكون! |
Tabi ki. Senin gelecekteki olası ihtiyaçlarını düşünmediğim için ne kadar bencilim. | Open Subtitles | صحيح، كم أنا أنانيّ لعدم وضعي لإحتياجاتكَ المستقبليّة في الإعتبار |
Hatalıyım, kendimi düşünüyorum, ve bencilim öyle değil mi? | Open Subtitles | إنّي مخطئ، إذ أجعل الأمر منوطًا بي، أنا أنانيّ. |
Ve bu çok bencilce. | Open Subtitles | وهذا أمر أنانيّ |
O süslü kostümün olmasa kendini beğenmiş zenginin tekinden başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | بدون حلتك الجميلة، فما أنت إلّا ثريّ أنانيّ. |
Ölü, eski en iyi arkadaşımla böyle kıymetli anların tadını çıkartarak ne kadar da bencillik yapıyorum. | Open Subtitles | كم أنا أنانيّ لتلذذي بهذه اللّحظات الثمينة مع صديقتي العزيزة الميّتة |
Hayır, sadece bencilsin. bencilsin. | Open Subtitles | كلاّ، أنت مجرد أنانيّ |