Eğer bu senin yeni iş yapma yoluna uymuyorsa Üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه اذا هذا لايتماشى مع طرقك الجديده لفعل الاشياء |
özür dilerim tatlım. Üzerinde böcek vardı, tamam mı? Ölü bir böcekti, Üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه يا عزيزتي كان هناك حشره عليها حسناً حشره ميته أنا اسفه |
Güzel, seni,hayal kırıklığına uğratacağım için Üzgünüm, fakat Christina'yı hayatımdan çıkartmayacağım. | Open Subtitles | حسناً, أنا آسفه لتخييب ظنك لكنني لن أخبر كريستينا أن تخرج |
İkinizi de üzdüğüm için özür dilerim... ama hepsi yanlış. | Open Subtitles | لديكِ شخص آخر ليقتلهم حسناً ، أنا آسفه لتخيبي ظنكم |
Partine daldığımız için Kusura bakma ama telefonuna cevap vermedin. | Open Subtitles | انظري، أنا آسفه لتخريب حفلتك ولكنكِ لم تجيبي على هاتفك |
Çok ama çok Üzgünüm ama şu andaki boktan durumlarımız bu masanın dışında ve birbirimizden hoşlanmaya karar verebiliriz... | Open Subtitles | أنا آسفه جداً جداً جداً جداً ولكن الآن اترين, جميع تراهاتنا على الطاوله ونسنطيع إختيار الإستمرار في الإعجاب ببعض |
Yaptığıma bir bahane bulmak istemiyorum... çünkü gerçekten Üzgünüm Sarah. | Open Subtitles | ليس ذلك لأحاول إيجاد ذريعة. لحالتى أنا آسفه حقا،يا سارة. |
Upa Üzgünüm. Bence, bu bebek senin tarafından büyütülmeli. | Open Subtitles | أنا آسفه , أعتقد أنه من الواجب عليك تربيه الطفل |
Ben..ben Üzgünüm, sadece çiçekler var. Etrafta yeterince yiyecek yoktu. | Open Subtitles | أنا آسفه على هذه الزهور الوحيدة ما كان هناك غذاء كافٍ |
Üzgünüm efendim. Elimizde olan bu. Balayı dairesi dışında. | Open Subtitles | أنا آسفه سيدى, هذا هو كل المتاح لدينا ماعدا جَناح العرسان |
Üzgünüm. Yarın yorucu bir gün olacak. | Open Subtitles | أنا آسفه جداً ، أعتقد أن غداً سوف يكون يوم مشحون جدا |
Üzgünüm. Arkadaşım o savaşa katılmış olamaz. | Open Subtitles | أنا آسفه صديقي كان سيتمنى الا تذهب الى الحرب |
Ee, görünüşe göre çiftliğin büyük bir kısmı bankaya ait. Üzgünüm. | Open Subtitles | يبدو أن أرشيفك يمتلك أكثر من ذلك أنا آسفه |
Üzgünüm ama bu konuda dalga geçemem. | Open Subtitles | أنا آسفه ولكن لا يمكنني المزاح بشأن تلك الأمور |
Çok Üzgünüm. Sadece gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | أنا آسفه للغاية أنا فقط لا أعلم إلى أين يمكن أن أذهب |
"Sevgili Rosy, seni korkuttuğum için özür dilerim ama bana çok acı veren kararını tekrar düşünmen için başka çarem yoktu. | Open Subtitles | عزيزتي روزي ، أنا آسفه لقد أخفتك لذا لكنها كانت الطريقه الوحيدة لاجعلك تعيدين النظر في قرارك الذي سبب لي كل هذا الألم. |
özür dilerim baba ama bunun da saçın gibi aptalca bir fikir olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أنا آسفه يا أبي، ولكنني اعتقدت انها مجرد فكرة عابرة أخرى مثل شعرك |
Kusura bakma, bahriyeli, ama ozon tabakası kayboluyor. | Open Subtitles | أنا آسفه يا سايلور لكن طبقة الأوزون تختفي |
Pardon. Aptalca ama, düşünüyordum ki... nasıl evlenebilirim hiç şey yapmadığım... | Open Subtitles | أنا آسفه, هذا يبدو سخيفا .ولكننىكنتأفكر. |
- Ben varım burada. - özür dilerim, duş mu alıyorsun? | Open Subtitles | أنا آسفه جداً هل تأخذين حماما؟ |
Affedersin, içeride haddim olmayarak konuştum. | Open Subtitles | أنا آسفه , أعتقد أنني حقاً في تدخلي هناك |
Ona bir şey olmuşsa Kusura bakmayın ama belayı başına kendisi açmıştır. | Open Subtitles | لو حصل لها شيء ما, أنا آسفه لكنها هي من جلبته لنفسها |