Bana hayaletlere inandığını söylediğin zaman senden şüphe ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني شككت بك حين أخبرتني بما آمنت به بشأن الأشباح |
Üzgünüm, sana karşı pislik gibi davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف، أنا آسف لأني كنت بمثابة الحقير بالنسبة لكِ |
Vinny, sana güven göstermediğim için çok üzgünüm ve bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | فيني، أنا آسف لأني شككت فيك في أي وقت مضى، ولهذا أعتذر |
Kötü davrandım, özür dilerim, anne! Kötü davrandığım için üzgünüm! | Open Subtitles | أنا آسف لأني أسأت التصرف أنا آسف لأني أسأت التصرف |
Peki, tamam deli gibi davrandığım için üzgünüm fakat bu 20 yıl önceydi. | Open Subtitles | ،حسناً، أنا آسف لأني خفت وتركتك ،لكن هذا كان منذ عشرين سنة مضت |
Alışık olduğunuz iki yüzlü şirket politikacılarından olmadığım için üzgünüm ama bu yüzden son iki saattir ter döküyorum. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لست بارعا في خطاب الشركات المزدوج كما كنت تريد لكنِّي كنت أعمل جاهدا على هذا لساعتين |
Sana kızdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني غضبت منك لا بأس،، أنا أتفهم ذلك |
Aramadan geldiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انظري, أنا آسف لأني أتيت إلى هنا من دون اتصال |
Bak, haber vermeden geldiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انظري, أنا آسف لأني أتيت إلى هنا من دون اتصال |
Müteşekkir olmam gerektiğini düşünüyorsun, biliyorum. Olmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعلم أنك تظن بأنه يجب علي أن أكون شاكراً لك و أنا آسف لأني لست كذلك |
Pekâlâ, Bay her şeyi gören, her şeyi bilen sana inanmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسنا، يا سيد من يرى كل شيء و يعرف كل شيء أنا آسف لأني شككتُ فيك من الواضح أنك تعرف ما خفي و إلا ، لن تكون هنا، صحيح؟ |
Ama en önemlisi, sen "bizden" vazgeçmediğin halde ben vazgeçtiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | ولكن الأهم من ذلك كله أنا آسف لأني تخليت عنكِ في حين أنكِ لم تفعلي ذلك أبداً |
Bunca zamandır sana yalan söylediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني كذبت عليك أردت فقط اكون معك لوقت طويل |
Geciktiğim için üzgünüm, efendim. Tam olarak dört dakika. | Open Subtitles | أنا آسف لأني تأخرت، يا سيدي أربع دقائق تأخير , لأكون دقيقاً |
Seni bıraktığım için üzgünüm ama kalamam. | Open Subtitles | أنا آسف لأني غادرتك ولكني لا أستطيع البقاء |
Bu arada kibirli davrandığım için üzgünüm. | Open Subtitles | بالمناسبة.. أنا آسف لأني كنت متغطرساً.. لم أكن على طبيعتي |
Bu arada kibirli davrandığım için üzgünüm. | Open Subtitles | بالمناسبة.. أنا آسف لأني كنت متغطرساً.. لم أكن على طبيعتي |
Sana bağırdığım için üzgünüm ama çocuklardan biraz çekinirim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني قطعت عليك من قبل. أنا خجولة قليلا حول الأطفال. |
Gittiğim için üzgünüm, ama izin verirseniz, telafi edeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف لأني تركتم وإذا سمحتوا لي، الانظمام لكم. |
Sen haklıydın. Sana inanmadığım için çok üzgünüm. | Open Subtitles | كنتِ محقة في كل شي أنا آسف لأني لم أصدقكِ |
Telefonlarına cevap veremediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسف لأني لم أرد على تلك المكالمات |