Ben gördüm, sen gördün. Küçük, arsız bir amı var. | Open Subtitles | أنا رأيته, أنتِ رأيتيه لديها مهبل صغير أنيق |
Ben gördüm. Onu uyarmaya çalıştım ama geç kalmıştım. | Open Subtitles | أنا رأيته,وحاولت تحذيره و لكنني تأخرت |
Onun ismi kolunda dövme olarak vardı. Ben gördüm. | Open Subtitles | اسمها وُشِمَ على ذراعه أنا رأيته |
Bir falcı Miles istiyor. onu gördüm ve onu gördüm. | Open Subtitles | المشعوذ يريد مايلز أنت رأيته و أنا رأيته |
onu gördüm, o da beni. Peşinden gittim ama kayboldu. | Open Subtitles | أنا رأيته و أعلم أنه رآني وبعد دقيقة اختفى |
"İşin aslı, Ben gördüm" havasındaydım. | Open Subtitles | وكنت مثل ، " في الحقيقة " أنا رأيته من قبل |
Onu Moana'yı izlerken görmedin, Ben gördüm. | Open Subtitles | لم تريه في فيلم موانا أنا رأيته |
Ben gördüm ama. | Open Subtitles | حسناً,أنا رأيته والآخر.. |
"İIk"i görmedin. Ben gördüm. Hissettim. | Open Subtitles | أنتَ لم تر الأول , أنا رأيته ..شعرت , لقد كان الأمر مثل (ويل) |
Önce Ben gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيته أولاً |
- Görmedim. - Ben gördüm. | Open Subtitles | بالطبع لا - حسناً، أنا رأيته - |
Herkes bunu görebilirdi kesinlikle Ben gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيته بالتأكيد |
Ama onu ilk Ben gördüm. | Open Subtitles | أنا رأيته أولاً |
Ilk önce Ben gördüm, benimdir. | Open Subtitles | أنا رأيته أولا ولي الحق فيه. |
- Onu ilk Ben gördüm. - Yani? | Open Subtitles | أنا رأيته أولا - حقا ؟ |
İlk Ben gördüm! | Open Subtitles | أنا رأيته قبلك |
Hayır. Babanı Şerif Burke aradı. onu gördüm. | Open Subtitles | لا,الشريف بورك أتصل به أنا رأيته. |
Ve orada gökyüzünde onu gördüm Doktor. | Open Subtitles | وهناك في السماء أنا رأيته دكتور |
Onu birisinin aldığını söylemiştin. Ama az önce onu gördüm. | Open Subtitles | على أية حال، أعتقد بأنك قلتي أحدهم أخذه _ ولكن أنا رأيته _ |
Yüce İsa, Alfie, adam bağcıklarını bağlamak için eğilmişti. onu gördüm. | Open Subtitles | بحق المسيح يا (آلفي) , لقد ربط حذائه اللعين أنا رأيته |
onu gördüm! | Open Subtitles | أنا رأيته. |