Aslında, şu anda nasıl bir adam olduğun konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا قلقة حول الشاب الذي أنت عليه الآن |
Eğer çok zorlarsak uzaya çıkış hızına ulaşamadan motorların yanacağı konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقة بعض الشيء من أننا أذا دفعناها بقوة أن تحترق قبل أن نصل لسرعة الهروب |
Çok endişelendi. Ben de endişeliyim. Ama rol yapmadım. | Open Subtitles | أسمع , لقد كانت قلقة والآن أنا قلقة وأنا لم أكن أتظاهر علي الإطلاق |
İsteyerek veya istemeden özgürlüğümüze ait son kaleyi de kaybetmekten korkuyorum, yani zihin mahremiyetimizi. | TED | أنا قلقة من أننا سوف نتخلى طوعًا أو كرهًا عن معقلنا الأخير للحرية، وهو خصوصيتنا العقلية. |
Onun için endişeleniyorum. Onu hiç böyle bir durumda görmemiştim. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه ، لم يسبق أن رأيته بهذه الحالة |
Gerçekten endişe ediyorum şef. Yapamayacağı hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أنا قلقة للغاية يا رئيس الشرطة، لا يمكن التنبؤ بتصرفاته |
Onun için çok üzülüyorum ama manastırı tehlikeye atabilir. | Open Subtitles | قلبي لم يرتاح لها,بالطبع. أنا قلقة بشأنها لأنها ربما تجر الخطر إلى هذا الدير. |
Evvelden geçirdiği beyin sarsıntısı yüzünden biraz endişeliyim. | Open Subtitles | نظراً لارتجاجِ دماغهِ السابق، أنا قلقة قليلاً |
Evet, sadece biraz endişeliyim. Tüm o iblisler falan. | Open Subtitles | أجل ، أنا قلقة قليلاً أعني بشأنكلأولئكالمشعوذين. |
Fazla endişeliyim. Paige için endişeleniyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ، أنا قلقة جداً وأنا قلقة على بيج أيضاً |
Evet, sadece biraz endişeliyim, hepsi bu. | Open Subtitles | , نعم , أنا قلقة بعض الشئ هذا ما في الامر |
Daha çok neden burada olduğumuzdan endişeliyim. | Open Subtitles | أين نحن ؟ أنا قلقة أكثر عن سبب وجودنا هنا |
Giderek artan cinsel gücüm, normal hayata döndüğüm zaman beni nereye sürükler, bilmiyorum, biraz endişeliyim. | Open Subtitles | و أنا قلقة قليلاً حول أين ستأخذني رغبتي القوية جداً عندما أعود لحياتي الطبيعية. |
Kitty'le ilgili çok endişeliyim ve yapmayı bildiğim tek şey de bu. | Open Subtitles | أنا قلقة فقط على "كيتي" و هذا فقط ما أعرف القيام به |
Kaçmalarından değil, fırtınadan korkuyorum. Başaramamalarından endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا لست قلقه بأن يفر في العاصفة الثلجية أنا قلقة بأن لا يتمكنوا |
Partiden değil parti sonrasından korkuyorum. | Open Subtitles | كلا، لستُ قلقة بشأن الحفلة، أنا قلقة بشأن ما بعد الحفلة. |
Buffy için endişeleniyorum. Orada her türlü tehlikeyle karşılaşabilir. | Open Subtitles | أنا قلقة بشأن بافي يمكنها أن تكون متجهة صوب أي شيئ |
Sevgili Darrin, senin için endişeleniyorum, tüm o farklı adresler falan. | Open Subtitles | عزيزي دارين، أنا قلقة عليك. كل العناوين مختلفة وأرقام الهواتف. |
Özellikle, kurbanın ölümünden sonra ağız civarında oluşan çürümelerden endişe ediyorum. | Open Subtitles | بالتحديد، أنا قلقة بشأن كدمات ما بعد الوفاة حول فم الضحية، هنا وهنا |
Muhakeme yeteneğinin zayıflamasından endişe ediyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة لأن حكمك على الأشياء أصبح خطرًا |
Birden çok kurban olduğu için üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة لأن هناك العديد من الضحايا |
Artık eve gitmek istiyorum. Steven'ı merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا بحاجة للذِهاب إلى البيت الآن أنا قلقة بشأن ستيفن |
Bugün ise güvenlik olgusundan, içinde yaşadığımız güvenlik dünyasından, güvenliğin sahip olduğu hakim güçten endişe duyuyorum. | TED | أنا قلقة جداً اليوم على هذه الفكرة، هذا العالم الذي يسوده نوع من القوة الأمنية |
- Yani evet, biraz gerginim. - Bu işten sıyrılacağız. | Open Subtitles | لذلك, أجل, أنا قلقة نوعا ما سنكون على ما يرام |
Yapma böyle! Kızma hemen, ben seni düşünüyorum. Üzülmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا تغضب، أنا قلقة عليك ولا أريدك أن تتألم لاحقاً |
Jason hakkında endişeleniyorum, burada olmalıydı. | Open Subtitles | أنا قلقة على جيسون يجب أن يكون هنا الأن |