"أنا متفاجئ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• şaşırdım
• şaşırıyorum
• beni şaşırttı
• sasiriyorum

Bambi. Bu çığlığı tanıyorum demiştim. Hareket edebilmene çok şaşırdım.
بامبي، إعتقدت أني أعرف هذه الصرخة أنا متفاجئ لرؤيتك تتحرك

Bu harika bir plân. şaşırdım doğrusu, çoğu kızlar genellike artık bunu yapmıyor.
تلك خطـة عظيمة ، أنا متفاجئ بأن كثير من البنات لا يعملون ذلك

Bana işin hakkındaki fikrini sormana bile şaşırdım, üstelik.... ...bir yetişkin bile değilken.
أنا متفاجئ لطلبك رأيي في أعمالك بما أني .. لست ناضجا حتى ؟

Fotoğrafçının bu şeyle kimi kandırmayı düşündüğümü sormadığına şaşırdım doğrusu.
أنا متفاجئ بأن المصوِّر لم يسألني عمن كنت أضحك عليه.

İkinizin bir konferansta ya da şirket köşesinde karşılaşmadığına şaşırdım.
أنا متفاجئ لأنكن لم تلتقين في مؤتمر أو منتجع شركة

Evet, ama önce bana gelmemiş olmanıza şaşırdım doğrusu.
نعم ، لكن أنا متفاجئ أنك لم تحضر لي بالأول

Grenoble'a gittiğini söyleyince çok şaşırdım ve gerçeği anlatmak istedim.
تقولين أنّه في "جيرنوبل" بينما هو هنا. أنا متفاجئ بالتأكيد.

Sana teklif etmediklerine şaşırdım doğrusu.
أنا متفاجئ بأنهم لم يطلبوا منك أن تفعل ذلك.

Evet. Taşınana kadar burada kalmayı teklif ettiğinde şaşırdım.
أجل، أنا متفاجئ لدعوته لي بالبقاء هنا حتى أجد مسكناً

Sahnede gerçek bir kamp ateşine izin verilmesine şaşırdım.
أنا متفاجئ من تركهم له يشعل ناراً على المسرح

Haberlerde çıkmamasına şaşırdım.
أنا متفاجئ لأنهم لم يعلنوا عن ذلك بالأخبار

Biliyor musun, babanın sana bunu önceden öğretmediğine şaşırdım.
أتعلمين، أنا متفاجئ أنّ والدك لم يعلمكِ هذا حتى الآن.

Sana söylemediğine şaşırdım. Aceleyle çıkması gerekti galiba.
أنا متفاجئ بأنه لم يخبرك لقد غادر في عجلة من أمره , أظن

Seni gördüğüme şaşırdım. Genelde hastane sonrası ev hapsine girilir.
أنا متفاجئ لرؤيتك عادة يزور الناس المريض لا العكس

Ancak, birleşme yerine ölümü seçeceğini düşünmenize şaşırdım.
على كل حال أنا متفاجئ إذا كان يختار الموت على الارتباط

Manşetlerde çıkmadığına şaşırdım.
أنا متفاجئ لأننا لم نسمع بالعناوين الرئيسية

Brifingin böyle çabucak bittiğine şaşırdım.
أنا متفاجئ بأن تقديم المعلومات سار بهذه السرعة

-Toynakları bırakmışsın şaşırdım.
أنا متفاجئ لأنك فعلت هذا قبل أن نبدأ بأكل هذا

- Evet bu kadar ince olmana rağmen eğilmene de şaşırıyorum.
مع تلك العصى التي عندك أنا متفاجئ أنه بإمكانك الإنحناء إبدأ بالرفع

Dolaşmak için fırtınalı havayı tercih etmen beni şaşırttı.
أنا متفاجئ بأنك تختار العاصفة للذهاب والتجول سيد وود

Beni hâlâ tutuklamamis olmalarina sasiriyorum.
أنا متفاجئ بأنهم لم يعتقلوني بعد