Bambi. Bu çığlığı tanıyorum demiştim. Hareket edebilmene çok şaşırdım. | Open Subtitles | بامبي، إعتقدت أني أعرف هذه الصرخة أنا متفاجئ لرؤيتك تتحرك |
Bu harika bir plân. şaşırdım doğrusu, çoğu kızlar genellike artık bunu yapmıyor. | Open Subtitles | تلك خطـة عظيمة ، أنا متفاجئ بأن كثير من البنات لا يعملون ذلك |
Bana işin hakkındaki fikrini sormana bile şaşırdım, üstelik.... ...bir yetişkin bile değilken. | Open Subtitles | أنا متفاجئ لطلبك رأيي في أعمالك بما أني .. لست ناضجا حتى ؟ |
Fotoğrafçının bu şeyle kimi kandırmayı düşündüğümü sormadığına şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأن المصوِّر لم يسألني عمن كنت أضحك عليه. |
İkinizin bir konferansta ya da şirket köşesinde karşılaşmadığına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ لأنكن لم تلتقين في مؤتمر أو منتجع شركة |
Evet, ama önce bana gelmemiş olmanıza şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | نعم ، لكن أنا متفاجئ أنك لم تحضر لي بالأول |
Grenoble'a gittiğini söyleyince çok şaşırdım ve gerçeği anlatmak istedim. | Open Subtitles | تقولين أنّه في "جيرنوبل" بينما هو هنا. أنا متفاجئ بالتأكيد. |
Sana teklif etmediklerine şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأنهم لم يطلبوا منك أن تفعل ذلك. |
Evet. Taşınana kadar burada kalmayı teklif ettiğinde şaşırdım. | Open Subtitles | أجل، أنا متفاجئ لدعوته لي بالبقاء هنا حتى أجد مسكناً |
Sahnede gerçek bir kamp ateşine izin verilmesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ من تركهم له يشعل ناراً على المسرح |
Haberlerde çıkmamasına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ لأنهم لم يعلنوا عن ذلك بالأخبار |
Biliyor musun, babanın sana bunu önceden öğretmediğine şaşırdım. | Open Subtitles | أتعلمين، أنا متفاجئ أنّ والدك لم يعلمكِ هذا حتى الآن. |
Sana söylemediğine şaşırdım. Aceleyle çıkması gerekti galiba. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأنه لم يخبرك لقد غادر في عجلة من أمره , أظن |
Seni gördüğüme şaşırdım. Genelde hastane sonrası ev hapsine girilir. | Open Subtitles | أنا متفاجئ لرؤيتك عادة يزور الناس المريض لا العكس |
Ancak, birleşme yerine ölümü seçeceğini düşünmenize şaşırdım. | Open Subtitles | على كل حال أنا متفاجئ إذا كان يختار الموت على الارتباط |
Manşetlerde çıkmadığına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ لأننا لم نسمع بالعناوين الرئيسية |
Brifingin böyle çabucak bittiğine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأن تقديم المعلومات سار بهذه السرعة |
-Toynakları bırakmışsın şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ لأنك فعلت هذا قبل أن نبدأ بأكل هذا |
- Evet bu kadar ince olmana rağmen eğilmene de şaşırıyorum. | Open Subtitles | مع تلك العصى التي عندك أنا متفاجئ أنه بإمكانك الإنحناء إبدأ بالرفع |
Dolaşmak için fırtınalı havayı tercih etmen beni şaşırttı. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأنك تختار العاصفة للذهاب والتجول سيد وود |
Beni hâlâ tutuklamamis olmalarina sasiriyorum. | Open Subtitles | أنا متفاجئ بأنهم لم يعتقلوني بعد |