| biliyorsunuz, daha fazlasını istediğinizde, ondan keyfi almak istediğiniz içindir; | TED | أنتم تعرفون أنكم تريدون المزيد بسبب أنكم تريدون التمتع بالأمر |
| Şimdi, hepiniz biliyorsunuz ki jeopolitik en iyi pinpon izlenerek takip ediliyor. | TED | أنتم تعرفون أن أفضل طريقة لمتابعة السياسة الجغرافية هي بمشاهدة البينج بونج. |
| Bunu neyin yaptığını ve nasıl yaptığını bilmiyoruz ama siz kim olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | لا نعرف ماذا يريدون أو ماذا سيفعلون ؟ لكن أنتم تعرفون من يكون |
| Eskilerden gelen sözü bilirsiniz, eğer bir ineği gübre yapabilirsen, insanı da yaparsın. | TED | حسنًا، أنتم تعرفون المقولة القديمة، إذا حولت بقرة إلى سماد، فيمكنك فعل المثل بالإنسان؟ |
| Siz kendinizi tanıyorsunuz. | Open Subtitles | لقد أخذت منكم بشكل حرفــي وبشكل حــر أيضا أنتم تعرفون من أنتم وأنا أعرف أيضا من أنتم |
| Özgürlük Ordusu'na meydan okumanın ne demek olduğunu biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنتم تعرفون ما معنى أن تقفوا في وجه جيش التحرير، صحيح؟ |
| Neden olduğunu biliyorsunuz. Kalbinizin derinliklerinde nedenini biliyorsunuz | TED | أنتم تعرفون لماذا في أعماق قلوبكم تعرفون لماذا |
| Ama bunun nasıl olduğunu kimse size öğretmedi. Yine de biliyorsunuz. | TED | ومع هذا لم يرشدكم أحد كيف يعملُ الأمر، أنتم تعرفون ذلك فقط. |
| Sinir ağını biliyorsunuz, pikselleri biliyorsunuz. | TED | أنتم تعرفون الشبكات العصبية، تعرفون البيكسلات. |
| Aslında bu kontrol listesindeki ilk maddeyi siz zaten biliyorsunuz. | TED | وفي الحقيقة، أنتم تعرفون ما هو أول بند من تلك القائمة. |
| Galile'nin başında Engizisyon vardı o yüzden o biraz daha kibar olmalıydı. O, biliyorsunuz, ortada değildi. | TED | غاليليو، تم إخضاعه لمحاكم التفتيش حتى يؤدب قليلاً. لقد كان، انه ليس في الوسط، أنتم تعرفون. |
| biliyorsunuz biyoteknoloji şirketleri bizim içimize girip genlerimize küçük bayraklarını dikiyorlar. | TED | أنتم تعرفون أن شركات التكنلوجيا الحيوية هي في الحقيقة تجري في داخلنا وتزرع علاماتها الصغيرة على جيناتنا |
| Sonra kurbanının cebinden anahtarı alır ve gerisini biliyorsunuz. | Open Subtitles | ثم أخذ المفتاح من جيب الضحية و أنتم تعرفون البقية |
| Yaptıklarını biliyorsunuz. Benimle geliyorsanız, hazırlanın. | Open Subtitles | أنتم تعرفون ما فعله هؤلاء لو أنتم ذاهبون معى ، فاستعدوا. |
| Zavallı kız daha yeni hastaneden çıktığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تعرفون أن تلك الفتاة الصغيرة خرجت للتو من المستشفى. |
| Bir kapıdan nasıl girilir, gerçekten biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تعرفون بالفعل كيف تدخلون من أحد الأبواب ماذا تحاولون إثباته؟ |
| İnsanların cinayete korkunç derecede ilgileri olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | . أنتم تعرفون أن الناس لديهم فضول كبير بشأن أخبار القتل |
| Bu insanların nasıl yalan söylediğini bilirsiniz. | Open Subtitles | اسمعوا، أنتم تعرفون كيف يكذب هؤلاء الناس. |
| Politikacıları bilirsiniz, oyları alırlar. | Open Subtitles | أنتم تعرفون هؤلاء السياسيين يريدون الحصول على الأصوات |
| Hepiniz birbirinizi iyi tanıyorsunuz. Sanırım başlayabiliriz. | Open Subtitles | أنتم تعرفون بعضكم اعتقد أننا يمكن أن نبدأ |
| Yani birbirinizi uzun zamandır tanıyorsunuz. Hayır. Sekiz ay falan oluyor. | Open Subtitles | إذا أنتم تعرفون بعضكم البعض منذ مدة طويلة؟ |