İşin veya buna benzer bir şeyin yok, öyle değil mi? | Open Subtitles | أنتِ ليس لديكِ وظيفة أو شيء كهذا، أليس كذلك؟ |
Erkek arkadaşın filan yok, değil mi? - Hayır! | Open Subtitles | نعم , أنتِ ليس عندكى صديق أَو أي شئ ، أليس كذلك؟ |
Hatalı olduğumu zaten kabul ettim. Yüzüme vurmana gerek yok. | Open Subtitles | فعلت ذلك وكان خطأ أنتِ ليس من الضروري أن تتمخطيه هكذا |
Ama tek bir ruha sahip değilsin kızım. Bir ruhun sadece yarısı elinde. | Open Subtitles | لكن يا إبنتي أنتِ ليس لديك روح واحدة إنما لديك نصف روح |
Gerçek değilsin. | Open Subtitles | لستِ حقيقة أنتِ ليس من هذا حقيقياً أيضاً |
Detektif, gerçek dünyada her şey nasıl işler hiçbir fikrin yok... | Open Subtitles | أيتها المحقق أنتِ ليس لديك أي معلومة كيف هو العالم الحقيقي هل تعلمبن؟ |
Senin penisin bile yok ki. | Open Subtitles | بأن شئ ما يأكلني من الداخل أنتِ ليس لديكِ قضيب حتى |
Bana bakıyorsun ve ben tam bir koca bebeğimdir. Annelikle ilgili bir sıkıntın yok, senin sorunun kardeşinle. | Open Subtitles | لقد أعتنيتِ بيّ وأنا أكبر طفل في العالم أنتِ ليس لديكِ مشاكل أمومة ، بل مشاكل أختية |
O şarlatana söyleyecek bir şeyim yok benim. | Open Subtitles | اذهبي أنتِ.. ليس لدي شيء أقوله لهذا المهرج. |
Hayır, bayan. Onu, oraya çıkarmaya iznin yok. | Open Subtitles | لا يا سيدة , أنتِ ليس مسموح لك لتأخذيه إلى هناك |
Bu yüzden eski okullardan hiç arkadaşın yok işte. | Open Subtitles | هذا هو السبب أنتِ ليس لديكِ اصدقاء من الحضانة |
- İyileştirme gücün falan yok. Bir bokun yok senin. | Open Subtitles | . أنتِ ليست لديكِ أي قوى للمعالجة . أنتِ ليس لديك أي شيء |
Ama paraya ihtiyacı olduğuna dair kanıtın yok, değil mi? | Open Subtitles | ولكنِ أنتِ ليس لديكِ أثبات بانه يحتاج الى المال ، أليس كذلك ؟ |
Gram hakkın yok bu evde senin! | Open Subtitles | أنتِ ليس لديكِ الحقّ حتى للحديث عن القرارات حول هذا المنزل |
Ehliyeti olan benim, sen değilsin. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي لديه رخصة قيادة ، أنتِ ليس لديكِ |
Beni dinle, şu anda ne istediğini bilecek durumda değilsin. | Open Subtitles | اسمعي, أنتِ ليس لديك أي فكرة عمّا تتكلمين |
Hayır hayır sen değilsin. Bunun seninle hiç alakası yok. | Open Subtitles | .ما زال ليس أنتِ .ليس بيدكِ حيلة تجاه هذا |
Ölmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنتِ ليس من الضروري أن تَمُوتى |
Burada yaşamak zorunda değilsin Kate. | Open Subtitles | تعلمين , أنتِ ليس لديكِ سكن خارج هذا المكان , كيت . |
Ve o asla çirkin değil. | Open Subtitles | يكون في الداخل ، و هذا المكان بك أنتِ ليس بسيطاً |