Benimle dalga geçmek çok kolay ve sen bunda çok iyisin. | Open Subtitles | من السهل عليك أن تسخر مني، و أنت بارع في هذا. |
Çaba bile göstermeden sporda da, derslerde de, her şeyde iyisin. | Open Subtitles | أنت بارع في الدراسات والألعاب الرياضية حتي بدون أن تعمل فيهم |
Bayağı iyisin. Hayatını bununla kazanabilirsin. | Open Subtitles | أنت بارع جداً في ذلك، أراهن أنك قادر على كسب لقمة عيش جيدة لو حاولت |
Sen işinde çok iyisin ama o iş basın bülteni hazırlamaktan ibaret. | Open Subtitles | انظر، أنت بارع في عملك لكن هذا العمل في الأساس عبارة عن تحرير منشورات صحفية |
Kahretsin, gizemli kişi olmayı iyi biliyorsun. | Open Subtitles | اللعنة، أنت بارع في لعب دور الغامض |
Frederick, Sen iyisin. Bunu söylemek için düşünmeme gerek yok. | Open Subtitles | (فردريك) أنت بارع ولم أتردّد يوما فى قول هذا |
Çünkü ikimiz de biliyoruz ki... en iyi olduğun şey kaybeden biri olmak. | Open Subtitles | لأن كلانا نعلم أن الشيء الوحيد الذي أنت بارع فيه هو أن تكون فاشل طوال الوقت |
Oldukça iyiydin aslında. | Open Subtitles | أنت بارع حقاً، أتعلم هذا؟ |
Yaptığın işte iyisin. Seni baban şekillendirdi. | Open Subtitles | أنت بارع فيما تفعلة لقد صنع والدك القالب |
İyisin, adamım. Ama o kadar iyi değilsin. | Open Subtitles | أنت بارع يا رجل، لكنّك لست بتلك البراعة. |
Gerçekten çok iyisin Teşekkürler İyi bir modelim var | Open Subtitles | ــ أنت بارع بحق ــ كان أمامي موضوع جميل |
Sen gerçekten iyisin, cidden Sergini görmek için can atıyorum | Open Subtitles | أنت بارع بحق أتطلع لرؤية معرضك |
Bu işte fazlaca iyisin. Beni korkutuyorsun. | Open Subtitles | . أنت بارع جداً في هذا , أنت تخيفني |
Vay canına, özür dilemekte gerçekten iyisin, değil mi? | Open Subtitles | أنت بارع في مسالة الاصلاحت تلك , صحيح؟ |
Demek istediğim sadece sen bu işlerin hepsinde iyisin. | Open Subtitles | قصدت فقط أن أقول أنت بارع في فعل ذلك |
Tek bir şeyde çok iyisin Alex. | Open Subtitles | أنت بارع في شيء واحد فقط,"ﺄليكس". |
Birini nasıl üzeceğini iyi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت بارع في إحباط معنويات الرجل, صحيح؟ |
Tabii ki Sen iyisin. | Open Subtitles | بالطبع أنت بارع. |
Eğer kendi içine bir bakarsan, iyi olduğun bir şeyler bulursun elbet. | Open Subtitles | لو نظرت في داخلك ستجد شيئاً أنت بارع فيه |
Oldukça iyiydin aslında. | Open Subtitles | أنت بارع حقاً، أتعلم هذا؟ |
Ne kadar iyi çaldığın değil çalarken nasıl hissettiğin önemlidir. | Open Subtitles | الفكرة ليست حول كم أنت بارع في العزف إنها حول كيفية احساسك حول ما تعزفه جرّب هذا |