ويكيبيديا

    "أنسجة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doku
        
    • dokusu
        
    • dokuları
        
    • dokusuna
        
    • dokusunda
        
    • dokularını
        
    • dokular
        
    • dokusunu
        
    • dokusundaki
        
    • dokularının
        
    • deri
        
    • fiber
        
    • lifler
        
    • dokusunun
        
    • dokusuyla
        
    Ayak izi, ayakkabı izi ezilmiş çimen, kayma izi yok yerinden oynamış taş, doku izi, el izi de yok. Open Subtitles لا آثار أقدام أو أحذية لا آثار لعشب مدمر لا انزلاقات لا آثار لسقوط صخور لا أنسجة ولا آثار أيدي
    San Diego hayvanat bahçesindeki, onun donmuş hayvanat bahçesinde son 35 yıl içerisinde 1.000'den fazla türden doku örnekleri toplandı. TED بحديقة حيوان سان دييغو،تحتوي حديقة حيواناته المجمدة أنسجة أزيد من 1.000 نوع جمعها خلال 35 سنة الأخيرة.
    Sigara, görme bozukluğu ve zayıf kemiklerin yanı sıra birçok doku ve organda da kansere sebep olabilir. TED فالتدخين يمكن أن يسبب سرطانًا في أنسجة وأعضاء متعددة، بالإضافة إلى الإضرار بالبصر وإضعاف العظام.
    Zaten günümüzde yapılabileciğini bildiğiniz birşey, kemik dokusu geliştirmek, ki bundan bir evlilik yüzüğü yapabilesiniz, sevdiğiniz insanın kemik dokusundan - gerçekten. TED شئ يمكن أن يصنع بالفعل هو أن تصنع أنسجة عظام لكي يمكنك صناعة خاتم للزواج من أنسجة عظام الشخص الذي تحبه نفسه
    Ama vajinanın dokuları çok hassas durumda ve yapışıp kapanabilir. Open Subtitles ولكن أنسجة المهبل قد تكون لينة بعض الشييء ومُلتصقة ببعضها.
    Beyin dokusuna ne kadar odaklanacağımız konusunda kendimizi zorladık. TED تحدينا أنفسنا لنرى كمية تركيز الأشعة التي نستطيع تحصيلها عبر أنسجة الدماغ.
    Bağışıklık tepkimizi değiştirerek yeni doku oluşturmamız için bize sinyal verecek materyaller yaratmaya çalışıyorum. TED أنا أعمل على إنتاج مواد تعطينا الإشارات لبناء أنسجة جديدة عن طريق تغيير الاستجابة المناعية.
    Kolajen depolama sürecinde, önceki fibrinin yerini alması için birleştirici doku oluşturarak yarada kolajen adı verilen lifli bir protein üretilir. TED في عملية تشمل ترسب الكولاجين حيث تنتج بروتين ليفي يسمي الكولاجين في منطقة الجرح ليكون أنسجة جلدية رابطة تحل مكان الليفين
    İç duvarda fazlasıyla zedelenme vardı, ana doku harap olmuştu. Open Subtitles خَدْش الجِدار الداخلى, اِتلاف أنسجة مُعيّنة.
    Acaba suratında doku zedelenmesi olmadığına emin misiniz? Open Subtitles هل أنت واثق من عدم وجود أورام طفيفة على أنسجة الوجه؟
    doku örneklerini laboratuarlarımıza getir. Open Subtitles حاولت, ما كان ليسعد هذين الشابين خذي عينات أنسجة لمختبرينا
    Sadece bir kez hastalıklı bir doku görmüştüm, o da okuldayken. Open Subtitles خارج الكتب المنهجية، رأيت أنسجة مصابة مرة واحدة فقط، في كلية الطب
    Dişinde insan dokusu, cinsel saldırı testinde de meni bulduk. Open Subtitles وجدنا أنسجة في أسنانها وسائل منوي في مسحة الإعتداء الجنسي
    Evet Bu tümör dokusu biyopsilerinden dilimler alıyoruz ve virüsü yerleştirmek için malzemeyi kullanıyoruz, ve içinde viral parçacıklar olan hücreler görüyoruz. TED لنأخذ شرخ من هذه الخزعات من أنسجة الورم و نستخدم بعض المواد لتحديد الفيروس فنجد هنا خلايا تحتوي على جسيمات فيروسية
    Ama dış kısmında canlı insan dokusu vardır. Et, deri, saç, kan... Hepsi sayborglar için üretilmiştir. Open Subtitles لكن من الخارج لديهم أنسجة بشرية حية، اللحم والجلد والشعر والدم صنعت خصيصاً للسايبراني
    Yaşam enerjisinden mahrum kalan vücut dokuları kansere dönüşür. Open Subtitles أنسجة الجسم المحرومة من طاقة الحياة تتحول الى خلايا سرطانية.
    Vücut dokusuna para izi bırakmak, vücudun uzun zamandır buraya bırakıldığı izlenimi yaratacak. Open Subtitles تركت ختم العملة على أنسجة الجسم تستخدم من أجل تحديد طول الفترة الزمنية للجسم الملقى هناك ذكاء
    Ayrıca ayağının deri dokusunda az miktarda hemoliz görülüyor... Open Subtitles لكنني أيضاً وجدت كميةً صغيرة من إنحلال الدم في أنسجة الأدمة لقدميه
    Kurtçukların dokularını, kozalarını ve dışkılarını topladım, böylece zehrin elementlerinin özünü ayıklayabilirim. Open Subtitles لقد جمعت أنسجة الديدان وأغلفة الشرنقة ووجوهها كي أستخرج عنصر أثر السموم
    Fakat bizim laboratuvarda asıl yapmaya çalıştığımız şey bu hücrelerden gerçek dokular üretebilmektir. TED لكن ما نحاول القيام به حقا في مختبري هو هندسة أنسجة انطلاقا منها.
    Bir kez kapandı mı artık yapraklar böceğin yumuşak dokusunu sindiren harici bir mide gibi davranır. TED حالما تُغلق، ستكون الأوراق بمثابة المعدة الخارجيّة التي تهضم أنسجة الخنفساء الرخوة.
    Bu kalp dokusundaki deliklerin sebebi hücre aralıklarının genleşmesi. Open Subtitles الآن، والثقوب في هذا أنسجة القلب و الناجمة عن التوسع بين الخلايا.
    Erişkin kök hücreler ya da doku spesifik kök hücreler, vücudun dokularının çoğunda az sayıda bulunmaktadır. TED الخلايا الجذعية البالغة أو الخلايا الجذعية محددة الأنسجة والتي تتواجد بأعداد صغيرة في معظم أنسجة جسمك .
    - Kanatların karbon fiber mi? Open Subtitles أتلك الجناحان من أنسجة كربونية؟
    Adli tıp uzmanı bazı lifler bulmuş, görünüşe bakılırsa katil eldiven takıyormuş. Open Subtitles الطبيب الشرعي عثر على أنسجة يبدو أن الشخص الذي أطلق النار كان يرتدي قفازات
    Bu örnek mikroskop altındaki insan dokusunun kanserli bölgelerini tanımlamak üzerine. TED هذا مثال للتعرف على المناطق السرطانية من أنسجة إنسان تحت الميكرسكوب
    Ve ikincisi, eğer insan dokusuyla çalışıyorsanız ve bağışçı ile ailesini merak ediyorsanız onlara bir mektup yazın. TED وثانيًا، لو تعمل مع أنسجة الإنسان وتتسائل عن المتبرع وعن عائلته اكتب لهم خطابًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد