Burada yapamam daha temiz bir yer ve daha az öpüşme olmalı. | Open Subtitles | لا يمكنني الإهتمام بهذه هنا, أحتاج الى بيئة أنظف و تقبيل اقل |
Bebek doğurma, en temiz hastanede, hemen hemen yüz kadından birisini öldürüyordu. | TED | الولادة كانت تؤدي إلي الموت في أنظف المستشفيات، امرأة من كل 100 تقريبا. |
Çalışmaya 10 yaşında başladım. Günde on sente tükürük hokkalarını temizliyordum. | Open Subtitles | لقد بدأت العمل منذ العاشرة يا جيسي كنت أنظف أوعية البصاق بـ 10 دولارات يومياً |
Yok bir şey. Odayı temizliyorum. Neden bu kadar paranoyaksın? | Open Subtitles | ,لا شيء, أنظف غرفتي فحسب لما أنت مرتابة لهذا الحد؟ |
Seks yoktu. Erkekler temizlik öğrenmek için izlemediyse adı pornodur. | Open Subtitles | لا، لقد كنت أنظف الشقة فقط وأنا أرتدي ملابساً داخلية |
Zengin olamam ama, en azından boş boş oturup, zıpkınımla dişlerimi temizlemem. | Open Subtitles | لن أصبح غنياً , لن أجلس أنظف أسنانى بالحربة |
Kötü şeyler oldu ve senin pisliğini bizzat ben temizlemek zorunda kaldım. | Open Subtitles | الاشياء السيئة تحصل بالفعل وكان علي شخصياً أن أنظف الفوضى التي صنعتها |
Eğer benimle yaşamayı kabul edersen, Her hafta tuvaleti ben temizlerim. | Open Subtitles | لو وافقتي علي أن تبادليني الحب, سوف أنظف المرحاض كل يوم. |
Bundan dolayı daha temiz, açık, havadar kliniklerin tasarlanması ve inşa edilmesi için kampanyalar yaptı. | TED | لذا أطلقت حملة لعيادات أنظف و أكثر إنارة و تهوية لكي يتم تصميمها و بنائها. |
Bu yüzden, okyanusların daha temiz bir yer olmasına yardımcı olabilecek bir buluş fikri ürettim: ERVIS adında bir okyanus temizleyicisi. | TED | وبالتالي، لقد خرجت بفكرة اختراع والتي قد تستطيع مساعدة المحيطات لتصبح مكانا أنظف: منظف المحيط المسمى إيرفيس |
Biliyor musunuz, bu bindiğim en temiz ve güzel polis arabası. | Open Subtitles | اتعلمون ، هذه أنظف وأروع سيارة شرطة أكون فيها |
Sadece tavan arasını temizliyordum ve amacım imkansızı başarmak değildi. | Open Subtitles | لقد كنت أنظف بعض التحف ولا أقاتل المستحيل. |
Beni ilk gördüğünde, banyonu temizliyordum, sen beni görmedin. | Open Subtitles | عندما رأيتني أول مرة، كنت أنظف مرحاضك، لكنك لم ترني. |
Bir vampir yuvasını temizliyorum ve iş tamamen bana kaldı. | Open Subtitles | ولكني أنظف وكر لمصاصي الدماء، والمهمة منوطة بي نوعًا ما. |
Sadece şimdi, şehri temizliyorum, toplumu bir arada tutuyorum ve kanun sistemindeki topakları çıkartıyorum. | Open Subtitles | إنما الآن أنظف المدينة ، أخيّط النسيج التكويني للمجتمع وأفتح غطاء نظامنا القانوني |
Ve bazen de bazı vukuatların sonrasında temizlik yapmamı isterlerdi. | Open Subtitles | وبعد الأحيان يطلبون مني أن أنظف بعد حدوث بعض الأشياء |
Görevim gündüz temizlik yapmak akşam da piyano çalmaktı. | Open Subtitles | كنت أنظف المكان خلال النهار و أعزف على البيانو في الليل |
Çamaşır yıkamam, cam silmem, halı silmem, banyo temizlemem... tuvalet temizlemem ayrıca çocukların altını da değiştirmem. | Open Subtitles | أنا لا أقوم بغسيل الملابس ولا أنظف النوافذ ، ولا أنظف السجاد ولا أنظف المراحيض ولا أنظف الحفاضات |
Eğer ceketimi çıkarmadan buradan gidersen... yerleri seninle temizlemek zorunda kalmam ve elbisen kirlenmez. | Open Subtitles | فلن أنظف بك الأرض، وأجعل الزبائن تتبول عليك. |
Şampuan daha iyidir. Önce ben gelir, saçı temizlerim. | Open Subtitles | الشامبو أفضل ، إنني الأول لكي أنظف الشعر |
İlk olarak oradaki boş ofisi temizleyeyim, ikinci olarak oradaki koridoru temizlerim, üçüncü olarakta oradaki tuvaleti temizlerim! | Open Subtitles | أنظف أولاً المكتب الفارغ هناك وثانياً أنظف الممر وثالثاً أنظف الحمام هل فهمت؟ |
Ben senin pisliğini temizlerken belki sen de benimkini temizlersin. | Open Subtitles | و بينما أنا أنظف فوضتك, ربما يمكنك أن تنظفي فوضتي. |
Ben gidip senin bokunu temizleyeceğim pisliklerini örtbas edeceğim... ve sen bana yeterince iyi olmadığımı söyleyeceksin öyle mi, yok öyle yağma? | Open Subtitles | ثلاث سنوات؟ أخذ نفاياتك خارجا أنظف المكان بعدك |
Şunu dinleyin, havuzu temizlememi ve tenis kortunu silmemi istediler. | Open Subtitles | أراداني أن أنظف حوض السباحه و أسوي ملعب التنس |
Artık taco yapmayacağım! Artık kimsenin ardından taco artıklarını temizlemeyeceğim! | Open Subtitles | لن أصنع المزيد من التاكو، لن أنظف وراء أي أحد بعد ذلك. |
Pekala, sadece bir çözüm var. Pisliğimi temizleyip kasabadan gitmem lazım. | Open Subtitles | حسناً ، هناك حل واحد فقط لدي بأن أنظف الفوضى و الرحيل من المدينة |
Bak, yıllarımı her tarafı günde bin kez fırçalayıp temizlediğim bir işte harcadım. | Open Subtitles | انظر,لقد أمضيت سنوات في وظيفة اضطررت فيها أن أنظف و أمسح مرات لا تحصى كل يوم |
Işıkları kim kapattı? Genelde... eve sinirli veya moralim bozuk geldiğim zamanlar, dairemiz temizler, | Open Subtitles | أعتد في الماضي عندما كنت أعود للبيت محبط وغاضب ، أن أنظف الشقه |