Yaşamak için tek şansın çeltik bataklığına dalmak... Nefesini dört dakika tutmak. | Open Subtitles | وفرصتك الوحيدة للنجاة بأن تغوص في حقل الأرز وتحبس أنفاسك لأربعة دقائق |
Ama anlayacaksın. Bir gün, Nefesini gerçekten kesecek biriyle tanışacaksın. | Open Subtitles | يوما ما سوف تقابل إحداهم و تأخذ أنفاسك منك بعيدا |
Nefesini kendine sakla, dostum. Yoksa elinde kalan süreyi kısaltırsın. | Open Subtitles | التقط أنفاسك يا صاح و إلّا سيقلّ الوقت المتبقّي لك |
Engel olabilirim, en azından kısa bir süreliğine. Biraz nefes alırsın. | Open Subtitles | يمكنني ذلك ولو لفترة قصيرة . وحتى تستطيع التقاط أنفاسك |
Söylediklerime umarım takmassın ama.. Eğer bu işe yaramazsa Nefesin kesinlikle işi bitirir çünkü.. | Open Subtitles | ربما لا تمانع أن أقول، لو لم ينجح هذا فتكفي أنفاسك الكريهة للقيام بالمهمة |
Biliyor musun şu son Nefesini şimdi almış olsaydın hepimiz için daha iyi olurdu. | Open Subtitles | هل تعلم؟ سيكون من الأفضل إذا ألتقطت .آخر أنفاسك الآن، من أجلنا جميعاً |
Nefesini boşa tüketme, oğlum. Seni terk etti, nedeni de belli. | Open Subtitles | أدخر أنفاسك يا بُني لقدرحلتعنك،لا تتعجب. |
Nefesini koklamak istiyorum. Ben seninkini kokladım bile. | Open Subtitles | أريد فقط أن أشتم أنفاسة أستطيع بالفعل شم أنفاسك أنت |
Orda birisi var. Nefesini duyabiliyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن هناك شخص ما ، أستطيع سماع أنفاسك |
Tabi bu senin soğukkanlılığına ve Nefesini ne kadar tutacağına bağlı. | Open Subtitles | و هذا يعتمد على المده التى يمكنك فيها الإحتفاظ بهدوءك و مدى إمكانية أن تحبس أنفاسك |
Tabi bu senin soğukkanlılığına ve Nefesini ne kadar tutacağına bağlı. | Open Subtitles | و هذا يعتمد على المده التى يمكنك فيها الإحتفاظ بهدوءك و مدى إمكانية أن تحبس أنفاسك |
Nefesini tutsan daha iyi. Yüzüne renk gelir. Mor. | Open Subtitles | تمالكى أنفاسك للداخل ربما قد تتحولين إلى اللون الأزرق |
Nefesini boşa harcamışsın. Başka zaman konuşalım. | Open Subtitles | لقد اهدرت أنفاسك لنتكلم في هذا في وقت لاحق |
Havada senin nefes kokun var burada ikimiz adım adım yürüdük buradan nasıl giderim ben? | Open Subtitles | هذا الهواء الذي يحتوي على أنفاسك و الأرض التي تخطي عليها بقدميك كيف استطيع ان اترك كل هذا ؟ |
Flört etmeye başlamamı öneriyorsan boşuna nefes tüketme | Open Subtitles | لو كنت تقترح أن أبدأ المواعدة وفر أنفاسك |
kesinlikle ağız spreyi veya onun gibi birşeye ihtiyacın var çünkü Nefesin, kokuyor! | Open Subtitles | أنت في حاجة إلى تيك تاك أو شيء من هذا القبيل لأن رائحة أنفاسك منتنة |
Yatakta, benimle yatıyorsun, ve "Santa Analar" senin Nefesin. | Open Subtitles | أنتنائمفي السريرمعي , و الرياح هي أنفاسك |
...o suratından daha kötü olan tek şey nefesinin kokusu. | Open Subtitles | ولكن الشيء الوحيد الأسوأ من تلك التكشيرة لديك هي أنفاسك |
Bir yemek programı sunuyorsunuz ve nefesinizi 30 saniye tutabiliyorsunuz demek. | Open Subtitles | ولديك صدفة الكعك الخاصة بك , وتحبس أنفاسك لمدة ثلاثون ثانية |
- soluklan biraz hadi, soluklan. - Okuldan yeni gelmiştim. | Open Subtitles | هيا، إلتقطي أنفاسك - لقد عدتُ لتو من المدرسة - |
Yemeğinin tadını çıkar, çünkü seni burada Nefesinden ve kalbinin atışından başka hiçbir şey duyamayacağın yerde tutacağım ta ki bana bir isim verene kadar. | Open Subtitles | تمتع بغدائك لأنني سأبقيك هنا حيث لن تسمع سوى أنفاسك |
Hala nefesindeki güzel kokuyu hissedebiliyorum şu an senin nefesinde hissettiğim gibi. | Open Subtitles | لا زلت أستطيع تنفس عطر أنفاسها مثل الذي أستشعره في أنفاسك الآن |
Sen Nefesini yorma. Anneme ben anlatırım. Bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | ـ وفرى أنفاسك, أنا سأخبر ماما ـ لاأرغب فى أن أعلم |
Haberin olsun Ağzın bok kokuyor. Ciddi derecede rahatsızsın. | Open Subtitles | لمعلوماتك رائحة أنفاسك كرائحة القذارة ورائحة جسمك مقززة |
- Stelios, az nefeslen evladım. - Evet, efendim. | Open Subtitles | ستيليوس, ألتقت أنفاسك يا بنى حاضر, سيدى |