Dünya, kızların kendi kendilerini destekleyebilecek türden bir yer değil. | Open Subtitles | العالم ليس متعاونا مع الفتيات اللواتي لا يستطعن دعم أنفسهن |
kendilerini korumayı bilen kadınlar, fark yaratmanın anlamını bilirler. | TED | النساء اللاتى يعرفن كيف يحمون أنفسهن يعرفن ماذا يعنى أن تحدث فرقًا. |
Birçoğumuz kadınların haklarından mahrum edildiğini söylüyor, ancak gerçek şu ki evet, çoğu zaman kadınlar kendi kendilerini bu haklardan mahrum ediyorlar. | TED | ربما يقول أكثرنا أن النساء يُمنعن حقوقهن، لكن الحقيقة تقول أنه لطالما حرمت النساء أنفسهن هذه الحقوق. |
Kızların kendilerini ne ile kıyasladıklarını görmek çok zor değil. | TED | ليس صعبا معرفة ما تقارن الفتيات به أنفسهن |
Bu şekilde kendilerini mühendislik, bilim hatta uzay programı çerçevesindeki görevlerde görebiliyorlar | TED | هذه هي الطريقة التي تمكنهم من رؤية أنفسهن في وظائف الهندسة، في العلوم، وحتى في برنامج الفضاء. |
kendilerini susturan kadınlar oluyorlar. | TED | يكبرن ليصبحن نساء يقمعن أنفسهن عن الكلام. |
Bu doğal saç stilleriyle kendilerini nasıl hissediyorlar? | TED | كيف سيشعرن تجاه أنفسهن مع تصفيفات الشعر الطبيعية؟ |
kadınların erkekler tarafından ve erkekler için tasarlanmış kurum ve hükûmetlere kendilerini eklemekten bıktığı kanısındayım. Ve geleceği kendi şartlarımızla yeniden şekillendirmeyi tercih ediyoruz. | TED | أعتقد أن النساء سئمن من تكييف أنفسهن للعمل في مؤسسات وحكومات بناها الرجال للرجال فقط، ونحن نفضل أن نعيد تشكيل المستقبل على طريقتنا الخاصة. |
Bu noktada size iyi bir haberim var, kızların, kendilerini önemli ve sevilmiş hissettikleri bir yer olabilmek için aktif olarak çalışan okullar mevcut. | TED | الأخبار السارة هي أن هناك مدارس التي تعملُ بفعالية لتأسيس أنفسها كأماكن للفتيات لرؤية أنفسهن كشيء غير مُباح ومحبوب. |
Kadınlara kendilerini savunmaları, kendilerini desteklemeleri ve kendilerini korumaları gerekeceği öğretilmiyor. | TED | لا تُعلَم النساء بأن عليهن الدفاع عن أنفسهن، وأن عليهن دعم أنفسهن، وحماية أنفسهن. |
Kadınların kendilerini teşhir etmekten hoşlanmaları ilginç. | Open Subtitles | أنه من الغريب كيف تحب النساء إظهار أنفسهن |
kendilerini öldürmek üzere olan aptal üç kızı korumaya çalışan ölü bir cadıdan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لستِ أكثر من ساحرة ميتة تراقبين فتيات غبيات، يكدن أن يقتلن أنفسهن |
Hıristiyan kızlar kendilerini korumayı bilmeliler. | Open Subtitles | البنات المسيحيات يجب أن يعرفن كيف يحمينا أنفسهن. |
Örneklerimizin yüzde 84'ü kendilerini bu şekilde uyarıyor. | Open Subtitles | 84فـي المئة من العينات لدينا يحفزن أنفسهن بهذه الطريقة |
Ama narflar kendilerini koruyabilir, dedi. Onları iyileştiren "Kii" adında çamurları varmış. | Open Subtitles | الحوريات يستطعن حماية أنفسهن لديهن طين يشفيهن |
Gittiğimiz her yerde kadınlar kendilerini ona atarlardı. | Open Subtitles | كل مكان نذهب إليه النساء يرمين أنفسهن عليه |
.. kendilerini ta o zamandan izlemeye başlıyorlardır. | Open Subtitles | بمعنى أنهن يبدأن بالفعل مراقبة أنفسهن واستيعاب الأحداث لسردها |
Bu aptal yapay sarışınlar kendilerini ne sanıyor? | Open Subtitles | من تظن تلك الشقراوات المزيفات أنفسهن . ؟ |
Sabun. kendilerini temiz tutacak paraları yoktu. | Open Subtitles | الصابون , لا يمكنهن تحمل نفقة إبقاء أنفسهن نظيفات |
Biliyor musunuz, kızlarım kendilerini iyi hissetsinler diye çok uğraşıyorum çünkü önemli olan iç güzelliktir. | Open Subtitles | أنت تعلم , لقد عملت بجد لكي أجعل فتياتي يشعرن بشعور جيد حول أنفسهن لأنه ذلك ما بداخل التهم |