Çince bilmiyorum, o yüzden bana güzel göründüğümü söylediğini varsayıyorum. | Open Subtitles | لا أتحدث الصينية ، لذا أعتقد أنك تقول أنني جميلة |
Öylecene doğru söylediğini kabullenelim mi? | Open Subtitles | هل من المفترض أن نصدق أنك تقول الحقيقة؟ هل من المفترض أن نصدق أنك تقول الحقيقة؟ |
Doğru söylediğini ancak bize sakladığın insanların yerini söylersen anlarız. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة كي نعرف أنك تقول الحقيقة هي باخبارنا عن المكان الذي خبأت فيه هؤلاء الناس |
Kasılmalar başlarsa doğruyu söylediğine emin oluruz. | Open Subtitles | إن بدأت بالتشنج، سنعلم أنك تقول الحقيقة. |
Babamın evleneceği kadına aşık olduğunu söylediğin gerçeğini bir kenara koyarsak, | Open Subtitles | لو وضعنا جانبا حقيقة أنك تقول بأنك واقع في حب المرأة التي ستتزوج والدي, |
Yani eğer 300 doları ödemeyi kabul edersem, benim temyizimi halledeceğinizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنك تقول إذا وافقتُ على دفع 300 دولار، أنك ستجلب إستئنافي؟ |
Homie, Isotope'lar hakkında söylediklerinin doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | (هومي) ، أصدق أنك تقول الحقيقة بشأن فريق (أيزوتوبس) |
Ben dilediğiniz söylediğini duydum düşündüm bir an için | Open Subtitles | أنا مندهش كيف أن أذني تخدعني للحظة اعتقدت أنك تقول أنك تتمنى |
Doğruyu söylediğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرف أنك تقول الحقيقة؟ |
Doğru söylediğini düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أساسا أنك تقول الحقيقة |
Bana doğruyu söylediğini söylüyorsun. | Open Subtitles | أنظر في عيني وقل أنك تقول الحقيقة |
Bana gerçeği söylediğini kanıtlayan bir şey sunmalısın. | Open Subtitles | ..أعطني أي شيء ! شيء يثبت لي أنك تقول الحقيقة |
Bana gerçeği söylediğini kanıtlayan bir şey sunmalısın. | Open Subtitles | ..أعطني أي شيء ! شيء يثبت لي أنك تقول الحقيقة |
Nereden bileceğim doğru söylediğini? | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف أنك تقول الحقيقة؟ |
Doğruyu söylediğini nereden bileceğim? Buraya kendi ayağımla isteyerek geldim, öyle değil mi? | Open Subtitles | كيف لى أن أعرف أنك تقول الحقيقه - لقد أتيت إلى هنا بإرادتى أوليس كذلك ؟ |
Evet, bu sayede doğru söylediğini anlamış olacağız. | Open Subtitles | بهذه الطريقة نعرف أنك تقول الحق. |
Yalan makinesini kandırmak için dilini ısırdığını sanmıştım... ama geçen gece evime geldiğinde söylediğin gibi cep telefonu görüşmelerin doğruyu söylediğini gösteriyordu. | Open Subtitles | لقد رأيت لسانك يهتز لخداع جهاز كشف الكذب لكن كما توقعت عندما قمت بزيارة منزلي ليلة أمس نشاطات هاتفك قالت أنك تقول الحقيقة |
Doğruyu söylediğini nereden bileceğiz peki? | Open Subtitles | وكيف لنا أن نعرف أنك تقول الحقيقة؟ |
- Bütün kadınlara böyle söylediğine bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنك تقول هذا لجميع النساء,أليس كذلك؟ |
Lily'ye Stefan olayıyla ilgili yalan söyledin tıpkı Oscar'ı öldürme olayında bize söylediğin gibi şimdi doğruyu söylediğine neden inanayım peki? | Open Subtitles | لقد كذبت ليلى عن شأنك مع ستيفان مثلك كذب علينا عن قتل أوسكار، فلماذا أعتقد أنك تقول الحقيقة الآن؟ |
Bunları, bizi konuşturmak için söylüyorsunuz ama samimi değilsiniz. | Open Subtitles | أعتقد أنك تقول بأنك تقول هذا فقط حتى تجبرنا على الحديث لكن هذا غير صحيح |
Hyde, bu söylediklerinin, içindeki o derin acıdan kaynaklandığının farkındayım. | Open Subtitles | هايد) أعلم أنك تقول هذا من) مكان عميق متألم في قلبك |