Bugün önüne atılacak her şeye hazır olduğunu gösterir bu. | Open Subtitles | ذلك يعني أنك مستعد لمواجهة انتقاد أي شخص لك اليوم |
Bunu yapmaya hazır olduğunu biiyorum, Jack. Yoksa burada olmazdın. | Open Subtitles | أعلم أنك مستعد لفعل ذلك يا جاك و إلا فلم تكن لتأتى إلى هنا |
Çok uzun insanlar var olmuştur. Sen hazır olduğunu düşünüyorum kılan nedir? | Open Subtitles | لقد بقيت قرب البشر لفترة طويلة كيف تعتقد أنك مستعد ؟ |
Kendini tekrar bu çeşit bir duruma sokmaya hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك مستعد لتضع نفسك في موقف كهذا مرة أخرى؟ |
Diğerleriyle konuşmadan önce senin buna hazır olduğundan emin olmam gerek. | Open Subtitles | قبل أن أتحدث مع الأخرين يجب أن أعرف أنك مستعد لهذا. |
Yüce İsa ve tüm iyilik mahlukları lütfen işaret vermeye hazır olduğunuzu söyleyin de bu fiyaskoyu hayata döndüreyim. | Open Subtitles | بحق السيد المسيح وكل المخلوقات الطيبة أرجوك، أرجوك، أخبرني أنك مستعد للتوقيع حتى أستطيع أن أحيي هذا الفشل الذريع. |
Ne yani, beni konuşma notları için sarsmaya mı geldin, yoksa bağımsızca çalışma için hazır mısın? | Open Subtitles | أتريد ملاحظات عن محاضراتي ؟ أم أنك مستعد للبدء بدراستك المستقلة ؟ |
Peki bu protestoyu farklı kılan ne, ölmeyi kabullenmiş olman mı Bobby? | Open Subtitles | حسن، ما الذي يجعل هذا الإعتراض مختلف أنك مستعد لتموت، بوبي؟ |
Hatuna eğlenceye hazır olduğunu ve bundan pişman olmayacağını göster. | Open Subtitles | واسمحوا لها أن تعرف أنك مستعد للمتعة ، وانك لم تعتذر لأنها ستعمل. |
hazır olduğunu düşündüğüm zaman söylerim. | Open Subtitles | لقد أكملتُ جيمع أصول التدريب على الإنقاذ عندما أعتقد أنك مستعد ستكون أول من يَعلم |
Yardımcım olmak istiyorsan hazır olduğunu kanıtla. | Open Subtitles | إنأردتأن تكونالرجلالثانيبعديفيالقيادة ، اثبت أنك مستعد. |
Yalnız kalmaya hazır olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | حسناً.. نحن فقط لا نعتقد أنك مستعد للاعتماد على نفسك |
Sıradaki kurbanın bu. Avukatın konuşmaya hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | هؤلاء من ستقتلون لا حقا. محاميك أخبرني أنك مستعد للتحدث. |
Senin ciddi bir ilişkiye hazır olduğunu düşünmüyoruz. | Open Subtitles | لا نعتقد أنك مستعد لعلاقة جادة. |
Mirasına olan kapıyı açtım çünkü hazır olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فتحت الباب لأصلك لأني إعتقدت أنك مستعد |
Hayır, hayır. Ben sadece bu işe hazır olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | لا ، لا ، أنا فقط لم أكن . متأكد أنك مستعد لهذا |
Öncelikle göreve hazır olduğuna emin olalım. | Open Subtitles | يجب علينا التأكد أولا من أنك مستعد للمهمة الأولى |
Böyle bir sorumluluğa hazır olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أواثق من أنك مستعد لهذا الإلتزام؟ |
Sadece eğlenceye hazır olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | كنت أحاول التأكد وحسب من أنك مستعد للإستمتاع بوقتك |
Bağlılık yemini için hazır olduğunuzu onlara söylemeyi denediniz mi? | Open Subtitles | هل حاولت أن تقول لهم أنك مستعد للإلتزام؟ |
Belki de birkaç ileri seviye dövüş teknikleri için hazırsın. | Open Subtitles | ربما أنك مستعد لبعض التدريبات الأكثر قوة |
Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك مستعد لهاذا ؟ |