ويكيبيديا

    "أننا في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğumuzu
        
    • olduğumuza
        
    • geldiğimizi
        
    • olduğumuzdan
        
    • olduğumuzun
        
    • da olmamıza
        
    Ve seninle benim aynı tarafta olduğumuzu anlayacağın günü bekleyemem. Open Subtitles وأتوق إلى اليوم الذي ستدرك فيه أننا في نفس الجانب،
    Bunda beraber olduğumuzu ve burada yalnız başıma durmadığımı bilmem gerekiyor. Open Subtitles يجب أن أعرف أننا في هذا معاً ولن أقف هنا وحدي
    Yakında iş gününde olduğumuzu ve polis merkezinde olduğumuzu anlayacaksın. Open Subtitles عاجلا ستستنتج أننا في النهار واننا نقف في قسم شرطة
    Edinburgh'da olduğumuza göre, Arthur Conan Doyle'un büyük bir hayranı olduğumu ifade edeyim. TED وبما أننا في إدنبرة, فأريد أن أقول بأنني من أشد المعجبين بكونان دويل.
    Milise geldiğimizi haber veriyor! Open Subtitles إشارة إلى المقاومة الشعبية أننا في الطريق
    Ama birleşimde olduğumuzdan sana masraf almayacağım. Open Subtitles لكن بما أننا في التعاونية فالخدمة مجانية
    Yaşamak için savaşmakta olduğumuzun farkındaydık çünkü sessizlik ölüme eş değerdi. Ama bir şeyler yaptık ve bunu değiştirmeyi başardık. TED لقد أدركنا أننا في معركة لإنقاذ أنفسنا لأن الصمت كان يعني الموت، ولكننا تغيرنا، وجعلنا الأمور تحدث.
    Güleceğinizi biliyorum ama çaresiz bir durumda olduğumuzu unutmayın ve bana kulak verin. Open Subtitles ، وأعلم أنكم ستضحكون عليُ لكن تذكروا أننا في وضع يائس لكي تسمعونيّ
    Ama zaman en acımasız yargıç, bize aşık olduğumuzu düşündürüyor. TED لكن الوقت هو الحاكم القاسي، جعلنا نعتقد أننا في حالة حب.
    Çadırlarımızdan bir ısırık alıp, yemeklerimizle çekip gittiler. Besin zincirinin en altında olduğumuzu ve buranın bizim değil, onların mekânı olduğunu açık şekilde bize söylediler. TED ولقد أخذت طعامنا وأجزاءً من خيمتنا، لتتركنا ندرك أننا في آخر السلسلة الغذائية وأن هذا كان مكانهم، وليس مكاننا.
    Cambrien patlamasında hayat bataklıklardan meydana geldi (oluştu), karmaşa su yüzüne çıktı, ve elimizdeki bilgilere göre nerdeyse yarı yolda olduğumuzu söyleyebiliriz. TED فالحياة، في انفجار الطبقة الزمنية الكمبري، انبثقت من المستنقعات وتزايد التعقيد ومن هنا نعرف أننا في منتصف الطريق.
    Ailemde bu konuda şanslı olduğumuzu düşünüyorum, çünkü tasarımı tersten öğrendik. TED وأعتقد أننا في عائلتنا كنا محظوظين للغاية. لأن تعلمنا عن التصميم الى الخلف.
    Böylece bunun hepsi beni yönlendirmeye başlar bahsettiğim durumda olduğumuzu düşünmek için hayali kozmopolitlik gibi. TED إذن كل هذا أخذ في توجيهي للتفكير أننا في حالة أنا أطلق عليها الكونية المتخيلة.
    Ben ona balayında olduğumuzu söylüyorum, sen ise Winston Churchill kitabını gösteriyorsun. Open Subtitles أخبرته أننا في شهر العسل وتقوم أنت بسحب كتاب وينستن تشرشل
    Ona gecikmiş balayında olduğumuzu söylemeliydin. Open Subtitles كان يجب أن تخبريه أننا في آخر أيام شهر العسل
    Artık güvenli bir tesiste olduğumuza göre yedeğini alsak iyi olacak. Open Subtitles يجدر بنا أن نصنع نسخة إحتياطية بما أننا في منشأة آمنة.
    Adamlarla konuşmaya başladık Ve onları Korunmuş Alanın içinde olduğumuza ikna etmeye çalıştık. TED من أجل هذا تحدثنا معهم , وقمنا بأقناعهم أننا في منطقة محمية .
    Gerçek bir üniversite partisinde olduğumuza inanamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق أننا في حفلة الكلية الحقيقي.
    Tomografiye telefon edip geldiğimizi haber verin. Open Subtitles اتصل بغرفة الأشعة المقطعية. أخبرهم أننا في طريقنا للأعلى.
    Bitiş noktasına geldiğimizi ve Ickey dansı yaptığımızı... Open Subtitles لن أقول أننا في منطقة الإنجاز نقوم بالرقص, لكننا بالتأكيد في منظقة الخطر
    Doğru zamanda doğru yerde olduğumuzdan emin değilim. Open Subtitles أنا لستُ واثقاً مِن أننا في المكان الصحيح و التوقيت الصحيح.
    Savaşın ortasında olduğumuzun farkındayım ama en azından onurumuzu koruyabilir miyiz? Open Subtitles أعي أننا في خضم حرب، لكن أنعجز عن الحفاظ على شرفنا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد