Fakat inanıyorum ki, erkekler olarak ayrıcalığımızı geride bırakmanın ve sorunun yalnızca bir kısmı olmadığımızı görmenin vakti geldi. | TED | ولكني أعتقد أننا كرجال، حان الوقت لنبدأ في رؤية ما وراء امتيازنا والاعتراف أننا لسنا فقط جزءًا من المشكلة. |
Yani, bir şeyler yapmamız gerektiğini ve güvende olmadığımızı sen söyledin. | Open Subtitles | أنتِ من قال أنه علينا فعل شئ و أننا لسنا بأمان |
Beni hedef alıyorsun çünkü ben... uzayın sonsuzluğunda yalnız olmadığımızı düşünüyorum, öyle mi? | Open Subtitles | هل تسخر مني لأنني أؤمن أننا لسنا وحدنا في هذا الفضاء الغير منتهي؟ |
Şükür ki biz makine değiliz ve biz bunu yapabiliyoruz. | TED | ولحسن الحظ ، أننا لسنا اّلات ، ونستطيع فعل ذلك. |
Bakın efendim, iş adamı olmamız vatansever olmadığımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسنا,سيدي ليس لأننا رجال اعمال لا يعني أننا لسنا وطنيين |
O dallama ile avluya mesaj vereceğim. Millet şakamız olmadığını anlasın. | Open Subtitles | سأرسل بلاغاً بشأن هذا السافل كي يعرف الآخرون أننا لسنا نمزح |
Bu kitabın kopyalarını aradığımızı duyurduğumuzda bu arayışta yalnız olmadığımızı öğrendik. | Open Subtitles | حينما أعلنّا أننا نبحث عن نسخ للكتاب، وجدنا أننا لسنا الوحيدين |
Bakın, ofiste olmadığımızı ve herkesin çok stresli olmasını anlıyorum. | Open Subtitles | انظروا، أتفهم أننا لسنا في المكتب والجميع تحت ضغط كبير |
Yarın bitişik binanın sahibiyle konuşup ona memnun olmadığımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتكلم مع المالك الذى بجوارنا غداً وسأعلمه أننا لسنا سعداء |
Sen gelişmiş birisin ve o kadar farklı olmadığımızı kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت معزز بقوى و لقد قلت للتو أننا لسنا مختلفين كثيرا |
Bu bile neden sıçan olmadığımızı göstermeye yeter. | TED | إذاً فهذا يوصلنا إلى نتيجة مهمة جداً، و هي أننا لسنا قوارض. |
Sıçanla karşılaştırıldığımızda özel görünüyor olabiliriz, evet, ama sıçan olmadığımızı bildiğimiz için bu adil bir karşılaştırma olmaz. | TED | بالمقارنة مع الجرذ، قد نبدو مميزين، نعم، لكن إنها ليست مقارنة عادلة، باعتبار أننا لسنا قوارض. |
Ayrıca GSYİH'nın kölesi olmadığımızı gösteriyor. | TED | وكما يدلّ على أننا لسنا عبيدا للناتج المحلي الإجمالي. |
Ve biliyorum biz kan kardeşi değiliz ama ben her zaman gerçek kardeşlerden daha yakınmışız gibi hissettim . | Open Subtitles | وأعلم أننا لسنا إخوة بالدم لكن لطالما أحسست أنّ كلانا أكثر قُرباً من الإخوة الذين خرجوا من رَحِم واحد |
Doğa, kalplerimizi açar ve farkına varmamızı sağlar biz doğanın bir parçasıyız ve biz ondan ayrı değiliz. | TED | إنها تفتح قلبنا , و تجعلنا نستوعب أننا جزء من الطبيعة و أننا لسنا منفصلين عنها. |
Öncelikle "Bir satış grubuna ihtiyacımız var ve belli ki A-Takımı değiliz." diye düşündüm. ve, tüm bu beyin jimnastiklerini ben yaptım. | TED | بادئ ذي بدء، فكرت، حسناً نحتاج لفريق مبيعات، وكان من الواضح أننا لسنا الفريق هنا، لذا دعونا -- قمت بكل هذا التدريب، |
Bakın bayım, iş adamı olmamız vatansever olmadığımız anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسنا,اسمع سيدي لاننا رجال اعمال لا يعني أننا لسنا وطنيين |
Aslında çok karışık bir derleme, bir şeylerin sıralı bir oluşumu olmamız bizim gerçek olmadığımız anlamına gelmiyor. | TED | الحقيقة أن كوننا في بعض الأحيان عبارة عن مجموعة معقدة من الأشياء المنظمة بطريقة معينة لا يعني أننا لسنا حقيقيين. |
Eğer senin kan bağının sahibini dönüştürenin o olmadığını bilsek olurdu. | Open Subtitles | لكان ذلك خيارًا لو علمنا أننا لسنا مُحوّلين عن تسلسل دماءه. |
Artık Metropolis'te değilmişiz gibi görünüyor. | Open Subtitles | ويبدو أننا لسنا في المدينة بعد الآن. نعم، أنا حصلت على هذا. |
Problem şu ki, bizler uzun yaşamak için programlanmadık. | TED | المشكلة هي أننا لسنا مبرمجين لكي نعيش طويلا. |
Birilerinin yatak odasında olmadığımıza emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق أننا لسنا في غرفة نوم شخص ما؟ |
Ya bir şeyler bildiğini düşünen tek kişiler biz değilsek? | Open Subtitles | ماذا لو أننا لسنا الوحيدين الذين نظن أنها تعلم شيئاً؟ |
Sorunu göreceksin sen. | Open Subtitles | أننا لسنا بخير. |