Hepimiz bu iki çocuk arasında ne olduğunu bildiğimizi sanıyoruz ama bilmiyoruz. | Open Subtitles | نعتقد جميعا أننا نعلم هؤلاء الأولاد ما يدور معهم، ولكن لسنا كذلك |
Maalesef, bildiğimizi düşünmeye yatkınız. | TED | ولسوء الحظ، نحن مثبتون باعتقادنا أننا نعلم. |
Ebeveynliğin ne olması gerektiğini bildiğimizi sanmıyorum. | TED | بدقة، لا أظن أننا نعلم ما يجب أن تكون عليه الأبوة. |
Annesinin gittiğini biliyoruz, ona tek başına babalık yapmak çok zor olmalı. | Open Subtitles | أننا نعلم ان والدته توفيت ومن الصعب أن يكون له أبِ واحد |
Bayan Bell, görünen öyle ki şimdiden birbirimiz hakkında çok şey biliyoruz. | Open Subtitles | ملكة جمال بيل، يبدو أننا نعلم بالفعل ما يكفي عن بعضها البعض. |
Ama artık ne aradığımızı bildiğimiz için kemik iliği örneği alıp veritabanında arattık. | Open Subtitles | والآن وبما أننا نعلم ما نبحث عنه أخذنا عينة من النخاع بحثنا عنها في قاعدة بياناتنا |
Şimdi otobüslerin kaynak olduğunu bildiğimize göre, kaçırmış olabileceğimiz daha çok kurbanı bulabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا نعلم بأمر الباصات فبإمكاننا أن نعثر على ضحايا لم نعثر عليهم من قبل |
Ve sonuç şu ki insanları yaratıcı kapasitelerinin dışına yönelik eğitiyoruz. | TED | والنتيجة هي أننا نعلم الناس بإخراجهم من قدراتهم الإبداعية. |
Anne sütünü inceleyen makalelerin sayısına odaklandığımızda, kahve, şarap ve domates hakkında çok daha fazla şey bildiğimizi görüyoruz. | TED | وعندما ندقق النظر في عدد المقالات التي تبحث فقط في حليب الأم، نجد أننا نعلم أكثر بكثير عن القهوة والنبيذ والطماطم. |
Eğer Sloan'a gidip soruşturma kuruluna Haldeman'ın adını verdiğini bildiğimizi söylersek... | Open Subtitles | إذا استطعنا أن نقابل سلون و أخبرناه أننا نعلم أنه أدلى باسم هالدمان في شهادته أمام المحكمة العليا. |
bildiğimizi bildiklerini bildiğimizi bilmiyorlar. | Open Subtitles | لكنهما لا يعلمان أننا نعلم أنهما يعلمان أننا نعلم |
Nasıl bildiğimizi anlatacak vaktimiz yok, fakat biliyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد وقت لكي نجعلك تفهم أننا نعلم لكننا نعلم |
Çünkü bizden nasıl davranmamız gerektiğini bildiğimizi bildiğini bildiğimizi biliyordur. | Open Subtitles | لأنه يعلم أننا نعلم ما يعلم لذا ما يريده أنه يريدنا أن نتصرف |
Bizim bildiğimizi düşündüğü şey onun bizden ciddi olmamızı istediği. | Open Subtitles | لأنه يعلم أننا نعلم ما يعلم لذا ما يريده أنه يريدنا أن نتصرف |
Çocukları nereye götürdüğünü bildiğimizi düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أننا نعلم المكان الذي أخذ إليه هؤلاء الأولاد. |
Sherrington'a bir şey söylememeliyiz, yoksa bildiğimizi ortaya çıkarabilir. | Open Subtitles | يجب أن لا نقول شيء لشرينغتون الذي قد يبدي أننا نعلم |
Birileri bildiğimizi öğrenirse, 12 kılan anlaşması bozulur. | Open Subtitles | إذا علم أحدٌ أننا نعلم تحالفُ الإثنى عشر عشيرة سـينتهي. |
Lütfen bu adamın kim olduğunu bildiğimizi söyle. | Open Subtitles | من فضلك ، أخبريني أننا نعلم هوية هذا الرجل |
Çünkü biliyoruz ki Güneş rüzgârından gelen enerji Dünya'da atmosfer içine yerleşiyor. | TED | هذا بسبب أننا نعلم أن الطاقة من الرياح الشمسية يتم ترسيبها في غلافنا الجوي؛ هنا على الأرض. |
Sanki bu demografik verileri sadece burada biliyoruz. | TED | حسنا, إن الأمر أننا نعلم بهذه الإحصائيات هنا |
Ama ne kadar bize özgü görünürlerse görünsün, biliyoruz ki yalnız değiliz. | TED | ولكن كما نشعر نحن أنها تنطبق علينا على وجه التحديد، إلا أننا نعلم أننا لسنا وحيدين. |
ki bildiğimiz kadarıyla, hepsi bu serseriyi kahraman olarak görüyor. | Open Subtitles | من , أننا نعلم جميعاَ أنهم سيُظهرون هذا المخبول كأنّه بطل |
Eh, iki nokta arasındaki en kısa mesafenin düz bir hat olduğunu bildiğimize göre ve nakliye araçlarını çalıştırmak için enerji gerektiğine göre daha az nakliye mesafesi daha randımanlıdır. | Open Subtitles | حسنا، بما أننا نعلم أن أقصر الطرق بين نقطتين هو الطريق المستقيم و بما أن الطاقة مطلوبة لإدارة آلات النقل |
Ancak gerçek şu ki bunların hepsi hakkında oldukça çok bilgiye sahibiz. | TED | لكن الحقيقة هي أننا نعلم الكثير عن تلك الأشياء. |