Eğer kızın için yeterince iyi birisi olmadığımı düşünüyorsan üzgünüm. | Open Subtitles | آسف اذا كنت تعتقد أننى لست جيداً بما يكفى لإبنتك |
olmadığımı biliyorum, ve sen olduğuna da inanamıyorum. | Open Subtitles | إننى أعرف أننى لست هو و لا يمكننى تصديق أنه أنت |
- Evet. Bazen diğerleri kadar hasta olmadığımı düşünüyorum ama iyi olduğunu düşünüyorsan o zaman gerçekten hastasındır, diyorlar. | Open Subtitles | أحياناً ، أشعر أننى لست مريضة مثل الآخرين و لكنهم يقولون ، إذا إعتقدت أنك بخير |
Pek romantik ya da girişken olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد إننى أدرك أننى لست رومانسياً أو متهوراً |
Ben bile idam mahkumlarıyla iyi değilimdir. | Open Subtitles | مع أننى لست جيد مع المحكومين عليهم بالأعدام |
Katı yürekli ve para delisi biri olmadığımı göstermek için. | Open Subtitles | لأعرفك أننى لست قاسى القلب أو أننى أهتم فقط بالمال او الجنس |
Benim Gizli Servis'ten bile emin olmadığımı insanlar öğrenecek olursa başkanlık otoritemin nasıl sarsılacağı hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | ما الذى سيحدث باعتقادك لسلطة الرئيس؟ اذا ظن الشعب أننى لست بمأمن من حرسى الخاص؟ |
Fakat sen de benim büyük bir aptal olmadığımı biliyor olduğundan, bunu da hesaba katarak, kendi önümde bulunan şarabı da seçemeyeceğim açıkça ortada | Open Subtitles | لكن يجب أن تعلم أننى لست بالأحمق الكبير لقد أحصيت على ذلك لذلك و بوضوح لن أختار النبيذ الذى أمامى |
- Çinli olmadığımı biliyorsunuz değil mi? - Fark ettim. | Open Subtitles | حقاً أنت تعرف أننى لست صينياً - لاحظت ذلك - |
Babanla olduğum zamanki kadar sosyal olmadığımı fark etmişsindir. | Open Subtitles | لا بد أنكى لاحظتى أننى لست الفراشة الإجتماعية التى كنت عليها عندما كنت مع أباكى |
15'ini görüyorum ve aç gözlü olmadığımı göstermek için özel bir eşyamı koyuyorum. | Open Subtitles | أرى أرتفاعك, ولأبين لك أننى لست رجل طماع, سأرفع لك شىء شخصى. |
Onlara, benim toplum için bir tehlike olmadığımı söylediğini dediler. | Open Subtitles | أنت قلت لهم أننى لست الشخص الذى يمثل خطوره على المجتمع |
Şimdiye kadar yaptığım en yüksek atlayış olacak ve eski karıma benim bir zavallı olmadığımı gösterecek. | Open Subtitles | ستكون هذه أعلى قفزة أقفزها وهذا سيثبت لزوجتى السابقة أننى لست فاشلاً |
Sana her zaman, sen olmadığımı söyledim. Değilim zaten. | Open Subtitles | كنت أقول دائماً أننى لست مثلك و أنا لست كذلك |
Ama öğrenmek için hazır olmadığımı söylemişti | Open Subtitles | . و لكنه قال أننى لست مستعدا لتعلمه الأن |
Kim olduğumu bilmiyor olabilirim ama en azından kim olmadığımı biliyorum. Senin kız arkadaşın değilim. | Open Subtitles | ربما أعرف من أنا ، ولكن على الأقل أعرف أننى لست حبيبتك |
Senin için sadece tehdit olmadığımı anlıyorum ben bir kâbusum çünkü ben bütün ebeveynlerin en kötü korkusunun sesiyim ve ben bu konuda gerçekten bir şey yapma niyetindeyim. | Open Subtitles | أن أتفهم أننى لست مجرد تهديد لك أنا كابوس لأننى صوت لأسوء مخاوف كل الآباء |
Sen gittiğinde, kim nasıl sen olmadığımı kanıtlayacak ki? | Open Subtitles | بمجرد أن ترحل , كيف يمكن لاى شخص أن يُثبت أننى لست أنت ؟ |
Ve şimdi tek umudum, kaybolan zamanı telafi etmek ve torunlarıma duymuş oldukları kadar kötü biri olmadığımı göstermek. | Open Subtitles | و أملى الوحيد هو أن أعوض الوقت المفقود و أظهر لأحفادى أننى لست الشرير الذى قد سمعوا عنه |
Bilirsin, böyle şeyleri söylemekte pek iyi değilimdir ama Lisa, beni ettiğin kadar mutlu olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنت تعرفين أننى لست جيداً فى قول مثل هذه الأشياء لكن يا " ليزا " ، إننى أريدك أن تسعدى بقدر ما يمكنك |
Seni uyarmalıyım, bu tür şeylerde pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك أننى لست بارعا فى أمر كهذا |