pizza kuryelerine de bakabilirsiniz. Google veri merkezlerinden içinde insan olanlarının yerini biliyorlar. | TED | من الواضح أنهم يعرفون أماكن كل مراكز بيانات غوغل، على الأقل تلك التي يوجد ناس بداخلها. |
Hayatlarını nasıl doğru yola sokmaları gerektiğini biliyorlar. | TED | أنهم يعرفون كيف يعدون حياتهم بشكل صحيح لذا لديهم المظهر الصحيح. |
Şimdi artık konuşabildiğimizi biliyorlar. Onlara ne kadarını söyleyeceğiz? | Open Subtitles | الآن أنهم يعرفون أننا قادرون على الكلام، كم سنقول لهم ؟ |
Dersin ilk günü, doğru ile yanlış arasındaki farkı bildiklerini söyle. | Open Subtitles | في أول أيام الدراسة، أخبرهم أنهم يعرفون الفرق بين الخطأ والصواب. |
Polis, onların ne yaptıklarını bildiğimiz kadar bizim ne yaptığımızı da onlar biliyor. | Open Subtitles | والشرطة.. بقدر مانعلم بما هم قادرين على فعله، إلا أنهم يعرفون ماسنفعله. |
Herkes eğitim hakkında bir şeyler bildiğini düşünür, ama pek çok kültür de buna dahildir. | TED | يعتقد الجميع أنهم يعرفون عن التعليم، والكثير من الثقافة مبنيّ عليها أيضًا. |
Deneyimlerime göre, aileler genelde sizin düşündüğünüzden daha fazlasını bilirler. | Open Subtitles | ..من خبرتي، الأباء عادة يعلمون أكتر مما تعتقدين أنهم يعرفون |
Ama bildikleri şey onu nasıl dirilteceklerini bilmeleri. | TED | ولكن ما يعرفونه هو أنهم يعرفون كيفية بعثها. |
Onlar birilerini tanıyorlar ya da onları almak için kuyruk beklediler. | Open Subtitles | لابد أنهم يعرفون شخصاً ما أو أنهم انتظروا دورهم |
Bunu biliyorlar. Yüzündeki ifadeyi gördün mü? | Open Subtitles | أنهم يعرفون ذلك هل رأيتي التعبير على وجهه؟ |
Gerçek hayata gönderecek bir fırlatma rampasında olmadıklarını biliyorlar. | Open Subtitles | من الواضح أنهم يعرفون أنهم ليسوا على منصة إطلاق تجاه الحياة الحقيقة |
Bence biliyorlar ve bu nedenle kahrolası bir giriş planı yok. Tam olarak not alınmıştır. | Open Subtitles | و أظن أنهم يعرفون ذلك و لهذا لم يمنحونا برنامج العودة |
- biliyorlar Bay Rose. - Sen de işinin ne olduğunu biliyorsun! | Open Subtitles | أنهم يعرفون سيد روز وأنت تعرف ماهو عملك يافتى |
- Durumumuz bu. Nerede olduğumuzu bildiğimizi biliyorlar. İşte bulunduğumuz yer. | Open Subtitles | إنهم يعرفون أننا نعرف أنهم يعرفون مكاننا |
Ne mal olduklarını biliyorlar. | Open Subtitles | أنهم يعرفون المعادن، وهنا في النرويج، واسمحوا لي أن أقول. |
Ailelerimiz bizim için en iyisini bildiklerini sanıyorlar ama bilmiyorlar. | Open Subtitles | أهلنا يظنون أنهم يعرفون مصلحتنا لكنهم في الحقيقة لا يعرفونها |
Tabi birçok insan 'güzellik nedir?' soruna en uygun cevabı zaten bildiklerini düşünüyorlar. | TED | بطبيعة الحال ، العديد من الأشخاص يعتقدون أنهم يعرفون مسبقا الإجابة الصحيحة على هذا السؤال، ما هو الجمال؟ |
İnsanlar her şeyi bildiklerini zannediyor. Ama hiç bir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | يعتقد الناس أنهم يعرفون كل شيء لكنهم لا يعرفون شيئاً |
Biz biliyoruz, onlar biliyor. Bizim bildiğimizi onlar biliyor. | Open Subtitles | فهم الآن يعرفون أننا نعرف أنهم يعرفون أننا نعرف! |
Bir kısımları daima, bazı şeyleri senden daha iyi bildiğini düşünür. | Open Subtitles | جزء منهم يخبرهم أنهم يعرفون أكثر منك فى شيء ما |
Nasıl olduğunu bana sorma, ama köye yaklaştığında bunu bilirler. | Open Subtitles | عندما تكون قريباً منهم فأنهم يعرفون دائماً لا تسألنى , أنهم يعرفون فحسب |
Orduda olmasının tek sebebi kendisine ne söylenirse yapacağını bilmeleri. | Open Subtitles | السبب الوحيد في الجيش هو أنهم يعرفون أنه سينفذ ما يطلبونه منه |
Arabanı tanıyorlar. Otobandan uzak durmalısın. | Open Subtitles | حسناً، أنهم يعرفون سيارتكم عليكم البقاء بعيداً عن الطريق الرئيسي |
Size konuştuğumdan haberleri var mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أنهم يعرفون أنني تحدثت معك؟ |
Trendeki torbaların nerelere gideceklerini biliyorlarmış. | Open Subtitles | عـذراً، في الداخـل؟ أنهم يعرفون كل شحنة على متن ذلك القطار |