Bunu yapan aklım. Onu öyle çok istiyorum ki Gerçekten orada olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | و ليس شبحه.إنه ذهني الذي يريد ذلك بشكل كبير، أعتقد أنه حقا هناك |
Dünya yüzeyine düşen radyasyon miktarının sadece %10'larda olmasına rağmen bu Gerçekten Güneş ile Dünya arasındaki samimi ve ince ilişkiyi gözler önüne sermektedir. | Open Subtitles | و في حين انها فقط عشرة في المئة من مستوى كمية الإشعاع الذي يقع على سطح الأرض أنه حقا لا تكشف العلاقة الحميمة والحساسية |
Ve Neil'in bu şekilde öğrenmesini istemiyorum. Gerçekten bunu haketmiyor. | Open Subtitles | وأنا لا أريد نيل أن يكتشف هذا الطريق أنه حقا لا يستحقه |
Yani elinizde, yangın ve ambulans araçları filonuz ... üniformalar ve güvenilir bir düzine adamınız yoksa.... 911'i Gerçekten aramanız gereklidir. | Open Subtitles | لذا ما لم يكن لديك أسطول من سيارات الإنقاذ ألبسة، و دزينة من الممثلين عليك أن تتأكد أنه حقا عليك الإتصال بـ 911 |
Buraya Gerçekten kendi isteğile geldiğini duydum. | Open Subtitles | بعض المرضى أتعرف ' سمعت أنه حقا أصبحت لديه مكانه هنا |
Ve bence bu söz nerede olduğumuzu Gerçekten özetliyor. | TED | و أعتقد أنه حقا يلخص وضعنا الحالي. |
Yani, Gerçekten, hiçbir risk yok. | Open Subtitles | أعني أنه حقا لا وجود لأية مخاطرة |
Bugün giydiğin kıyafet Gerçekten çok güzel. | Open Subtitles | أنه حقا زي رائع ماترتدينه اليوم |
Biliyor musun bir vücut içinde olan iki kişiyle konuşmak Gerçekten buyuk bir dert. | Open Subtitles | - أتعرف هذا كلام عام لشخصين -في جسد واحد أنه حقا مقرف |
Gerçekten de Lee Jay'i öldürmeye çalıştığına inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه حقا كان حاول قتل لي جاي ؟ |
Gerçekten çok tatlı. İnsan olduğunu zannediyor. | Open Subtitles | أنه حقا جميل وهو يعتقد بأنه أنسان |
Tanrım. Gerçekten tanımadığım bir sen varmış. | Open Subtitles | يا إلهي،أظن أنه حقا يوجد أنت لا أعرفه |
Gerçekten yok Eğer titreme vermek, değil mi? | Open Subtitles | أنه حقا يعطيك القشعريرة , إليس كذلك ؟ |
berbat ... Gerçekten berbat. | Open Subtitles | لكنني حصلت على مرض أنثوي أنه مقرف ... أنه حقا مقرف |
Bu Gerçekten iyi. | Open Subtitles | أنه حقا جيد أنه جيد |
Gerçekten de berbat bir durum. | Open Subtitles | أنه حقا شيء سيء. |
Sanırım onu Gerçekten çok seviyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه حقا يحبها |
Gerçekten değil. | Open Subtitles | أنه حقا سوء فهم |
Gerçekten içeriyi ferah gösterdi. | Open Subtitles | أنه حقا لا يفتح مساحه. |
Önemli değil. Bu Gerçekten önemli değil. | Open Subtitles | أنه لايهم أنه حقا لايهم |