Güzel veya hoş olmadığını söylemiyorum ya da kutup ayıları veya ormanlar için kötü olduğunu, öyle olsa da. | TED | لست أقول أنه ليس جيد أو حسن أو أنه سيء بالنسبة للدببة القطبية والغابات، مع أنه بالتأكيد كذلك. |
Köye sızan kişinin baştan kötü olduğunu herkese belli etmesinin imkânı yok. | Open Subtitles | أنه من المستحيل أن يأتي شخص ويتسلل إلى القرية أن يدع الناس يعرفون أنه سيء من البدء |
Sete girip de kalpten kötü olduğunu bildiğin bir yapımda, Star Trek değil, çalıştığın zaman... | Open Subtitles | عندما تتواجدين في الموقع تعملين على شيء ما تعلمين تماماً في قرارة نفسك أنه سيء و لا أقصد ستار تريك |
Eskiden eğer birine berbat olduğunu söylemek istiyorsam yüzlerine karşı söylemem gerekiyordu ve kasıklarıma tekme atmalarıyla sonuçlanıyordu. | Open Subtitles | بلا أن نعاني من أي عواقب في الماضي, لو أردت أن أخبر شخص أنه سيء كان يتوجب علي قولها أمامه |
Bu sandalyeye mahkum olmanın bazen ne berbat olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه سيء جداً في بعض الأحيان التواجد في هذا الكرسي. |
Ancak yozlaşmayla savaşmak, yozlaşma kötüdür demek kadar kolay değil. | TED | لكن محاربة الفساد ليس بسهولة قول أنه سيء. |
Tanımıyorum. Ama eğer kötü biri çıkarsa, uzar gider. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لا أعرفه، ولكن لو علمتُ أنه سيء فسيذهب أعدك |
Penny'nin kötü bir makale vermesine izin veremem ama okuduğumu ona çaktırmadan kötü olduğunu nasıl söyleyebilirim ki? | Open Subtitles | لايمكني ترك "بيني" تسلم بحث سيء ولكن كيف أخبرها أنه سيء بدون أن أدعها تعلم أني قرأته؟ |
Düşündüğünden kötü olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها .. أنه سيء جداً |
O ne bilmiyorum, ama olur da kötü olduğunu öğrenirsem, Gazap gelip seni bulur. | Open Subtitles | لا أعلم ماهذا , لكن لو علمت أنه سيء الغاضب) سيجدك) |
Kimse kötü olduğunu söylemedi. | Open Subtitles | لم يقل أحداً أنه سيء |
kötü olduğunu biliyordunuz. | Open Subtitles | كنتِ تعلمين أنه سيء. |
Dinle, onun berbat olduğunu biliyorum, İşe ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | انصت، أنا أعرف أنه سيء لكني أحتاج لوظيفة |
Life'ı ara ve berbat olduğunu ve... | Open Subtitles | إتصلي بـ "الحياة" و أخبريهم أنه سيء |
Evet, alıyorum. Kaçmak kötüdür, Charlie. | Open Subtitles | لا ، أنه سيء تشارلي الهرب بعيداً شي سيء |
Denizde tek başına kalmak daha kötüdür. | Open Subtitles | أنه سيء أن تكون وحيدا عند البحر |
kötü biri olduğunu söylemiyorum. | Open Subtitles | لا أقول أنه سيء |
...eğer kötü biri olduğu öğrenirsem, yollarım, söz veriyorum. | Open Subtitles | لو عرفت أنه سيء فسيرحل |