ويكيبيديا

    "أنه عندما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ki
        
    • zaman
        
    • olduğunda
        
    • eğer
        
    • göre
        
    • gittiğinde
        
    • ettiğinde
        
    Dil bilimciler aslında göstermiştir ki gözlenmeyen bir şekilde rahat konuşma yaparken 7 ile 10 kelimelik paketler hâlinde konuşmaya eğilimliyiz. TED وقد أظهر اللغويين أنه عندما نتحدث طبيعياً بدون رقابة غالباً نميل إلى الكلام في مجموعات مكونة من سبعة إلى 10 كلمات
    Görünen o ki geçen gece eve geldiğinde merdivenden düşmüş. Open Subtitles يبدو أنه عندما وصل تلك الليلة سقط من على الدرج
    Hepimizin bildiği gibi, grup içerisinde karar verdiğimizde işler her zaman yolunda gitmiyor. TED ونعلم جميعا أنه عندما نتخذ القرارات بشكل جماعي، فإنها لا تكون دائما صائبة.
    Burada zaman geçiriyorum çünkü bir yıllık bir izin almaya ve o zamanı çocuğumuzla geçirip sonra döndüğümde kariyerimin beni bekliyor olması gibi... Open Subtitles أنا اقضي وقتي هنا لأنني لا أتمتع بالقدرة على أخذ عام اجازة لقضائه مع ابننا و أعلم أنه عندما اعود ساجد وظيفتي تنتظرني
    Bu sana yardıma ihtiyacın olduğunda insanların seni kurtarmak için geleceğini gösterdi. Open Subtitles يبيّن لك الأمر ، أنه عندما تحتاج إليه الناس سوف تهبّ للمساعدة
    Tercihlerimizle ilgili endişemiz olduğunda bazen kolaylıkla tercih gücümüzü teperiz TED والحال أنه عندما نقلق كثيرًا حيال خياراتنا نضيع قوة الخيار خاصتنا بكل سهولة
    Ama şunun garantisini verebilirim: eğer tercih bana kalırsa, seni seçerim. Open Subtitles لكن يمكنني أن أضمن لك أنه عندما يكون قراري، سأختارك دائماً
    Ve gıdıklama çalışmasına dayanarak bir tez öne sürdük, buna göre bir çocuk diğerine vurduğunda, hareket emrini üretiyorlar. TED ونحن نفترض استنادا إلى دراسة الدغدغة أنه عندما يضرب طفل الآخر، فهم يولّدون أمر الحركة.
    - New York'a gittiğinde, haklarını kaybettin. Open Subtitles دعونا لا ننسى أنه عندما ذهبت إلى نيويورك،
    Anlamalısınız ki, Bronswille'den 200 genç Harvard'ı ziyaret ettiğinde, şimdi anladılar ki, tercihlerindeki bir üniversite gerçek bir ihtimaldi. TED يجب عليكم أن تُدركوا أنه عندما زار 200 شخص من برانزفيل ،هارفرد فَهِمُوا الآن بأن جامعة من اختيارهم ،احتمال حقيقي.
    Biri demiş ki, bir kapı kapandığında başka bir pencere açılır. Open Subtitles قال أحدهم مرة أنه عندما تضيع إحدى الفرص يأتي غيرها كثير
    Ama ikimiz de biliyoruz ki zamanı gelince en iyi şeyi yapacaksın. Open Subtitles لكن كلانا نعرف أنه عندما يحين الوقت أنت ستفعل ما تراه أفضل
    Derler ki, "Bir Tacik bir kadınla seks yapmak istediğinde..." Open Subtitles حسنا، يقولون أنه عندما يريد طادجيكي إقامة علاقة مع إمرأة
    Ve sen bana birisine değer verdiğin zaman onu herşeyden önce tutarsın demiştin. Open Subtitles و أنت أخبرتني أنه عندما أهتم لشخص ما، علي أن أضع مصلحته أولا
    Her zaman bu an geldiğinde bir sürü insanın geleceğini sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننت أنه عندما كان عليهم أن يفعلوها ستكونو محاطين بالأشخاص
    Ondan sonra, ne zaman birşey yapmak için şansım olursa kullanacağıma söz verdim. Open Subtitles لذا بعد ذلك، أدليت بالتزام أنه عندما تتيح لي الفرصة لفعل شيء سأفعله.
    Ama görünen o ki, işler dehşet verici, birazcık riskli ve zahmetli olduğunda var olduğunu bile bilmediğim bir ön yargıya eğildim. TED ولكن يبدو أنه عندما تتحول الأشياء لتصبح غير تقليدية ومزعجة وخطيرة بعض الشيء، أميل إلى التحيز الذي لم أكن أعرف أنني امتلكته.
    hakkındaki düşüncelerimi etkiliyor. İnsanların mevzubahis temel problemleri olduğunda, birçoğu için vermenin bir seçenek olmadığını öğrendim. TED تعلمت أنه عندما يكون للناس مسألة رئيسية على المحك، فبالنسبة لمعظمهم، الاستسلام ليس خيارًا.
    Seni temin ederim ki, eğer çözümü bulurlarsa, satacak ilk kişi sen olacaksın. Open Subtitles و أنا متأكد أنه عندما يجدن العلاج له ستكزن أول من يبيعه لي
    Hepimizin bildiği gibi eğer bir denklemin varsa, diğer ikisini bilerek, bir değişkeni bulabilirsin. TED و جميعنا نعلم أنه عندما يكون لدينا معادلة واحدة، يمكنكم حل أحد المتغيرات بمعرفة المتغيرين الآخرين.
    Her şeyden önemlisi, inanıyorum ki, sağlık sistemimizi değerlendirdiğimizde, sistemin eskiden nasıl olduğuna göre değil, bizim nasıl olmasını seçtiğimize göre olacak. TED والأهم من ذلك كله، أعتقد أنه عندما نقيس الرعاية الصحية، سيكون، ليس من خلال النظام الكائن، بل بما اخترناه أن يكون.
    Aaron, oraya gittiğinde ve arıza güvenlikli makineyi çalışır bulduğunda... onun ne olduğunu tam anlamıyla... bildiğini söyledi. Open Subtitles سيفسر آرون أنه عندما ذهب هناك ووجد آلة الفشل هناك علم تماماً ما تكون
    Bütün bildiğim o seken bir kurşun... ve bir erkeğe isabet ettiğinde onun sen olmayacağından emin olmalıyım. Open Subtitles كل الذي أعرفه أنها رصاصه منطلقه وينبغي عليّ أن أكون متأكده فحسب أنه عندما تضرب رجلاً، لايكون أنت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد