ويكيبيديا

    "أنه ليس لديه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    • olmadığı
        
    • olmadığını
        
    Bir insan süper güçlere sahip diye sizin veya benim sahip olduğumuz kişisel problemlere sahip olmayacak diye bir şey yok. TED فقط لأن الشخص لديه قوة عظمى لا يعني أنه ليس لديه نفس المشاكل الشخصية التي لديك أو لدي.
    Özel hayatı yok gibi görünüyor ama zaman zaman ortadan kayboluyor. Open Subtitles يبدو أنه ليس لديه حياة خاصة و مع ذلك فاٍنه يختفي من وقت لآخر
    Artı, piercing'i yok, dövmesi yok ve saçı boyalı değil. Open Subtitles ويعيش بمفرده إضافة إلى أنه ليس لديه ندبة أو وشم أو شعر مزيف
    Çünkü hiç konuşmaması söyleyecek birşeyi olmadığı anlamına gelmiyor.. Open Subtitles ليس لأنه لم يتحدث يعني أنه ليس لديه شيء ليقوله
    Babası yanında olmadığı için kendimi çok suçlu hissediyorum. Open Subtitles أشعر بالذنب لدرجة أنه ليس لديه أب في الصورة
    Bu, onun söyleyecek bir şeyi olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles هذا لا يعني أنه ليس لديه ما يتحدث عنه
    Şerifin bürosundakiler nerede olduklarına dair bir fikirleri olmadığını söyledi. Open Subtitles مكتب العمدة هنا يؤكد أنه ليس لديه فكرة عن مكانهم
    Bu işi yapmak için finansal kaynağı olmadığını söylediniz sanıyordum. Open Subtitles لقد إعتقدت أنكِ قُلتِ أنه ليس لديه التمويل لفعل ذلك
    Artı, piercing'i yok, dövmesi yok ve saçı boyalı değil. Open Subtitles ويعيش بمفرده إضافة إلى أنه ليس لديه ندبة أو وشم أو شعر مزيف
    Jem Hearne'ün kolu kırırlmışsa... Karısı da yok, akrabası da. Open Subtitles إذا كسرت ذراع جيم هيرن فمن الحسن أنه ليس لديه زوجة أو من يعيله
    O, sizin için çok küçük bir yer... onun, kendine güveni yok. Open Subtitles المكان صغير جداً لك بحيث أنه ليس لديه ثقة بنفسه ويعتمد كلياً على ربه كان على حق
    Unutmayın, bu piçlerin kaybedecek bir şeyi yok. - Dikkatli olun. - Bize güvenebilirsin, patron. Open Subtitles و تذكروا أنه ليس لديه ما يخسره لذلك إحذروا
    Ne demek yani, çükü yok? Open Subtitles ماذا تعني أنه ليس لديه عضو؟ يبدو أنه فقده في حادث و على أية حال
    Yani fazladan parası olmadığı ortada. Open Subtitles فمن الواضح أنه ليس لديه مال إضافي
    Fakat bu değerli olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles لكن هذا لا يعني أنه ليس لديه قيمة
    Hey, bu ailesi olmadığı anlamına gelmez Open Subtitles (هذا لا يعني أنه ليس لديه عائلة في (أمريكا
    Kardeşleri olmadığı kesin. Open Subtitles {\cHFFFFFF\t(\cH0000FFFF)}يبدو جليًا أنه ليس لديه أخًا
    Size hayır demesinin ikinci nedeni siz onun bu işi kotaracak enerjisi olduğunu düşünürken, onun bunun için gücü olmadığını bilmesi ve bunu size itiraf etmeyecek olmasıdır. TED السبب الثاني لقوله لا هو أنك تعتقد بأن لديه القدرة على إنجازه، ولكنه يعلم أنه ليس لديه القدرة للقيام بذلك ولن يعترف بذلك في تلك المحادثة معك.
    Çocuğun kendi avukatı bile hiçbir şansı olmadığını biliyordu. Open Subtitles للذين يصيحون عالياً، محامي الولد الخاص كان يعرف أنه ليس لديه أية فرصة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد