Ve o silahlara küçükken yaşadığı travmalar nedeniyle ihtiyacı olduğunu söyledi. | TED | وقال أنه يحتاج هذه المسدسات بسبب الصدمة التي تعرض لها عندما كان فتىً صغيراً. |
Biraz yardıma ihtiyacı olduğunu düşünüyor, ve bir jüri üyesine rüşvet veriyor. | Open Subtitles | اكتشف أنه يحتاج إلى بعض المساعدة فقدم رشوة إلى أحد أعضاء هيئة المحلفين |
Bu yıl ihtiyacı olduğunu düşündüğüm bir şey yerine istediği bir şeyi aldım. | Open Subtitles | هذا العام قلت ما المانع أن أعطيه شيئاً يحبه بدل ما أعتقد أنه يحتاج |
Çok tatlı ve nazik biri. Kendisine bakacak birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه جذاب جدًا بالفعل كما أنه يحتاج لشخص ما ليعتني به |
10 milyon dolar toplamak icin yardıma ihtiyacı var. | TED | أنه يحتاج إلى مساعدة في الحصول على عشرة مليون دولار أمريكي. |
Başka bir yazara ihtiyacı olduğuna da emin değilim ya. | Open Subtitles | ولست متأكدة أنه يحتاج كاتبة أخرى, أيضاً |
İnsanlar şovun devam etmesi için bir ülke nüfusu kadar insanın çalıştığını unutuyorlar. | Open Subtitles | تنسي الناس أنه يحتاج الي كثافة سكانية تملئ مدينة كاملة ليستمر العرض |
Evet. Yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم , تعلمين , لقد قال أنه يحتاج لبعض المساعده |
Bana saldırdıktan sonra, biraz yatıştırıcıya ihtiyacı olduğunu anladım. | Open Subtitles | بعد أن هاجمني، عرفت أنه يحتاج لبعض الاسترضاء. |
Ve onun da bu kaybı hissetmeye ihtiyacı olduğunu anladım ve bunu paylaşmaya, ve ona yardım etmek istedim. | Open Subtitles | و كنت أعرف أنه يحتاج هذه الخسارة هو الآخر و أن يشاركني فيها و أردت مساعدته |
Şimdi, eğer kefaletle serbest bırakılırsa, yaşamak için paraya ihtiyacı olduğunu görüp, büyük ihitmalle bazı küçük hesaplarınızı açarlar. | Open Subtitles | الآن، إن خرج بكفالة يمكنني أن أقول أنه يحتاج المال ليعيش و سيتركوا أحد الحسابات الصغيرة |
Tek bir eşe ihtiyacı olduğunu düşünenler... kendilerini çok yönlü kişiliklerle yaşayacağı... güzel deneyimlerden yoksun bırakıyor demektir. | Open Subtitles | أنه يحتاج إلى رفيق واحد فقط فهو يبتر نفسه من التجارب الجميلة مع الأرواح المتعددة الأبعاد |
Bana hayatında iyi bir kadına ihtiyacı olduğunu söyledi çünkü annesi vefat etmiş. | Open Subtitles | قال لي أنه يحتاج إمرأة جيدة في حياته لأن أمه قد توفت |
Üç gün önce, bana acil paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أيام قال أنه يحتاج مالاَ سريعاَ |
Çünkü babam dinlenmeyen bir telefona ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأن أبي قال أنه يحتاج إلى هاتف لا يمكن تعقبه |
Çünkü babam dinlenmeyen bir telefona ihtiyacı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأن أبي قال أنه يحتاج إلى هاتف لا يمكن تعقبه |
Açıkça bir iş tanımına ihtiyacı var, ya da onu yönetecek birine. | TED | لذا من الواضح أنه يحتاج لوصف وظيفي، ربما شخص ما لإدارته. |
Boş ver, ayılacaktır. Onun da oraya gitmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | . لا تشغل بالك,سيتزن .أنه يحتاج أن يذهب هناك,أيضا |
Sanırım tıbbi bir müdaheleye ihtiyacı var. | Open Subtitles | إن هذا الرجل مصاب أعتقد أنه يحتاج لعناية طبية |
Bir kokladımda kesinlikle üzerinde biraz çalışılmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | عندما شممته هذا الصباح بدا مؤكداً أنه يحتاج لبعض التعديلات |
Çok güçlü bir korumaya ihtiyacı olduğuna inanıyorum Tavi. | Open Subtitles | أعتقد أنه يحتاج إلى حماية قوية جداً، يا (تافي) |
İnsanlar şovun devam etmesi için bir ülke nüfusu kadar insanın çalıştığını unutuyorlar. | Open Subtitles | تنسي الناس أنه يحتاج الي كثافة سكانية تملئ مدينة كاملة ليستمر العرض |
Hey, Greed'den bir mesaj var. Yardıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | هي, هنالك رسالة من قريد يبدو أنه يحتاج إلى بعض الأيدي الإضافيه |