ويكيبيديا

    "أني أحب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hoşuma
        
    • sevdim
        
    • severim
        
    • sevdiğimi
        
    • i seviyorum
        
    • sevdiğim
        
    İronik söyleyişin hoşuma gitmedi. Genel olarak caydırıcı... Open Subtitles لا أعتقد أني أحب تلك السخرية في صوتك عامة
    Kızgın ama bana karşı sessiz kalamaz çünkü bunun benim hoşuma gideceğini bilir. Open Subtitles لكنها لا تستطيع معالجتي بالصمت لأنها تعلم أني أحب ذلك
    Kendimi bir şeylerden mahrum etmeyi sevdim. Eğlenceli. İnzivaya çekilmek gibi. Open Subtitles أني أحب حرمان نفسي من الأشياء، في ذلك مرح ورهبانية.
    Yetişkinlerle ailesi olan ve kaybedecek bir şeyi olan insanlarla iş yapmayı severim. Open Subtitles أني أحب البالغين أنني أعمل مع رجال متزوجين وعائليين رجال لديهم شيئا ليخسروه
    Leslie, karaokeyi sevdiğimi bildiği için koca bir karaoke gecesi ayarladı. Open Subtitles ليزلي جهز ليلة كاملة من الكاريوكي لأنه يعلم أني أحب الكاريوكي
    Ama "Misery"i seviyorum, çok korkutucu, değilmi? Open Subtitles بالرغم من أني أحب البؤس مخيف جداً , هل أنت كذلك ؟
    Atları sevdiğim için hayalim, sizin seyisiniz olmaktı. Open Subtitles بما أني أحب الأحصنة. حلمي أن أكون سائس الخيل الخاص بك.
    Bunu söyleme tarzın hoşuma gitmiyor. Open Subtitles لا أعتقد أني أحب الطريقة التي تقول فيها هذا
    Dürüstlüğünden etkilensem de söylediklerinin ya da senin bağlantılı oluşunun hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim. Open Subtitles بينما أنا متأثر بصراحتك لا أستطيع قول أني أحب هذه المعلومات أو علاقتك بها.
    Sanırım gündüz gözüne içmekten bahsediyorsun ve bu hoşuma da giderdi. Open Subtitles وأشاهدهم يتظاهرون بالأكل. أظن أنكِ تتكلمين عن يوم شرب الكحول، وأظن أني أحب الأمر.
    Eric, büyükannen ile babanı sevdim? Neden o kadar telaşlandın ki? Open Subtitles إريك ، أعتقد أني أحب جدّاك ، مالذي أنت قلق منه لهذه الدرجة ؟
    Sanırım ben gerçek Dylan'ı sahte olanından daha çok sevdim. Open Subtitles أعتقد أني أحب ديلان الحقيقية أكثر من غلافها
    Aslında kızını seviyorum. Her zaman sevdim. Open Subtitles الحقيقة هي أني أحب إبنتك دائما ما أحببتها
    İyi bir yemeğin yanında iyi bir içkiyi ve edepsiz kızları severim. Open Subtitles أحب الشراب اللائق، و الأكل اللائق كما أني أحب معشوقتي غير محتشمة
    Evet. Onu seyretmeye bayılırım. Onun her şeyini severim. Open Subtitles أعني أني أحب أن أشاهده يتبول أحب كل شيء فيه
    Anacığım, bilirsin yahni bir şeyini çok severim, ama bunların hiçbiri beni cezbetmiyor. Open Subtitles أمي، تعلمين أني أحب يخنتك لكن ليس لدي الشهية لكل هذا
    Çörekleri ve milkshake i ondan daha çok sevdiğimi söyledi. Open Subtitles لأنه قال أني أحب مخفوق الحليب بطعم الكعك أكثر منه
    Birkaç lanet şapşal bu yapış yapış şeyi sevdiğimi uydurmuş. Open Subtitles أحمق ما ردد للجميع أني أحب تلك الأشياء اللعينة
    Bana gurubun sesini kendi davulumun sesinden daha fazla sevdiğimi söylediniz. Open Subtitles ..لقد أخبرتني أني أحب صوت عزف الصف أكثر مما أحب صوت عزفي على طبلتي
    - Meredith'i seviyorum dememle ilgili değildi yani? Open Subtitles -وليس لأنني قلت أني أحب (ميريديث) ؟ -أحببت " "
    Gerçek şu ki, Shelby'i seviyorum. Open Subtitles الحقيقة أني أحب (شيلبي
    Odin'i seviyorum. Hazreti İsa'yı da seviyorum. Open Subtitles أني أحب (أودين) والمسيح عيسى
    İlla jakuzi olsun demiyorum ama demek istediğim köpükleri çok sevdiğim. Open Subtitles أنا لا أقول أنه يجب أن أحصل على جاكوزي أنا أقول فقط أني أحب الفقاقيع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد