Ben de bir deneyecek kadar çılgın birisini tanıyorum. | Open Subtitles | يُصادف أنّي أعرف احداً مجنوناً بما فيه الكفاية لتنفيذ ذلك. |
Demek istediğim seninkini keser sapı haline getirecek 65 yaşında bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | اسمع، يصادف أنّي أعرف رجُلاً بعمر الـ65 سيمحنكَ انتصاباً في لمحة البصر. |
Sen ve Henry, böyle konularda birşeyler bildiğimi neden anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | لا تعتقدون أنّي أعرف شيئاً عندما تتعلّق بهذه الأشياء |
Evet. Benim şifreyi bildiğimi sandılar ama bilmiyorum. | Open Subtitles | كانوا يعتقدون أنّي أعرف القنّ السري، لكنّي لا أعرفه |
O halde,iyi ki ben biliyorum,hayatım. | Open Subtitles | لحسن الحظّ أنّي أعرف يا عزيزتي |
Sanırım ben biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أعرف. |
Nakil için kanı senin verdiğini biliyorum ve sanırım neden verdiğini de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك الذي أعطاني دمّ للنقل، و... أعتقد أنّي أعرف لماذا |
Ben lisede oyunu yöneten oyuncuydum, Bu yüzden amigolar hakkında bir iki şey biliyorum. | Open Subtitles | الآن، لقد كنتُ ظهيراً ربعياً بالمدرسة الثانوية، لذا أعتقد أنّي أعرف أمراً أو أمرين حول المُشجّعات. |
İyi ki onunla baş edebilecek adamı tanıyorum. | Open Subtitles | لحسن حظّي أنّي أعرف الرجل القادر على ردعه. |
Ben de senin görmen gereken, yüzünde dövmesi olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | أنّي أعرف شخص لدّيه وشم .على وجهه، يجب أن تقابلينه |
- Evet söyledim. Duvara çıkan kestirme yolu bilen bir kaçakçı tanıyorum demek istemiştim. | Open Subtitles | أنا كذلك، ما عنيته أنّي أعرف مُهرّب يعرف طريقًا مُختصر عبر السور |
Pislik olan bir sürü tavşan tanıyorum. | Open Subtitles | أنّي أعرف الكثير من الأرانب الأغبياء. |
- Kaçmıyorum. - Sahte belge yapan birini tanıyorum. | Open Subtitles | ـ لن أعرف ـ أنّي أعرف بارع في التزوير |
Peki sana kimsenin bahsetmediği 50 yıllık eski bir uzaylı sırrını bildiğimi söylesem? | Open Subtitles | ماذا إن أخبرتك أنّي أعرف بشأن خمسين عاماً من أسرار الفضائيين التي لم يُطلعك أحد عليها قط؟ |
Onu hapisten senin kaçırdığını biliyorum ve bunu bildiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنّك هرّبتها من السجن، وأنت تعرف أنّي أعرف. |
Onu ara ve beni öldürmeye çalıştığını bildiğimi söyle. | Open Subtitles | فلتتّصل بها إذن ! قلْ لها أنّي أعرف أنّها حاولت قتلي |
ben biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أعرف. |
- Sanırım cevabı ben biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أعرف الجواب. |
- ben biliyorum! | Open Subtitles | ـ أنّي أعرف الأنعاش القلبي الرئوي! |
Evet ve Alex'in uçakta olduğunu ona kimin söylediğini de biliyorum. | Open Subtitles | نعم. و أعتقد أنّي أعرف من أخبره أنّ (آليكس) كانت على متن الطائرة |
Sanırım ben de biliyorum. | Open Subtitles | وأعتقد أنّي أعرف أيضاً. |
Sanırım durumu kurtaracak bir şey biliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أظن أنّي أعرف ما الذي .سوف يساعدنا |
Dış dünya hakkında çok az şey biliyorum. | Open Subtitles | أنّي أعرف القليل جدًا عن العالم الخارجي. |